Olaylar Ve Görüşler

Bugün bayram, erken kalkın çocuklar! - Dr. Derya Uğur

13 Mart 2025 Perşembe

Televizyonların az kanallı olduğu yıllarda uzun süre bayram sabahlarında duyduğumuz bir şarkıydı, Barış Manço’nun bayram şarkısı. Yarın bayram, 14 Mart Tıp Bayramı. Ancak biz sağlık emekçileri için bu bayram coşkuyla değil isyanla, buruklukla karşılanıyor. Sağlık emekçilerinin koşulları her geçen gün kötüleşiyor. Üstelik bu durum yalnızca sağlık çalışanlarını ilgilendirmiyor, sağlık çalışanlarının dinamosu olduğu sağlık sistemi de günden güne çürüyor. Şarkıdaki gibi “erken kalkmamız” gerekiyor, yoksa çok geç olacak.

‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM’ KÂBUSU

Sağlık sistemine bir kabus gibi çöken sağlıkta dönüşüm programı, sermaye için bölüşüm programına evrilmiştir. Sağlık hizmetinde kamucu anlayış zayıflatılmış, yurttaşlar için anayasal bir hak olan sağlık hizmetleri alınır/satılır hale getirilmiştir. Bu ülkenin fertleri eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olarak almayı hak ediyor. Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilip insan odaklı, bilimsel ve kamucu sağlık politikaları üretmedikçe ülkece sağlığımız bozulacaktır.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yapılan tüm ödeme modellerinden vazgeçilip en düşüğü yoksulluk sınırı üzerinde; emekliliğe yansıtılarak tek kalemde ödenmelidir. Çalışırken yaşanan gelir adaletsizliği yetmezmiş gibi emeklilikte de adaletsizlikle yüz yüze kaldığı görmezden gelinmemelidir. 5510 ve 5434 sayılı kanunlara göre emekli olanlar ile çalışanlar arasındaki emekli aylığı ve özlük haklar farklılığı giderilmelidir.

Yanlış ekonomi politikalarındaki ısrar nedeniyle enflasyonun günlük olarak değiştiği bu kriz ikliminde, enflasyon farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü korunmalıdır. Bir yoksulluk giyotini olarak tepemizde sallanan gelir vergisi dilim oranları, yüzde 15’te sabitlenmelidir.

‘GİDERLERSE GİTSİNLER’(!)

Güvenceli istihdam anayasal bir haktır. Sağlık sisteminde sözleşmeli istihdam modeli kaldırılmalı, kadrolu, güvenceli istihdam sağlanmalıdır. Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı hakkı) yıl başına 90 gün olarak tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını ve geçmişi kapsayacak şekilde düzenlenmeli, bu adaletsizlik ve tutarsızlık giderilmelidir.

Siyasi iktidar sağlık emekçilerine yönelik “giderlerse gitsinler” söyleminden, “gidin onların yakasına yapışın” diye hedef göstermelerinden ve sağlık sisteminde yol açtıkları erozyonun sorumlusu olarak sağlık emekçisini gösterip halk ile bizleri karşı karşıya getirme politikasının acı meyveleri olarak neredeyse her gün sağlıkta şiddet haberiyle sarsılıyoruz. Bu böyle devam edemez! Bu azmettirici nitelikteki resmi söylemler derhal son bulmalıdır. Dolaylı bir teşvik niteliğindeki cezasızlık politikasından vazgeçilmeli ve caydırıcılık baz alınmalıdır. Savaşlarda bile saldırılmayan sağlık hizmetinin verildiği tüm yapılar hem hastalar hem emekçiler için güvenli hale getirilmeli, olay yerine dönüşmemelidir.

LİYAKAT ÖNCELİKLİ GEREKSİNİM

Sözleşmeli yöneticilik modelinden vazgeçilmeli, tüm yöneticiler ehliyet ve liyakat kriterlerine göre atanmalıdır. Torpilin, yandaş kayırmanın, kendinden olmayana her türlü eziyetin kol gezdiği sağlık sisteminde “liyakat” nefes kadar ihtiyaç haline gelmiştir.

Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının tamamının kadrosu “Genel İdari Hizmetler Sınıfı”na alınmalı, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, kendi kadro unvanlarına uygun pozisyonlarda çalıştırılmalıdır.

Dünya standartlarının altında sayılarla hizmet üreten sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının iş yükünü artıran personel eksiklikleri giderilmeli, istihdam düzensizlikleri ortadan kaldırılmalıdır.

Aile sağlığı merkezleri güvenlik ve fiziki koşulları verimli çalışmaya uygun olacak şekilde, kamu tarafından inşa edilmelidir. “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği”nde hukuka aykırı tüm maddeler geri çekilmelidir.

Nöbetler sağlık emekçisi için eziyet haline gelmiş durumdadır. Nöbet ücretleri, aylık ücretin saat başına düşen tutarın en az 2 katı olacak şekilde ödenmeli; bu düzenlemeden sonra da gece çalışma saat ücreti normal nöbet saati ücretinin 2 katı olarak belirlenmelidir.

BİRLİKTE MÜCADELE

Bilinmesini isteriz ki yazdığımız bu uzun liste, yalnızca sağlık emekçilerinin değil tüm sağlık sisteminin, dolayısıyla ülkenin sorunudur. Bu liste, insanca koşullarda çalışıp insani ücretler almak isteyen sağlık emekçileriyle, nitelikli sağlık hizmetlerini eşit ve kamu hizmeti olarak almak isteyen yurttaşların kesişme noktasıdır. O yüzden 14 Mart’ları bayram haline getirmenin tek reçetesi, bu taleplere hep beraber sahip çıkmaktır.

Sağlık çalışanlarının emeklerini her fırsatta yücelten ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete yakışan sağlık sistemini inşa etmenin yolu, birlikte mücadeleden geçmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta mücadele arkadaşlarım olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.

Sağlık emekçilerini birlikte mücadele etmeye, siz sayın yurttaşlarımızı da bu mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz. Gelin “sağlığımızı” birlikte düzeltelim. Gelin, iş işten geçmeden, yazının başında dediğim gibi “erkenden” kalkalım!

DR. DERYA UĞUR

GENEL SAĞLIK İŞ GENEL BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları