Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Kitaba Veda Etmek...
\n
\n2011’de, çevirmenlik uğraşında kırk yılım dolmuştu. Böylece, Bachmann’dan Paul Celan’a, Goethe, Schiller ve Hölderlin’den Zweig’a, Canetti’ye ve Musil’e, Lukacs’dan Benjamin’e ve başkalarına uzanan hayli geniş bir yelpazeyi de geride bırakmıştım.\n
\nAma bir eser var ki, onun çevirisi bu kırk yıllık geçmişin otuz sekiz yılı boyunca bana hep eşlik etti. Beni hiç bırakmadı. Ben de onu hiç bırakmadım.\n
\nTam otuz sekiz yıl önce, onu okur okumaz çevirmeye karar verdiğimde, kafamda tuhaf ve iddialı bir karar da oluşmuştu: Günün birinde, ancak bu kitabı çevirmeyi başardığım takdirde, kendime “çevirmen” diyecektim. Bu karar, asla onca yıl boyunca yaptığım öteki çevirileri küçümseme anlamını taşımıyor. Ama başka hiçbir çeviride böyle bir dil serüveni yaşamayacağımı sanki daha en baştan anlamıştım.\n
\nDünya edebiyatının en büyüklerinden olan Avusturyalı yazar ve felsefeci Hermann Broch’un (1886-1951) “Vergilius’un Ölümü” (“Der Tod des Vergil”) adlı romanından söz ediyorum. Yazıldığından bu yana, yirminci yüzyıl romanındaki yeri kadar, “neredeyse çevrilemezliği” ile de ünlenmiş bir eser.\n
\nOtuz sekiz yıl önce çevirmeye karar verdiğimde, günün birinde böyle bir çeviriyi bitirebileceğimden ne kadar emindim? Bugün bunu artık hatırlamıyorum. Hatta bu soru üzerinde fazla durmamış bile olabilirim; fazla kurcalarsam belki vazgeçebilirim korkusuyla. Sadece, “çevirebileceğimden” ne zaman emin olduğumu çok iyi biliyorum. Kitabın “Su-Varış” başlıklı birinci bölümü, Almanca metinde tam on sekiz satırlık tek bir cümle ile açılıyordu. Prof. Dr. Andreas Tietze bu kitabı çevirmeye karar verdiğimi öğrenince şöyle demişti: “Yalnız herhalde biliyorsunuz, ilk cümleyi Türkçede birkaç cümleye bölmek zorunda kalacaksınız, çünkü Türk dilinin yapısı, genelde bu kadar uzun bir tek cümleye uygun değildir!” Oysa benim bir iddiam daha vardı: O bölümü dilimize, Almanca aslında olduğu gibi, tek cümle ile çeviremediğim takdirde kitaptan vazgeçecektim.\n
\nGünlerden bir gün, bir ikindi vakti, bir sahil kasabasından Akdeniz’i seyrederken, cümlenin Türkçesi ansızın gözlerimin önünde beliriverdi. Alelacele bir peçeteye notlar aldığımı hatırlıyorum.\n
\nYolculuk artık başlayabilirdi. Latin dünyasının en büyük şairi sayılan Publius Vergilius Maro’nun \t(İÖ 70 - İÖ19) hayatının son on yedi saatini konu alan yaklaşık beş yüz sayfalık ve neredeyse bir düzyazı şiir üslubunda kaleme alınmış olan roman, şairin son saatlerinde hayat ve sanatla hesaplaşmasını sergiliyordu. Bu hesaplaşma sürecinde Vergilius; “Şiir, insanı insanlığından eden hangi kötülüğü engelleyebiliyor ki?” gibi müthiş bir soru ile, başyapıtı olan “Aeneas Destanı”nı bitirmeden yok etmeye karar vermiştir. Roma İmparatoru Augustus ise, şairi bu niyetinden vazgeçirmek peşindedir. Romanın üçüncü bölümünde yer alan ve hakikat, gerçeklik, sanatın işlevi, sanatçının misyonu, sanat ve politika gibi kavramların işlendiği Vergilius-Augustus söyleşisinin bir eşine daha dünya edebiyatında rastlamak neredeyse imkânsızdır.\n
\nNe var ki artık bu yolculuğun da sonu geldi. “Vergilius’un Ölümü”nün dört yüz elli sayfası, İthaki Yayınları’na teslim edildi. Şu sıralarda kalan yaklaşık elli sayfa ile “oynaşıyorum”; belki de geciktiriyorumdur, bilemem. Ama bu çeviri sonunda bitti ve ben de, hayatımın yetmiş yılını geride bıraktıktan sonra, kendi ölçülerime göre “çevirmen” olabildim. \n
\nBu çeviriyi, ülkemizde antikçağ kültürünü tanıtmak için hayatı boyunca eşsiz çabalar harcamış olan Azra Erhat’ın anısına ithaf etmiş olmak, bu serüvenin bitişinden duyduğum acıyı biraz olsun hafifletiyor…\n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
En Çok Okunan Haberler
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı seçim anketini paylaştı
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
Saray'dan çok konuşulacak 'Yavaş' çıkışı
-
Edip Akbayram hayatını kaybetti
-
Ayşe Barım'ı tahliye eden hakim hakkında flaş gelişme
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
Edip Akbayram'dan kötü haber
-
Tüm kredi kartlarında limitler değişiyor!
-
İddia: Bahçeli'den, Demirtaş'a telefon