Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

26.09.2011 04:00
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

\n

1986’da patlak veren Çernobil faciasının yaralarının 25 yıldır hâlâ kanamaya devam etmesi yanında insanlığın Japonyada şiddetli bir deprem ve ardından gelen benzeri görülmemiş tsunami eşliğinde, deyim yerindeyse yerle bir olmasından gerekli dersleri çıkararak vakit kaybetmeden nükleer santrallardan elektrik üretmeyi rafa kaldırması beklenirken, bu konuda atılan olumlu adımlara karşın, tüm dünyada yüzlerce santral çalışmakta, ülkeler yenileri için sırada beklemektedir.\n

\n

Bugün Fukuşima Daiichi Nükleer Santralı faciasının Japonyaya verdiği zarar kuruşuna kadar hesaplanmıştır. 30 bini aşkın kayıp ve ölünün dışında ülkenin uğradığı maddi kayıplar 150 milyar Avro gibi havsalayı zorlamaktadır. Kuşkusuz, tıpkı Çernobil gibi Fukuşima da çevre ülkeleri olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Japonyanın, uğradığı felaketi küçümsemeye kalkışmak bir yana, faciadan gerekli dersleri çıkarmaya ve böylesi bir facianın yinelenmesini önleyecek önlemleri almakta örnek bir davranış sergilediği gözden kaçmamaktadır. Bir kez, vakit geçirmeden güvenlik testlerinden geçirmek üzere ülkedeki tüm santralların çalışmalarını durdurmuştur. Bu arada iktidarda olduğu gibi kamuoyunda da nükleerden elektrik üretilmesine karşı güçlü bir direnç de oluşmuş ve nükleer santral devi Japonyanın bu konudaki konumundan uzaklaştığının somut belirtileri görülmeye başlanmıştır. Nitekim Japonya kendiliğinden, belki de dünyada ilk kez, Sinopta üstlendiği nükleer santral yapımından çekildiğini resmen açıklamıştır. Şaşırtıcı olan bu beklenmeyen eğlimin salt bununla sınırlı kalmamasıdır. Nitekim yine ilk kez buna dünyaca ünlü teknoloji devi Siemensin yetkilisinin Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, Siemensin nükleer santral inşasından vazgeçtiğiyle ilgili tarihi kararı açıklamasını da eklemek gerekmektedir. Görülen o ki kimi büyük ve ciddi firmalar, varlık nedenlerine aykırı görünse de nükleer santralların insanlık için nasıl bir tehlike oluşturabileceğini göz önüne alarak, nükleer santral sevdalısı ülkelerin yöneticilerinin aklılarından bile geçirmedikleri somut önlemler almakta tereddüt etmemektedirler. Bu konuda tek umudumuzun bu firmaların insafına kalmasında, sanırız öncelikle her şeye karşın nükleer diyen santral tutkunlarının yüzleri kızarmalı değil midir?\n

\n

***\n

\n

Yine bilindiği gibi başta Almanya ve İsviçre olmak üzere kimi AB ülkelerinde de nükleerden çıkma gündemdedir. Ancak bunun kolay olmadığı da ortadadır. Nitekim Almanyanın nükleere veda için 250 milyar Avroyu gözden çıkarması gerekmektedir. \n

\n

Ne yazık ki, nükleerden çıkmak isteyenlerin yanında nükleer santral peşinde koşanlar da az değildir. Nitekim Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (AIEA) saptamalarına göre gezegende 2030 yılına kadar 90 yeni nükleer santral yapılmak istenmektedir. Nükleer santrallar için sıraya giren ülkelerin istedikleri de esasen tam güvenlikli nükleer santrallara sahip omaktadır. AIEAnın genel müdürü Yukiya Amano halen dünyada çalışmakta olan 432 nükleer santralın yüzde 10u üç yıl içinde, güvenilirlik açısından uluslararası uzman kuruluşlar tarafından test edilmesi ve sonuçlarının dünya kamuoyunun bilgisine sunulması önerilmiş, ne ki bu ABD ve Çin başta olmak üzere kimi ükelerce benimsenmemiştir. Nükleer santralların salt kurulduğu ülke için değil, geniş çevre ülkeleri için de büyük tehdit oluşturduğu gerçeğinden hareketle nükleer santral yapımının salt ülkelerin isteklerine bırakılması yeni facialara zemin hazırlamakla eşdeğerdedir. Bu yüzden nükleer santral yapımı yetkin ve yaptırımlı uluslararası bir kuruluşun iznine tabi olması, iklim değişikliklerinin başsorumlusu sera etkili gaz salımını denetleyecek bir uluslararası otoritenin hayata geçirilmesi de dahil olmak üzere bugünkü başıboşluğun giderilmesinde tek çare olarak görünmektedir. Hayal gördüğümün farkındayım!

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011