Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Parti Kapatmak,Milletvekili Tevkif Etmek: Geçmişte Ne Oldu?

08 Eylül 2012 Cumartesi
\n\n\n

5 Eylül 2012 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKPnin genişletilmiş grup toplantısında uzun bir konuşma yaptı ve BDPyi PKK ile özdeşleştirerekYargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağızdedi.

\n

Aslında konuşma çok uzun.

\n

Pek çok konu içeriyor, özellikle muhalefete yükleniyor ve terörün doğrudan AKPyi hedef aldığını belirtiyor.

\n

Dikkat çeken bir üslup:

\n

Türkiyenin sorunları karşısında Erdoğanın genel tavrını adeta bir öfkeparantezi içinde açıklıyor.

\n

Ben, bir süredir sürdürdüğüm Türkiyenin Sorunu yazıları açısından, konuşmanın sadece BDPye ilişkin bölümünü yorumlamak istiyorum:

\n

Aslında tüm kamuoyunun gördüğü BDP-PKK ilişkilerini onun görmemesi olanaksız; ayrıca elinde hiç kuşkusuz bizim bilmediğimiz başka bilgiler de vardır.

\n

Bu açıdan BDP ile PKKyi özdeşleştirmesine şaşmamak gerek.

\n

Bu teşhisten sonra önerdiği çözümün, BDPnin kapatılması ya da milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak cezalandırılması yönünde olduğu anlaşılıyor.

\n

Erdoğanın bunu ifade ediş tarzı da sorunlu

\n

Örneğin dün, Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyetteki köşesinden soruyordu:

\n

“…Yasama onda, yürütme onda, yargı onda!

\n

Sadece merak ettiğim şu: Yargıya gerekenleri söyledik, gereğini yapıyor dediği kimler acaba?

\n

HSYK mı, yüksek yargı organlarının başındaki yargıçlar mı, yoksa Ankaradaki mutemetbir savcı mı?

\n

Başbakandan emir alıp gereğini yapmak için harekete geçen bağımsız yargı üyesi kim?

\n

Türkiyede AKPnin yeniden düzenlediği yargı erkinin hal-i pür melâlimalum

\n

Onun için bu nokta üzerinde fazla durmadan, işin siyaseten sonuç verici yönüne bakmak istiyorum

\n

Elbette bakacağımız laboratuvar tarih, hem de çok yakın tarih; 1990lar!

\n

***

\n

Erdal İnönünün liderliğindeki SHP, 1989 yılında Pariste yapılan Kürt Konferansına katılmama kararı almıştı.

\n

Bu karara karşın konferansa iştirak eden Kürt kökenli milletvekilleri partiden ihraç edilmişlerdi.

\n

HEP adlı partiyi kuran bu grup, 1991 genel seçimlerine yine SHPden katılmak istedi

\n

Kürt politikacılar, İnönüye kendi partilerinden ayrılarak yeniden SHPli olmayı arzuladıklarını, HEPin kapatılmasını önereceklerini belirttiler.

\n

Bu sözlerin samimiyetine inanan İnönü, bu gruptan 22 kişiyi Meclise taşıdı, çünkü anılarında da açıkça belirttiği gibi, Kürt kökenli milletvekillerinin ayrı bir partide değil de SHPde bulunmalarının sorunların çözümüne yardımcı olacağınıdüşünüyordu.

\n

Ama ne yazık ki bu 22 milletvekili Meclistemilletin vekili gibideğil, ayrılıkçı bir biçimde davrandı, bir süre sonra da SHPden istifa edip DEPi kurdu

\n

Sonunda Başbakan Çillerin girişimiyle, bir bölümünün dokunulmazlıkları kaldırılıp (Erdal Bey dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaretoyu vermişti) tevkif edildi

\n

Verdikleri sözü tutmamışlardı, bu nedenle de İnönünün çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

\n

Böylece, o sırada, en azından neyin olamayacağıgörüldü.

\n

Ben Erdal Beyin aldatılmışolmaktan dolayı ne kadar büyük bir üzüntü duyduğunu, çok yakınında bizzat yaşayarak gördüm!

\n

Şimdi hem İnönünün başarısızlıkla sonuçlanan çabasının hem de milletvekillerinin hapse atılmasının üzerinden yirmi yıl geçti

\n

Hangi noktadayız?

\n

Yirmi-otuz yıl önceye döndük!

\n

***

\n

Başbakanın yukarda belirttiğim uzun konuşmasında açıkça dile getirdiği düş kırıklığı vealdatılmışlıkduygusu, onu Erdal Beyin konumuna, buna tepki olarak benimsediği yol ise Tansu Çillerin çizgisine mi getiriyor acaba?

\n

Ama hangisinin davranışı yanlış ve haksız ya da haklı ve doğru olmuş olursa olsun, insan aynı anda hem Erdal İnönünün yerinde hem de Tansu Çillerin çizgisinde olamaz!

\n

***

\n

O zaman da yazdım, söyledim, şimdi de yazıp söylüyorum:

\n

Bir terör hareketi, tutarlı bir ideolojisi ve uluslararası desteği varsa, hele hele bu destek komşu ülkelerden geliyorsa, hiçbir zaman bitirilemez!

\n

AKP iktidarını da bu yüzden eleştiriyorum:

\n

İdeolojik olarak kamplaşmayı teşvik ediyor, uluslararası desteği ise sınırlarımız boyunca yayıyor.

\n

Üstelik de terörle mücadele eden ordunun yapısını ve moralini bozuyor!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları