Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver Eğitim işi bir tutkudur
Leyla Tavşanoğlu
Son Köşe Yazıları

Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver Eğitim işi bir tutkudur

30.12.2012 04:57
Güncellenme:
Takip Et:

Üniversite-sanayi işbirliğine çok önem veriyoruz. Organize sanayi bölgeleriyle çok yoğun çalışıyoruz. Organize sanayi bölgelerindeki işgücü ihtiyacını hesaplayarak ona göre eğitim programımızı planlıyoruz. Stajları ona göre formüle ediyoruz.

Çok önem verdiğimiz başka bir konu sosyal sorumluluk projeleri. Yönver dediğimiz bir projemiz var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle birlikte bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu proje kapsamında devlet okullarındaki rehber uzmanları yetiştiriyor, güzel bir eğitimden geçiriyoruz.

 

LEYLA TAVŞANOĞLU

Kültür Okulları ve Üniversitesi üçüncü kuşak Akıngüç ailesi tarafından yönetiliyor. Dede Akıngüç, dokuz yıl Berlin’de kaldıktan sonra 1930’lu yıllarda yurda dönünce Eskişehir’de mektupla eğitim veren bir açık öğretim okulu kuruyor. Okulun 200 kadar öğrencisi oluyor. Aile daha sonra İstanbul’a taşınıyor. Bir çeşit dershane olan Kültür Ders Evi oluşturuluyor. İkinci kuşak Akıngüç Fahamettin Bey İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirdikten sonra birkaç yıl müteahhitlik macerasının ardından bu işin kendisine göre olmadığını anlayıp kendini eğitime veriyor. Bugün Kültür Okulları 71. yılını idrak etmiş durumda. Üçüncü kuşak Akıngüç olarak Fahamettin Bey’in kızı Bahar Akıngüç Günver şu anda İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu üyesi. Bahar Akıngüç Günver’le ülkedeki eğitimin durumu ve Kültür Üniversitesi’ni konuşuyoruz:

Epeyce uğraşmalardan sonra İstanbul Kültür Üniversitesi’ni kurmuştunuz. Bunun öyküsünü anlatır mısınız?

B.A. - Babam ailenin anayasasını hazırlamıştı. Derken vakıf kuruldu ve 1997’de Kültür Üniversitesi eğitime kapılarını açtı. Babam üniversitenin kuruluş aşamasında çok yoğun çalıştı. Zaten mütevelli heyet başkanıydı. Üniversiteyi 152 öğrenciyle kurduk. Ama bugün geldiğimiz nokta çok farklı. Şu anda yüksek lisans programıyla birlikte dokuz bin öğrencimiz var. Dördüncü rektörümüzü atadık. Kendisi bir hanım; Prof. Dr. Semahat Demir. Benim Robert Kolej’den de arkadaşım. Kendisinin farklı bir vizyonu var. Üniversiteyi deneyimli hocalarla kurmuştuk. Artık 15-16 yıl sonra üniversitenin bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini görüyorduk. Babam da zaten dört yıl önce mütevelli heyet başkanlığını bana devretmişti. Artık bugün üniversite Semahat Hanım’la bir dönüşümden geçecek; daha uluslararası alana yayılacak, üniversite-sanayi işbirliğinin artmasına daha önem verecek.

Kültür Üniversitesi’nde kaç fakülte var?

B.A. - Yedi. Son olarak eğitim fakültesini de açtık. Öbürleri fen-edebiyat, sanat -tasarım, iktisadi idari bilimler, hukuk, mimarlık, mühendislik fakülteleri. Eğitim fakültesinin iznini çok zor aldık. Bunun dışında yüksek lisans ve inşaat mühendisliği ve hukuk fakültelerinde doktora programlarımız var. Bir de Beyin Dinamiği ve Kondüsyon Merkezi’nde beyin araştırmaları yapılıyor. Orada da doktora programını başlatmak üzereyiz. Yirmiye yakın yüksek lisans programımız bulunuyor. Sürekli eğitim merkezimiz de faaliyette. Kültür Üniversitesi çok hızlı büyüyen bir eğitim kurumu. Düşünün ki 15 yılda 152 öğrenciden dokuz bin öğrenciye geldik.

Üniversitede enerji depoluyoruz

“Misyona Karşı Para” adlı bir kitabı çeviriyorum. Milyoner gibi davranmanın yeterli olmadığını düşünmeye başladım. Güzel işler yapıyoruz ve ben bu işi seviyorum

Üniversitenin çok hızlı büyümesi zorlukları da beraberinde getirmedi mi?

B.A. - Getirmez olur mu? Tabii ki getirdi. Örneğin üniversitenin fiziki yapısını anlatmam gerekirse beş bin metrekare kapalı alanla başladık. Bugün 75 bin metrekare kapalı alanımız var. Şu anda altı binada hizmet veriyoruz. Ana kampus Ataköy’de. Ama Bakırköy İncirli’de de bir kampusumuz var. Vakıf üniversiteleri içinde bayağı büyüklerden biri haline geldik. Babamla bir süredir hep konuşuyorduk. Artık dönüşüm yapma zamanının geldiğini görüyorduk. Yeni rektörümüz Semahat Demir’le bu dönüşümü gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. ABD’de uzun yıllar bulunmuş, önemli projelere imza atmış bir bilim insanı. Kendisi biyomedikal mühendis. Bütün bu deneyimlerinden yararlanarak onunla güzel işler yapacağımızı düşünüyoruz. Şu anda üniversitenin stratejik planını yapıyoruz. Bir de 700 kişilik güzel bir salonumuz var. Orada konserler, bale gösterileri düzenliyoruz. Bir sefer Rusya’dan Bolşoy Balesi’ni de getirmiştik. Bizim o bölgede bir kültür merkezi yaratma çabası içindeyiz. Resim sergileri düzenliyoruz.

Sizin bu kültür programları öğrencileri ilgilendiriyor mu?

B.A. - Şu anda pek ilgi duymuyorlar. Bazen çok idealist gittiğimizi düşünmüyor da değilim. Ben yayınevi işini de çok seviyorum. Bir kitap tercüme edeceğim. Üniversitelerin gerçeğini anlatıyor. İngilizce ismi “Mission Versus Money” (Misyona Karşı Para). İngiltere’de basılmış. Üniversitelerde zaman zaman misyonla para birbirine karıştırılmış gibi oluyor. Arada birçok misyoner gibi davranıyoruz galiba, biraz da mali işlere bakalım, diyorum. Çünkü az buz yatırım değil. Çok ciddi paralar yatırıyoruz. Aslında eğitim işi çok güzel. Adeta bir tutku. İnsanı genç tutan ve heyecan veren bir iş. Geçen akşam üniversiteden çıkarken eşimi arayıp biraz gecikeceğimi söyledim. “Bugün de güzel işler yaptık. Ben bu işi seviyorum” dedim. Duygularım böyle. Bir de bu yıl ikinci öğretime başladık. Akşam öğretimi. İnsanlar işlerinden çıktıktan sonra akşam derslerine geliyorlar. Kütüphane cıvıl cıvıl. Herhalde bu hareketlilik bize iyi enerji veriyor. Aynı durum babam için de geçerli. O da üniversitede enerjisini depoluyor.

Siz üniversite-sanayi işbirliğine çok önem verdiğinizi söylediniz. Bu işbirliğini geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

B.A. - Dediğiniz gibi üniversite-sanayi işbirliğine çok önem veriyoruz. Organize sanayi bölgeleriyle çok yoğun çalışıyoruz. Organize sanayi bölgelerindeki iş gücü ihtiyacını hesaplayarak ona göre eğitim programımızı planlıyoruz. Stajları ona göre formüle ediyoruz.İstanbul Kalkınma Ajansı’yla Mülkiyeliler Vakfı, İstanbul Kültür Üniversitesi’yle birlikte girişimcilikle ilgili gençlere eğitim verecek. Çok önem verdiğimiz başka bir konu sosyal sorumluluk projeleri. Yönver dediğimiz bir projemiz var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle birlikte bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu proje kapsamında devlet okullarındaki rehber uzmanları yetiştiriyor, güzel bir eğitimden geçiriyoruz

Öfke yönetimi eğitimi yapıyoruz

Bir de Kültür Üniversitesi olarak üniversiteye girişlerdeki ölçme-değerlendirme işlemlerini yapıyorsunuz.

Ayrıca Hukuk Fakültesi’nin içinde Ceza Hukuku Uygulama Merkezimiz var. Geçen yıl İETT Genel Müdürlüğü’yle yürüttüğümüz bir proje çerçevesinde altı bin otobüs şoförüne öfke yönetimi konulu eğitim verdik. Bu konuda çok iyi geri dönüşler aldık. Bu da bizi bir hayli yüreklendirdi. Bu da bizim önem verdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizden birisi. Ceza Hukuku Uygulama Merkezi bir de İzmir’deki okullarda şiddetle ilgili bir araştırma yapıyor. Öğretmenlere de şiddete karşı eğitim veriyor. Bu sosyal sorumluluk projelerini çok büyük keyifle yapıyoruz.

Sosyal medyayla sanata yönlendiriyoruzi

Siz üniversitenin bulunduğu bölgeyi bir kültür merkezi haline getirmek istediğinizi söylediniz. Başka kültür etkinliklerinizi anlatır mısınız?

B.A. - Üniversitenin oditoryumu, sanat merkezi, orada açılan sergiler, öbür tarafta verilen konserler, bale gösterileri bizim için çok ciddi toplumsal hizmetlerdir. Orası artık Ataköy,Yeşilköy, Bakırköy, arka tarafta Sefaköy, Güneşli bölgesinin bir kültür merkezi, dışarıya açılan penceresi durumunda. Aynı zamanda olaya öğrenci açısından da bakmak lazım. Çünkü öğrenci etkinlikleri yorumluyor, istiyor ve değerlendiriyor. Artık gençler için bir sanat eserini takdir etmek bile çok büyük bir hadise. Düşünün ki hayatı boyunca sanat galerilerine, konsere, bale gösterisine gitmemiş gençler var. Buna biraz sosyal medya da yol açtığı için biz şimdi sosyal medyayı da kullanıp onun üzerinden belli değerleri aktarmaya çalışıyoruz.

Nasıl yapıyorsunuz bunu?

B.A. - Örneğin bu yıl 60. Yıl Oditoryumu’ndaki etkinlikleri sosyal medya üzerinden yayıyoruz. Çünkü gençler ya Twitter’da ya da Facebook’talar...

PORTRE

Bahar Akıngüç Günver

DR. BAHAR AKINGÜÇ GÜNVER
Ortaöğrenimini Robert Kolej’de, yüksek-öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde yaptı. ABD’de California Üniversitesi Irvine College’de eğitim yönetimi konusunda yüksek lisans derecesini aldı. 1989’da Türkiye’ye döndükten sonra Kültür Okulları’nda çalışmaya başladı; anaokullarını, fen lisesini kurdu. 1997’de aile işletmeleri üzerine doktorasını aldı. Şu anda Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi.

Yazarın Son Yazıları

Tedavi olsunlar

Tedavi olsunlar

Devamını Oku
01.03.2015
TBMM’ye magandalar hâkim

TBMM’ye magandalar hâkim

Devamını Oku
22.02.2015
MİT Erdoğan’ın arka bahçesi

MİT Erdoğan’ın arka bahçesi

Devamını Oku
15.02.2015
Umutsuzluk radikalizme itiyor

Umutsuzluk radikalizme itiyor

Devamını Oku
08.02.2015
Zorba kaderimize hükmediyor

Zorba kaderimize hükmediyor

Devamını Oku
01.02.2015
Ak Saray İslamiyetin mezarı

Ak Saray İslamiyetin mezarı

Devamını Oku
25.01.2015
AİHM’ye meydan okuyorlar

AİHM’ye meydan okuyorlar

Devamını Oku
18.01.2015
Bozdağ’a verecek notum yok

Bozdağ’a verecek notum yok

Devamını Oku
11.01.2015
Her apartmandan burs

Her apartmandan burs

Devamını Oku
04.01.2015
Maltepe’ye Noel tatili

Maltepe’ye Noel tatili

Devamını Oku
28.12.2014
Yasa tanımazlar hükümeti

Yasa tanımazlar hükümeti

Devamını Oku
21.12.2014
Tezgâh 11 yıl önce kuruldu

Tezgâh 11 yıl önce kuruldu

Devamını Oku
14.12.2014
Yüzde 10 barajı hak ihlali

Yüzde 10 barajı hak ihlali

Devamını Oku
07.12.2014
Saraylarla işimiz olmaz

Saraylarla işimiz olmaz

Devamını Oku
30.11.2014
Aman Allahım bu ne?

Aman Allahım bu ne?

Devamını Oku
23.11.2014
Laiklik Türkiye için şans

Laiklik Türkiye için şans

Devamını Oku
16.11.2014
‘Saraylar değer katmaz’

‘Saraylar değer katmaz’

Devamını Oku
09.11.2014
Atatürk’süz çağdaşlık hayal

Atatürk’süz çağdaşlık hayal

Devamını Oku
02.11.2014
İnsanlık suçu işleniyor

İnsanlık suçu işleniyor

Devamını Oku
26.10.2014
'Erdoğan' denince Obama ne düşünüyor?

Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Bryza, Washington’ın Ankara’yı dinlemesini haklı görüyor:

Devamını Oku
19.10.2014
Naylon tezkere...

Naylon tezkere...

Devamını Oku
12.10.2014
Devleti dinamitlediler

Devleti dinamitlediler

Devamını Oku
05.10.2014
Sosyal demokrasinin iktidarı

Sosyal demokrasinin iktidarı

Devamını Oku
28.09.2014
Ayak oyunlarına kurban

Ayak oyunlarına kurban

Devamını Oku
21.09.2014
IŞİD kontrolden çıktı

IŞİD kontrolden çıktı

Devamını Oku
14.09.2014
Mezhepçi diplomasi

Mezhepçi diplomasi

Devamını Oku
07.09.2014
Cumhuriyetin temel taşı

Cumhuriyetin temel taşı

Devamını Oku
31.08.2014
Dışişleri ‘sırf’ sorun

Dışişleri ‘sırf’ sorun

Devamını Oku
24.08.2014
Aklınızı başınıza toplayın

Aklınızı başınıza toplayın

Devamını Oku
17.08.2014
Demokrasicilik oynuyoruz

Demokrasicilik oynuyoruz

Devamını Oku
10.08.2014
Toplumu anlayamıyoruz

Toplumu anlayamıyoruz

Devamını Oku
03.08.2014
İletişimin özünde insan ve psikoloji var

İletişimin özünde insan ve psikoloji var

Devamını Oku
30.07.2014
Kadın siyasette yok

Kadın siyasette yok

Devamını Oku
27.07.2014
Rumlar iyi cambazdır

Rumlar iyi cambazdır

Devamını Oku
20.07.2014
Özel yetkili bizde de var

Özel yetkili bizde de var

Devamını Oku
06.07.2014
Erdoğan zap tedilemiyor

Erdoğan zap tedilemiyor

Devamını Oku
29.06.2014
Artık saygı kalmadı

Artık saygı kalmadı

Devamını Oku
22.06.2014
Yapan bedeli öder

Yapan bedeli öder

Devamını Oku
15.06.2014
Türkiye çocuğa yabancı

Türkiye çocuğa yabancı

Devamını Oku
01.06.2014
İnsan canı pahasına kâr

İnsan canı pahasına kâr

Devamını Oku
25.05.2014