Erinç Yeldan

İşsizlik Sorunu...

17 Nisan 2013 Çarşamba

...Yeniden ekonomi gündemimize oturdu. TÜİK verileri, aralık-ocak-şubat ayları ortalamasını veren Ocak 2013 döneminde açık işsizlik oranının yüzde 10.6’ya yükseldiğini duyurdu. Bundan bir sene önce aynı dönemde açık işsizlik oranı yüzde 10.2 düzeyinde gerçekleşmiş idi.
TÜİK;
açık işsizleri, ilgili dönemde son üç ay içerisinde iş arama kanallarından birini kullanmış olan ve bir hafta içerisinde işbaşı yapmaya hazır işsizler olarak tanımlıyor. Dolayısıyla, işiniz olmasa dahi eğer son üç ay içerisinde aktif olarak iş aramıyorsanız ya da işbaşı yapmaya hazır değilseniz bu tanıma dahil tutulmamaktasınız. Açık işsiz olmanın yanında bir de “umudu kırılmış” olanlar ya da başka herhangi bir nedenle “iş aramaktan vazgeçenler” var. TÜİK bu kesime ait verileri de sunmakta.
Kuşkusuz, açık işsizler yanında, umudu kırıldığı için ya da benzeri nedenlerle iş aramaktan vazgeçmiş olan kitlenin varlığı da işgücü piyasalarında emeği ile geçinenler aleyhine önemli bir baskı oluşturmakta. Veriler son iki yıl boyunca bu şekilde iş aramaktan vazgeçmiş ve dolayısıyla işgücü piyasalarına dahil olmayanların 1 milyon 900 bin ile 2 milyon kişi arasında değiştiğini gösteriyor. Aşağıdaki ilk grafikte 2001’den bu yana Türkiye genelinde açık ve iş aramaktan vazgeçen emekçilerin de dahil edildiği
toplam işsizlerin sayısı sergilenmekte.
Veriler “açık işsizler” artı “iş aramaktan vazgeçenlerden” oluşan toplam işsiz nüfusun 2011’de 5 milyon 253 bin iken, bu rakamın 2012 Ocak’ında 4 milyon 816 bine gerilediğini, ancak 2013’te yeniden 5 milyon 144 bine yükseldiğini belgeliyor. Eğer işgücü ve iş aramaktan vazgeçenlerin toplamına orantılarsak, toplam işsizlik oranının 2013 Ocak döneminde yüzde 17.4’e yükseldiğini hesaplayabiliyoruz. Bu oran 2012 başında yüzde 17 idi. Toplam ve “açık” işsizlik oranlarının seyri 2 No’lu şekilde sergilenmekte.
İşgücü piyasalarına ait veriler ekonomide 2012 Mayıs ayından bu yana gerek oransal, gerekse mutlak toplam değerler olarak işsizliğin yükselmekte olduğunu belgeliyor. Ekonomide inişin
“yumuşak” mı, “sert” mi olacağına ilişkin keyif verici entelektüel tartışmalarla geçen 2012 yaz ve sonbahar ayları, artık kış dönemine girmiş gözüküyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları