Cumhurbaşkanı sorumsuz davranınca
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Cumhurbaşkanı sorumsuz davranınca

21.05.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tayyip Erdoğan, neredeyse her konuşmasında “Benim cumhurbaşkanı olarak sorumsuzluğum var. Vatana ihanet dışında hiçbir şeyden sorumlu tutulamam” diyor. Bir cumhurbaşkanının, ona tanınan siyasal sorumsuzluk korumasını böyle uluorta ve neredeyse her gün dile getirmesi normal bir durum değildir. Normal olmadığının, başta kendisi olmak üzere, yandaşları da farkında oldukları için, bunu fiili durum, geçiş dönemi gerekleri gibi nitelendirmelerle meşru göstermeye çalışıyorlar. Özellikle bu gerekçeler anayasayı ihlal eylemi itiraflarıdır.
Geçiş dönemi, fiili durum gibi gerekçeler ancak anayasanın yürürlükten kaldırıldığı veya askıya alındığı durumlarda kullanılabilir. Tam da bu nedenle, Tayyip Erdoğan’ın anayasal yetkileri suiistimal etme eylemlerinin savunucuları bunları “ülke için daha iyisi yürürlüğe girene kadar yürürlükteki kötü ve her tarafı delik deşik anayasa”nın tarif ettiği parlamenter rejimin bekleme odasına alınması olarak tanımlıyorlar.

Sorumlu hükümet
Yürürlükteki anayasa cumhurbaşkanını siyasal sorumsuz ilan ettiği için yapacak bir şey yok denebilir mi? Anayasa, cumhurbaşkanının görevleri ile ilgili işlerinden sorumlu olmadığını belirtirken, cumhurbaşkanı ile birlikte imzalanan kararlarda imzası bulunan kişileri, yani başbakan ve bakanları siyasal olarak sorumlu tutar. Bir bakıma cumhurbaşkanının siyasal eylemlerinin sorumlusu hükümettir. Bu çerçevede, eğer cumhurbaşkanı anayasayı ihlal suçu işliyorsa, bunu engellemek görevi en başta hükümete düşer. Aksi takdirde hükümet üyeleri işlenmiş suçun ortağı olur.
Daha önemlisi, cumhurbaşkanının, göreviyle ile ilgili işlediği fiiller nedeniyle, esas olarak cezai yönden sorumsuz olmasıdır. Ama bir cumhurbaşkanı anayasal yetkilerini suiistimal eder, görevini kötüye kullanırsa, hakkında siyasal sorumluluk işlemi başlatılabilir. Yüce Divan’da yargılanıp, cumhurbaşkanlığına son verilebilir. Yürülükteki anayasa cumhurbaşkanlarının ancak vatana ihanet suçlamasıyla Yüce Divan işlevi gören Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmasını öngörüyor. Ama ceza hukukunda vatana ihanet suçunun açık bir tarifi yok. Vatana ihanet esas olarak bir siyasi kavram. Bu nedenle hangi eylemin vatana ihanet kapsamına gireceğini cumhurbaşkanının Yüce Divan’a sevk edilmesi kararının TBMM’de onaylanan gerekçesi belirler.
Bu suçlamayı yerinde bulan Yüce Divan hapis veya para cezası vermek zorunda değildir. Cumhurbaşkanını görevden alma kararı vermesi yeterlidir ve hukuk devleti açısından doğrusu budur. Fransa’da 2007 anayasa değişikliği ile getirilen cumhurbaşkanının görevden alınması sürecinde, Yüksek Adalet Divanı’na bu konuda ikame olan Millet Meclisi ve Senato’nun oluşturduğu Yüce Divan’ın cumhurbaşkanına hapis veya para cezası verememesi, sadece görevine ve dokunulmazlığına son verebilmesi öngörülüyor.
Türkiye’de de anayasa, vatana ihanet iddiasıyla cumhurbaşkanına karşı açılabilecek dava sürecini tarif ediyor. 184 üye tarafından TBMM Başkanlığı’na yapılan müracaatın, belirlenmiş kısa süre içinde genel kurulda görüşülmesi ve cumhurbaşkanının Yüce Divan’a sevki kararı alınabilmesi için yapılan oylamada en az 413 oyun bu öneriyi ve gerekçelerini onaylaması gerekiyor. Bugünkü veya önümüzdeki seçim sonrasında oluşacak parlamento aritmetiğinin genel kurulda böyle bir önerinin tartışılmasını engellemesi mümkün değil. Buna karşılık böyle bir müzakere sonucunda Yüce Divan’a sevk kararı çıkmasının da bir o kadar mümkün olmayacağı açık. Ne var ki, Meclis çoğunluğu süreci sonuna kadar götürmeye izin vermese de, bu durumun tartışılması, teşhir edilmesi bir demokratik yükümlülüktür.
Cumhurbaşkanının sorumsuz oluşunun esas gerekçesi ona verilen yetkilerin sınırsız oluşu değil, tam tersine elindeki yetkilerin zayıf olması, birçoğunun simgesel oluşudur. Başka bir ifadeyle cumhurbaşkanının sorumsuzluğu onun yetkisizliğinin karşılığıdır. Bir de yüzyılların kraliyet, sultanlık geleneklerinin bir kalıntısıdır. Geniş yetkili bir cumhurbaşkanının, kral veya sultan konumunda değilse, aynı zamanda siyasal sorumluluğu olması gerekir.

Benim hakkım
Bugün Tayyip Erdoğan, hem bir yandan “ben sorumsuzum” diyor, diğer yandan anayasanın öngördüğü sınırlı yetkileri suiistimal etmeyi, tarafsızlığını günde birkaç kez ve kasıtlı biçimde çiğnemeyi ona halk tarafından fiilen verilmiş bir hak olarak tanımlıyor. Kendisine bu hatırlatıldığında '76erdiği yegâne anayasal yanıt: “Benim sorumsuzluğum var!”.
Bu “sorumsuzluk” kelimesine mim koymak lazım. Söz konusu olan güç yoğunlaşması ve kişisel iktidar olunca cumhurbaşkanının sorumsuz davrandığından kimsenin kuşkusu yok. Siyaseten sorumsuz olmak demek, sorumsuz davranmak, anayasayı değiştirmeden “parlamenter rejimi bekleme odasına almak”, arzuladığı ama sahip olmadığı yetkileri fiilen kullanmak, sadece siyasal partiler arasında değil, farklı dini aidiyetler karşısında tarafsızlığını bir kenara bırakmak demek değildir. 7 Haziran seçimleri eğer ona istediği Meclis çoğunluğunu vermezse, bu yaptıklarına ilaveten Tayyip Erdoğan’ın başka sorumsuz işlemler yapması da ihtimal dahilindedir.

Seçim sonuçları ne olursa olsun, ateşli anayasal tartışmalar bizi bekliyor.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018