Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vazgeçmek yok!
Ne komik bir ülke olduk: Vedat Milor Kent Lokantası’nı beğenince soruşturma... CHP’ye “kadın düşmanı” suçlaması! (Sen tut kreş aç! Ne büyük gaflet!)
Samsun Belediyesi, kadın personele iftardan önce yemek yapsın diye işten bir saat erken çıkma izni veriyor! (Ee, çamaşır ütü ne olacak?)
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın okullarda “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersini, Eğitim Bakanlığı illegal ilan ediyor! (Amman kadınların gözü açılmasın!)
***
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kez daha ülkemizin gerçekleriyle bizleri baş başa bıraktı: Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın artması, Meclis’in işlevini yitirmesi, kız çocuklarının eğitimden dışlanması, Medeni Kanun’un kemirilmesi, yaşamın her alanına dini referansların sokulması, ekonomik çöküntünün önce kadınları vurması vb.
Geçen hafta boyunca karşıdevrimle mücadele yolları, Türkiye’nin birçok yerinde konuşuldu tartışıldı. Cumhuriyet ve Devrim Yasalarına inananlar bir kez daha laikliğin önemini vurguladı. Temennim bir gün, bir hafta değil, her gün kadın erkek bu mücadeleyi sürdürmek!
PEN DUYGU ASENA ÖDÜLÜ
Benim 8 Mart haftam sevgili öncü arkadaşım Duygu Asena’nın adını taşıyan PEN Yazarlar Derneği’nin ödül töreniyle başladı. (6 Mart) Gazeteci Özlem Gürses, Sedef Kabaş ve Nevşin Mengü’ye sunulan Duygu Asena Ödülleri, bugüne dek aralarında İstanbul Kadın Araştırmaları Kütüphanesi, Gümüşlük Akademisi, Cumartesi Anneleri, ÇYDD, Uçan Süpürge, Pınar Selek, Nazan Moroğlu, Direnen Boğaziçi Üniversitesi, Ayşe Buğra Kavala gibi kişi ve kuruluşlara verilmişti.
Gürses, Mengü ve Kabaş kendi deneyimlerinden yola çıkarak mücadelelerini anlattılar. Üçü de ödüllerini işlerini kaybetmiş, atılmış, haksızlığa uğradıkları halde seslerini duyuramayan meslektaşları adına aldıklarını vurguladılar. Yalnızca mesleklerini yapmalarına karşın cezalandırılmaktan kurtulamayan Özlem Gürses’in esprili konuşması, Nevşin Mengü’nün kolundaki dövmeyi de göstererek “Bu da geçer ya hu” demesi ve Sedef Kabaş’ın “Yılmayacağız, direneceğiz” temasıyla güçlendirdiği sözleri, Duygu Asena Ödülü’nün bu yıl da doğru isimlere gittiğinin bir göstergesi oldu. PEN adına açılış ve kapanışı yapmak, tören mekânını sağlayan Yapı Kredi Kültür ve Sanat’a, tören sonrasında konukları ağırlayan Ortak Yaşam Vakfı’na ve Mey/ Diago’ya teşekkür etmek de bana düştü!
ADALETSİZLİK-GÜVENSİZLİK
Sonraki dört günde ise İzmir’den Denizli’ye uzanarak üç konferans verdim. İlki Bornova Belediyesi’nin düzenlemesiydi. Bunda Dostlar Korosu’ndan yetişmiş çok yetenekli genç şair ve müzisyen Mehtap Meral’le birlikteydik. (Neyse ki kadınlara ilişkin şarkıları ben değil, o söyledi. Aksi, salonu dolduranlar için bir işkence olabilirdi.)
İkincisi Denizli Belediyesi’nin düzenlediği bir etkinlikti. Her ikişinde de çok farklı birikimlerden, sınıflardan, yaşlardan dinleyicilerle bir arada kadın sorunlarının aynı zamanda erkek sorunu olduğunu ele aldık ve “Mücadeleye devam” dedik! Özellikle gençlerin katılımları sevindiriciydi. Gün boyu birbirinden duygulu anlar yaşandı, kâh kahkahalar attık, kâh gözyaşlarımızı tutamadık. Ama asla umutsuzluğa kapılmadık.
Her ikisinde de insanı kahreden, birikimli gençlerin ülkeden çekip gitmek istemeleri ve ailelerin bunu durdurma acziydi.
Neden mi gitmek istiyorlar? Kendilerini güvende hissetmedikleri için! Ülkedeki adaletsizlik yüzünden! Bu ikisi başlıca nedenler. Bu ikisini ekonomik sistemin çöküşü, eğitim kurumlarının yetersizliği, gelecekten endişe izliyor.
DENİZLİ’DEN BİR ÇAĞRI
Denizli’de sanatsal çalışmalar dolu dizgin! Çevresine aydınlanma kültürü aşılamak için seferber çok insan var. Onlardan biri de Çağrı Öncel. Şöyle diyor:
“Denizli’de insanı şehirde yaşadığını hissettiren iki şey vardı biri Denizli Devlet Tiyatrosu, diğeri Pamukkale Filarmoni Derneği’nin gayretleri ile düzenlenen konserler.” İki aydan çok Devlet Tiyatroları’nın Denizli’ye gelmediğini, nedenini öğrenmek için Ankara’daki genel müdürlüğü aradığını söylüyor. Yetkili kişiden, “tasarruf tedbirleri nedeniyle Anadolu’daki tüm tiyatrolarda turnelerin kaldırıldığı” açıklamasını alıyor.
“Düşünebiliyor musunuz Diyanet’in bütçesi ülke bütçelerinin toplamını geçiyor bize de tasarruf nedeniyle tiyatrolar kapanıyor. İlkelliği görüyorsunuz” diyor.
Bana gelince: Her fırsatta söylediklerimi İzmir-Denizli hattında bol bol yineledim: Her yaştan her ortamdan kadınlara, “Sakın sakın hayallerinizden vazgeçmeyin. Koşullarınız ne olursa olsun yine de düşlerinizin peşinden koşun, asla vazgeçmeyin!” diye seslendim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
En Çok Okunan Haberler
-
Kabinede değişiklik
-
GAİN Medya’yı kim satın aldı?
-
Erdoğan’la ‘sıkı fıkı’ rektör
-
Yandaşın 'sınav belgesinde' hatalar zinciri!
-
Akademisyenlerden 'diploma' tepkisi
-
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan uyardı
-
ABD savaş uçakları harekete geçti!
-
Saray Gidicidir
-
İmamoğlu 'turpun büyüğünü' Trabzon'da gösterdi
-
Cinsel saldırı davasında skandal soru!