Leyla Tavşanoğlu

Cumhuriyetin temel taşı

31 Ağustos 2014 Pazar

İZFAŞ Genel Müdür Vekili Örs İzmir Fuarı’nın geleceğe taşınmasının önemini vurguladı:

Fuar Cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının bir vitrinidir. Aynı zamanda da halkın çok değişik kesimlerinin varlıklısıyla yoksuluyla, köylüsüylü kentlisiyle buluştuğu çok ender yerlerden birisidir.
Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli
bölümü yaşamış olan İzmir’de İktisat Kongresi’nin düzenlenmesiyle aynı zamanda fuarcılığın da başlatılmasını bir arada değerlendirmek gerekir.

LEYLA TAVŞANOĞLU
Türkiye Cumhuriyeti’nin simgelerinden birisi olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İZFAŞ) 83.’sü iki gün önce Kültür Park’taki geleneksel fuar alanında açıldı. Çeşitli etkinliklerin de yer alacağı fuarda bu yıl Mauritius partner, Hindistan odak ülke olarak belirlendi. Ayrıca fuarın onur konuğu iki kent Diyarbakır ve Malatya. İZFAŞ’ın genel müdür vekili Mehmet Şakir Örs’le fuarın önemini, geleceğe nasıl taşınabileceğini ve etkinlikleri konuştum.
- İzmir Enternasyonal Fuarı Türkiye için neden önemli?
M.Ş.Ö.- CHP, İZFAŞ ve Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyetin temel taşları. Bunlar aynı zamanda birer Cumhuriyet kurumu. Türkiye Cumhuriyeti’nin yapılanmasında, gelişiminde ortaya çıktığında gerçekten çok önemli işlev gören, özellikle de ortaya konulmuş temel taşlarıdır. Bunun çok değişik nedenleri var.
Özellikle İzmir, Cumhuriyetin kuruluşu ve gelişiminde çok önemli rol oynamış bir kent. İzmir hem kuruluşun hem kurtuluşun kenti. Zaten bu saydığım kurumların Cumhuriyetle birlikte ardı ardına kurulduğunu ve birbirlerinden çok etkilendiklerini görürüz. İzmir İktisat Kongresi’nin bile İzmir’de düzenlenmesi bence rastlantı değildir. O çok bilinçli bir tercih, bilinçli bir seçimdir.
Çünkü İzmir savaştan en çok etkilenen, işgale karşı mücadele etmiş ve kurtuluşu yaşamış bir kent. CHP, Cumhuriyetin siyasal örgütlenmesi; İktisat Kongresi Cumhuriyetin ekonomi alanında yapılanması; İzmir Enternasyonal Fuarı da İktisat Kongresi sırasında Atatürk’ün İzmir kentine, burada kongreler düzenleyin, sergiler açın, diye yüklediği bir misyondur. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ilk düzenlenişi de İktisat Kongresi’ne dayanır.
Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli bölümünü yaşamış olan İzmir’de İktisat Kongresi’nin düzenlenmesiyle aynı zamanda da fuarcılığın başlatılmasını bir arada değerlendirmek gerekiyor.
Cumhuriyet gazetesi gibi İzmir Fuarı da aynı zamanda Cumhuriyetin sosyal tarihidir. Türkiye’deki bütün siyasal, ekonomik gelişmeler aynı zamanda fuara yansımıştır.
- Siz İzmir Fuarı için aynı zamanda bir eğitim kurumu değerlendirmesini yaparsınız...
M.Ş.Ö.- Öyledir, çünkü özellikle okuryazarlık düzeyinin çok düşük olduğu Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın eğitilmesi adına orası bir okul işlevi görmüştür. Fuar dünya ülkelerinin bir buluşma mekânı olması nedeniyle Egeliler başta olmak üzere, İzmirliler ve fuara gelen tüm halkın dünyayı öğrendiği, kavradığı, yeni gelişmeleri gördüğü bir ortam haline gelmiştir.
Türkiye’nin modernleşme sürecinde İzmir Fuarı hem ekonomi, ticari yanıyla hem de sosyal ve kültürel bir olaydır. Dünyada yaşanan gelişmeleri müziğinden tiyatrosuna, sinemasına kadar hayatın tüm renklerinin öğrenildiği, yaşandığı bir alan olmuştur.
- Ekonomik önemi tarafından bakıldığı zaman ne söyleyeceksiniz?
M.Ş.Ö.- İzmir Fuarı Cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının bir vitrinidir. Özellikle de Ege bölgesi için, bakın bölgede beşibiryerde dediğimiz ürünler, yani üzüm, tütün, incir, zeytin ve pamuk çok önemlidir. Hasattan sonra da Egeli hanımların boyunlarına taktıkları beş altından oluşan kolyeye de beşibiryerde adı verilir. Bu aynı zamanda bu beş ürünün sanayileşmesinin getirilerini yansıtmaktadır.
Bu ürünler öncelikle İzmir Fuarı’nda yaygın olarak satışa sunulmuştur. O dönem TARİŞ, Sümerbank gibi kamu kurumlarının ürünleri fuarda sergilenmiş ve dünyaya pazarlanmıştır. Bir anlamda fuar Cumhuriyetin vitrini de olmuştur.
Fuar halkın çok değişik kesimlerini, varsılıyla, yoksuluyla, köylüsüyle, kentlisiyle buluştuğu çok ender yerlerden birisidir.

Bugünden 100. yıl hazırlıkları yapılıyor
İzmir Fuarı’nın daha uzun yıllar yaşaması için de gençler ve çocuklarla daha çok buluşması gerektiğine inanıyoruz. Bu bizim en hassas olduğumuz odak noktamız
- Peki, son yıllarda ilginin azaldığı söylenen İzmir Fuarı’nı ortalama kaç kişi geziyor?
M.Ş.Ö.- On gün içinde ortalama 1.6 milyon kişi geziyor. Bu 1.6 milyon içinde Türkiye’nin her bölgesinden, her toplumsal kesiminden gelen insanlar var. Günümüzde kutuplaşmaların olduğu, ayrılıkların körüklendiği, insanların ötekileştirildiği bir ortamda İzmir Fuarı insanları birleştiren, buluşturan bir ortam haline geldi. Çok farklı inançlardan, farklı kültürlerden insanlar aynı ortamı 10 gün boyunca birlikte soluyorlar.
Bu yüzden ben bu fuarı sosyal buluşma anlamında da önemsiyorum. Günümüzde artık birlikteliklere ihtiyaç var.
- İyi de her gün yeniliklerin ortaya çıktığı bu küresel dünyada İzmir Fuarı nasıl kendini geliştirip yaşatılabilir?
M.Ş.Ö.- Bir kere ihtisas, sektörel fuarcılığı çok iyi yapıyoruz. Hatta yeni fuar alanımızda bu çıtayı daha da yükseltiyoruz. Bizi sevindiren bir gelişme Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yaptığı bir araştırma oldu. Geçen yılın verilerine göre İzmir Fuarı hâlâ Türkiye’nin en büyüğü.
Yani İzmir Fuarı bu kadar tarihsel geçmişe, bu kadar örselenmişliğe, bu kadar değişime, zaman zaman onu “panayır” olarak eleştirenlere rağmen hâlâ Türkiye’nin en büyük fuarı olma özelliğini koruyor. Bu da onun köklerinin ne kadar sağlam olduğunu gösteriyor. Bunu öğrenmek bizi çok mutlu etti. Dolayısıyla da 83. İzmir Fuarı’na bu moralle de hazırlandık.
- İzmir’de yeni bir fuar alanı hazırlanıyor. Siz önümüzdeki dönem geleneksel fuar alanını terk edip oraya mı geçeceksiniz?
M.Ş.Ö- Yeni fuar alanında sektörel fuarlar yapılacak. Ama İzmir Enternasyonal Fuarı en azından bir süre daha mevcut alanda yani Kültür Park’ta düzenlenecek. Çünkü halkın alıştığı bir yer ve ulaşımı kolay.
Ama ileride gelişmeler nasıl olur? Zaman neyi gösterir? Şimdiden söylemek zor. İhtiyaçlar, talepler zaman içinde farklılaşıyor. Ama şunu söyleyebilirim: İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de İZFAŞ’ın da ortak düşüncesi fuarı bir süre daha Kültür Park’taki alanda yapmak. Kültür Park çok anlamlı bir yer. Kurtuluşun mayalandığı alan. O nedenle de biz orayı çok önemsiyoruz.
Aslında biz bugünden fuarın yüzüncü yılına hazırlanıyoruz. Onun daha uzun yıllar yaşaması için de fuarın gençler ve çocuklarla daha çok buluşması gerektiğine inanıyoruz. Bu, bizim en hassas olduğumuz odak noktamız.
Geçen yıllarda araştırmalar yaparak gençler ve çocukların taleplerinin, beklentilerinin neler olduğunu öğrendik. İstiyoruz ki onlar da fuarı sahiplensinler.
- Üniversitelere açılmayı düşünüyor musunuz?
M.Ş.Ö.- Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Türkiye çapında üniversitelerin katılacağı fuarın ileriki yıllarda nasıl gelişip evrilebileceğiyle ilgili bir proje yarışması açtık. Buradaki amacımız üniversite öğrencileri arasında bir farkındalık yaratmak. Belki bizim bilemediğimiz, düşünemediğimiz fikirleri onlardan öğrenmeyi, öğrencileri o sürece katmayı hedefliyoruz.
Bunu yakında kamuoyuna duyuracağız. Uzun erimli bir çalışma olacak. Bu belki 100. yıla kadar bir perspektif çizecek, yol haritası çıkaracak bir çalışma olacak. Yarışmaya katılacak gençlere staj yapma imkânları da sunacağız. Bir de okullarda fuarcılık kulüpleri oluşturmak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’yla birlikte bu çalışmayı yürütmek istiyorduk. Ama ne yazık ki bu projeyi onlara önemsetemedik.
- Acaba Milli Eğitim Bakanlığı daha çok imam hatip lisesi açma çabasından mı bu projeye yüz vermedi?
M.Ş.Ö- (Gülüyor) Olabilir. Her neyse... Üniversitelerde fuarcılık bölümleri açılsın istiyoruz. Fuarcılık önlisans ya da lisans programları açılabilir. Ege bölgesindeki üniversitelerimizle temasa geçtik. Bu projemizi onların gündemine getirmeye çalışıyoruz.
İzmir Fuarı bizim için kutsal bir emanet. Biz bu emaneti sahiplendik. İstiyoruz ki bizden sonrakiler de bizim onlara devrettiğimiz emaneti sahiplensinler.

Partner ülke Mauritius, odak ülke Hindistan
- Bir de bu yıl İZFAŞ partner ülke olarak Mauritius’u, odak ülke olarak da Hindistan’ı belirledi. Neden Mauritius ve Hindistan?
M.Ş.Ö.- Hint Okyanusu’nun en güzel adalarından birisi olan Mauritius’un 83. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın partner ülkesi olarak belirlenmesinin nedeni şu: Bir kere dünyanın en güzel turizm merkezlerinden birisi. Ayrıca Mauritius 17. yüzyılda soyu tükenmiş olan Dodo kuşlarının son yaşadığı alan olarak anılıyor. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı renklerden oluşan Mauritius bayrağında kırmızı Hinduluğu, mavi Hıristiyanlığı, sarı da Tamilleri ifade ediyor. Bu dinler Mauritius’ta barış içinde yaşıyor.
Bu yıl ilk kez yapılacak bir uygulamayla partner ülkenin yanı sıra Hindistan da fuarda odak ülke olarak yer alıyor. Biliyorsunuz, dünyanın ikinci büyük nüfusuna sahip. Ayrıca da hızla büyüyen ekonomiler arasında. Israrla fuara özel katılım yapmak istedi. Partner ülke hem ekonomik hem de kültürel değerleriyle İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yer alırken odak ülke ise sadece ekonomik değerleriyle katılıyor. Odak ülke statüsü ilerleyen süreçte her iki ülke arasındaki ticaretin daha da büyüyerek ilerlemesine olanak sağlayacak.
Son yıllarda fuarın silkinip gündeme yeniden gelmesiyle partner ülke talebi çok arttı.

Hedef, kültürleri bir araya getirmek
- Bir de Diyarbakır ve Malatya bu yıl onur konuğu kentler seçildi...
M.Ş.Ö.- Evet. Biz İzmir’de ülkenin farklı coğrafyalarından, farklı gelenek göreneklerinden kentleri bir araya getirmek istiyoruz. Hem kaynaşma olsun hem de insanlar birbirlerini tanısınlar. İzmir Fuarı farklılıkların birlikteliğini sağlayan birleştirici bir güçtür.
- Fuarda yapılmakta olan çeşitli etkinlikleri anlatır mısınız?
M.Ş.Ö.- 29 Ağustos’la 7 Eylül arasında on gün boyunca konserler, söyleşiler, sergiler, tiyatro gösterileri, dans gösterileri, müzik dinletileri, çocuk kulübü, Yöresel Lezzetler Festivali ve Sinema Burada Festivali organize ediliyor.
Ücretsiz Çim Konserleri ve İzmir Sanat Merkezi’nde düzenlenen Fuar Özel Söyleşileri etkinlikler arasında. Sinema Burada Festivali bu yıl 12. kez düzenleniyor. Festival kapsamında yer alan “Gençler İçin Film Atölyesi”nde genç sinemacılar çalışmalarını sergiliyor. Çocuk Kulübü’nde ise çocuklar çeşitli oyunlar, eğlenceli aktiviteler, çizgi film gösterimleri, dans gösterileri, tiyatro, skeç, animasyon ve yarışmalarla eğleniyorlar.

PORTRE
MEHMET ŞAKİR ÖRS Alaşehir, 1956 doğumlu. Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitede İletişim Fakültesi’nden iletişim lisansı derecesini aldı. Uzun yıllar gazetecilik yaptı. 1985’te Hasan Tahsin Gazetecilik Ödülü’ne layık görüldü. 1990’lı yıllarda Yeni Asır gazetesinde köşe yazıları yazdı. CHP İzmir İl yöneticiliği, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı danışmanlığı yaptı. Şimdi İzmir Enternasyonal Fuarı (İZFAŞ) Genel Müdür Vekili.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tedavi olsunlar 1 Mart 2015

Günün Köşe Yazıları