Doğan Satmış

Bir katil niye devletten şefkat bekler?

08 Ağustos 2015 Cumartesi

Milyonlarca mülteci niye Avrupa’ya göç etmek ister de, örneğin Afganistan’a göç etmek istemez. Çünkü Avrupa’da hukuk devletleri vardır.
Bu ülkelerden birine kapağı attıktan sonra, mülteci olsan da hakkın, hukukun vardır, karnını doyurmak, çocuğunu okutmak zorunda hisseder o ülkeler kendilerini.
Garanti altına alınırsın, çocuğunun hayatı teminat altına girer.
Her şeyin temelinde hukuk vardır buralarda. İnsanların kaçtıkları ülkelerde ise hukuk yoktur. Zorbalık vardır, keyfilik vardır, gücün iktidarı vardır.

Gazeteci Nuh Köklü
Gazeteci Nuh Köklü, kendi halinde, çok sevecen, herkesin yardımına koşan bir gazeteciydi.
Sendikal haklar için çalışırdı. Çalıştığı gazetede de sendikanın işyeri temsilcisiydi.
Sadece bu yüzden işten çıkarıldı. Yıllarca işsiz kaldı.
Olabilir. Gazeteciler işsiz kalmaya mahkûm insanlardır. Zaten o da, buna aldırmadı hiç.
Hayatından memnundu, yalılarda, saraylarda, plazalarda, Bodrum beachlerinde, pahalı lahmacunlarda gözü yoktu.
Kadıköy balıkçı çarşısı ona yetiyordu.
Bir gece, arkadaşlarıyla sokakta kartopu oynarken, camı kırılan esnaf tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Şimdi cinayetin duruşmasında gördük ki, cinayet sanığının abisi Cumhurbaşkanı’na mektup yazmış, bir şeyhe bağlılığından söz etmiş, Erdoğan’dan “Şefkat” istemiş.
Kardeşi korumak haktır, bir ağabeyin, cinayet sanığı da olsa, kardeşini korumak için bu tür girişimlerde bulunması normal karşılanabilir.
Ancak burada anormal olan, yazılan mektupta hitap edilen kişiye, “Ölen kişi, Gezici ve AKP karşıtıydı” demesi, bunu gerekçe göstermesi.

Düşünmesi gereken
Düşünmesi gereken, böyle bir mektuba muhatap olanlar.
Hazreti Ömer adaletine inananlar, işte tam bu noktada, ellerini başına koyup düşünmeli.
Yok yere bir masumu öldüren kişi, sizden çeşitli gerekçeler göstererek, cinayetine “Şefkat” göstermeniz için “Meşruiyet” arayışına girmişse, bir kat daha fazla düşünmeniz lazım.
Milyonlarca mülteci, bu ortamlardan kaçıyorlar ve kendilerini daha güvende hissedecekleri ülkelerde, sokakta yatmaya razı oluyorlar...
3 yıl önce, Erivan’da Türkiye kökenli bir Ermeni manavla karşılaşmıştım pazarda.
Gayet iyi Türkçe konuşuyordu ve “Ben aslında Halep’te yaşıyordum, olaylardan kaçtım” dedi.
Türkiye’ye niye geri dönmediğini sorunca eliyle bıçak işareti yaparak aynen şöyle dedi:
“Türkiye’de, en ufak tartışmada bıçağı saplıyorlar.”
Ne kadar haklı olduğunu Nuh Köklü cinayetinde gördük.
Ve şimdi bir şeye daha tanık oluyoruz ki, bıçağı saplayanlar, devletin en tepesinden “şefkat” arıyorlar. İyi gerekçe bulursa, kendilerine bu şefkatin gösterileceğine inanıyorlar.
Eskiden Demirel, “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz” diyerek tavrını net ortaya koymuştu.
Şimdi de, “Bir kişi ki Gezicidir, AKP karşıtıdır, öldürülür” mü diyeceğiz?
Türkiye’nin, bu kadar “hırpani” bir görünüm vermesinin temel gerekçesidir bu anlayış.
Ne zaman ki, katiller devletten “şefkat” umudunu keser, o gün saygıdeğer bir ülke oluruz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları