Günlerin bir yıldız gibi sayılır olduğu gecelerde bir yaprağın hışırtısı, geçmiş günlerin anımsanması neyi anlatır sana?
Derinden kenetlenmiş bir doğa, bir dağ, yamaç, derin vadiler, terk edilmiş köyler, yakılan ormanlar, faili meçhul cinayetler...
Savaş nedir senin için?
Biliyorum bunu düşünüyorsun sürekli!
Dinginliğinin ruhu zamanın akışında...
Günler, haftalar, aylar ve yıllar!
Hölderlin’in çökmeye başlayan günlerinin içinden çıkıp gelmişsin sessizce...
Kapıyı çalmışsın!
Kimse duymamış!
O doğduğun evde kimse yok biliyorsun!
Yıllar önce göçtüler, bilinmedik kentlere.
Bir hayat seni uzaklara götürüyor o anda. Uzaklarda, ışığın yansıdığı o bağbozumu şenliklerine.
Koyu bir resim oluyor ormanların yalnızlığı...
İçine bir hüzün düşüyor.
Ağlıyorsun:
“Doğan gün gibi aydınlatır
insanları,
Ve yücelerden gelen ışığı
Kullanır birleştirmek için sisli
görüntüleri.
Bilgidir, ruhun derinliklerine ulaşır.”

Bilgi nedir, akıl, düşünce sence?
Sermaye-emek çelişkisi, emeğin örgütlü gücü?
Savaş nedir, bunca ölümler, katliamlar, darbeler nedir?
Benden olanlar - olmayanlar!
Sevinçle birlikte dostluk kurmaları insanların, sevgi ormanı gibi çoğalmaları imkânsız değildir aslında.
Açlıkların bitmesi, insanca yaşamaları, kölelikten kurtulmaları.
Mavi bir gökyüzü gibi özgürlükleri kucaklamaları...
Bağnazlık, geri kalmışlık, mezar evler, köktendincilik, kadınlara tecavüz ve şiddet.
O kör terör!
Vahşet!
Bak koskoca yaz bitiyor, farkında mısın?
Ağustos sonundayız, on günün ardından eylül!
Bir tatil gibidir bu aylar, artık güz sabahları başlayacak, kır çiçekleri boyunlarını bükecek...
Yeni bir hayat gibi her şey!
Şu kentler, kasabalar...
Mısır’da yaşananlar, o kıyımlar, insanlık dışıdır elbet...
Darbeler, cuntalar lanetlenir elbet.
Suriye, Irak’ta mezhep çatışması...
Mısır’da yaşananlar ne?

Darbeyi yapan “laik demokratlar”; öldürülenler, kıyıma uğrayanlar, ümmet için savaşan Müslümanlar!
Öyle değil işte!
Mursi de Sünni, General Sisi de...
Darbeyi savunanlar da Sünni, darbecilerle mücadele edenler de.
Sisi’ye destek veren Selefi Nur Partisi, İhvan’dan daha radikal değil mi?
Sisi’ye parasal desteği veren, vermeyi sürdüreceğini bir kez daha açıklayan Suudi Arabistan, Katar da Sünni...
Ortada emperyalist güçlerin bir oyunu var, tezgâhı var...
Çünkü darbeyi yapan da Sünni ve mağdur olan da...
Bunu kaç kez vurguladım köşemde!
Mısır’da demokrasi ve özgürlük isteyen bir avuç liberal, aydın, sendikacı, sanatçı, solcu var, o kadar.
Mısır Anayasası’nda şeriat hükmü yerli yerinde dururken General Sisi’nin “laik demokrat” olduğunu sananlar çok benim ülkemde.
Henüz Mısır’da ne olup bittiğinin farkında bile değil!
Gezi ruhu başka bir şey...
Çünkü Türkiye’de topal ördeğe benzese bile demokrasi var, laik bir rejim var, temeline dinamit konulsa bile, bir türlü yıkılmayan, harcı sağlam!

Doğan bir gün aydınlatır insanları...
Biz o aydınlanmanın ışığını 1923 devriminde gördük!
Mısır’da, Suriye’de, Libya’da, İran’da krallar devrildi, baskıcı rejmler geldi.
Sonucu ortada!
Gezi ruhuyla Tahrir’i, şurayı burayı karıştırmayın...
Rüzgârların hışırtısına biraz yakın tarihte olup bitenleri taşıyın.
Uzaklarda ışığın yansıdığı yerlerde, viran evlerde, yoksulluğun ortasında, din pazarlamacılarının anlattıklarına bakmayın.
Hepsi seçim üzerine yapılan hesaplar!
Yapraklarını aç ey mor menekşem ve dinle beni biraz olsun...
İnsanoğlu kendi seçer yaşamını! Yanılgılardan uzak tanır bilgeliği!
Beni anlıyorsun değil mi?