Demokrasi İlerlerken!

20 Nisan 2011 Çarşamba
\n

Önümüzdeki seçimlerin olağan koşullarda yapılamayacağı anlaşılıyor. Yasaların, tarihin gösterdiği ilerleme hedefine göre değil, tersine yorumlandığı durumlarda gözle görülür bir sıkışma yaşanır. Böyle zamanlarda insanların doğal olarak kullandıkları kavramları sorgulamaları da kaçınılmaz ve iyi olur.

\n

Haydi bir kere daha şu ünü büyükdemokrasi kavramını sorgulayalım.

\n

***

\n

Yüksek Seçim Kurulu BDP ve ESP tarafından desteklenen 12 bağımsız adayın adaylıklarını eski mahkûmiyeterini, sabıka kayıtlarını gerekçe göstererek iptal etti.

\n

Aynı gün Başbakan Erdoğan, Artık Kürt sorunu yoktur diyerek konuyu çözdüğünü ilan etti. YSK aynı kararında Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin de seçime giremeyeceğine karar verdi. Başbakan, haklarında hiçbir mahkûmiyet bulunmayan aday Silivri mahkûmlarınısuçlu ilan etti. Gazetemiz yazarı ressam Bedri Baykam ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy‘un yarım kalmış eseri İnsanlık Anıtını yıkma girişimini kınama toplantısından çıkarken bıçaklandı. Aynı gün gazeteci Nedim Şener gizli bilgileri açıklamak suçlamasıyla Bakırköy Adliyesi’nde yargılandı. İlginçti, açıkladığı iddia edilen belge şimdi tutuklu bulunan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı‘yla ilgiliydi ve Nedim aynı zamanda Hanefi Avcı‘nın yazdığı Haliçteki Simonlar kitabına katkı yapmakla da suçlanıyordu.

\n

***

\n

Demokrasi inanılması güç bir kavramdır.

\n

Yok kavramdır, hiç kavramdır, varlığına sürekli inanmanız istenen ve hayatın her anının inkâr ettiği bir kavramdır. Var gibi görünmesinin nedeni serbest piyasanın emiri mutlak olarak anayasalara, yasalara, beyinlere, hafızalara kazınmış olmasındandır. Kanun dairesindedir her şey. Ve o kanunlar sürekli daraltılır, dar yorumlanmaları için elden gelen yapılır, genlerdeki ideoloji hizmete sokulur.

\n

Geri geri giderken ileri gidildiğinin iddia edilmesini, bu iddianın geniş kitlelerce kabul görmesini nasıl açıklayabiliriz? Yanıtını kendi içinde taşıyan bir sorudur bu soru. Serbest piyasanın koşullarına, kurallarına, hafızalara ve bu hafızaların başındaki ideolojik, politik, sivil ve asker inzibatlara bakacaksınız.

\n

***

\n

Bu düşünce inzibatının, zabıtasının etki alanı geniş, marifeti çoktur. Kavramları altüst etmede biriciktir. O kavramlardan birisi de ülkemizde de iğfal edilmiş olan devrim kavramıdır.

\n

Sovyetler Birliği yaşanan tarihin dışına çıkarıldıktan sonra ne çok devrimyaşadı dünyamız. Bir dizi renkli devrim gördük. Hiçbiri de serbest piyasayı sorgulamadı. Şimdi Arap devrimlerini izliyoruz. Sorgulanan yalnızca o ülkelerin liderleridir; sistemleri, düzenleri değil. Oysa biz devrim denilince sistemlerin, düzenlerin sorgulanması gerekir diye biliyorduk.

\n

Öyle değilmiş!

\n

İktidarların ve kuşkusuz o iktidarların sahiplendiği her türlü zenginliğin el değiştirmesinden başka bir şey yok bu demokrasiyi hedeflediği iddia edilen sahte devrimlerde. Gerçekten devrim için, köklü bir değişiklik için meydana çıkan halk kısa sürede devre dışı bırakılıyor, devrimingerçek sahipleri sivil ve asker inzibatlarıyla birlikte duruma hâkim oluveriyorlar.

\n

***

\n

Diyelim ki demokrasi seçimden ve o seçimle oluşacak Meslis’ten ibarettir, o zaman o seçimin demokratik olmasına, Meclis’in çoğulcu olmasına özen göstermek gerekmez mi?

\n

Kürtler Mecliste siyaset yapmak istiyor, siz kapıyı kapatıyorsunuz. Neden? Bunun nedeni Kürt sorunu diye bir şey olmadığınınilanı ve icadı olabilir mi?

\n

Sizin ileri demokrasiniz her geçen gün serbest piyasaya kökten itiraz eden solu devre dışı bırakmak için elinden geleni yapıyor. TKP’liler sınav rezaletlerini protesto eden gençlerle birlikte oldukları için gazetelerde kışkırtıcı ilan ediliyor. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin seçime girmesi engelleniyor. İnsanlık anıtını yıkmak için harekete geçtiler, bu akıl dışı işi kınayanlar arasında yer alan, çaba gösteren ünlü ressamı bıçakladılar.

\n

Ve ülkede yaşanan bu akıl tutulmasına itiraz eden gazeteciler tutuklu. Yüzlercesi yargılanıyor.

\n

Şimdi siz bu seçimlerle ileri demokrasiyegeçileceğini, seçimden sonra demokratik bir anayasa yapılacağını söyleyenlere ne dersiniz?

\n

Bir şey der misiniz?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları