Bu proje İkinci Dünya Savaşı’nı bitiren atom bombası üretme projesi değil. “Manhattan Projesi” ile anılan atom bombası Los Alamos’ta büyük bir gizlilik içinde en önemli teorik ve deneysel fizikçilerce üretilmişti.
Bu bahsettiğimiz ise yapay zekâlarda kullanılan en değerli ve özel çipleri üretmek amacıyla planlanmış ve 6 yıllık bir süreç sonunda başarıldığına ilişkin ilk haberlerin yayıldığı proje. Değeri, kapsamı ve sonuçları bakımından Manhattan Projesi adını hak ediyor, denebilir.
BU BİR DEV ÇİP SAVAŞI
ABD, en büyük rakibi Çin’e en gelişmiş çiplerin satışını yasakladı.
Bu çipler, Batı’nın askeri üstünlüğünün ta kendisiydi.
Reuter haber ajansı, Batının, ABD’nin bu üstünlüğünü Çin’in artık kırdığını haber verdi:
“Çinli bilim insanları Shenzhen’deki yüksek güvenlikli bir laboratuvarda, Washington’ın yıllardır engellemeye çalıştığı bir şeyi başardılar: Batı’nın askeri üstünlüğünün merkezinde yer alan yapay zekâ, akıllı telefonlar ve silahlara güç veren son teknoloji ürünü yarı iletken çipler üretebilen ultraviyole litografi makinesinin prototipini geliştirdiler.”
Çip üretim aşamasında. Denemeler yapılıyor. Kullanıma yönelik üretimin dört yıl içinde gerçekleşeceği belirtiliyor.
O zaman ABD tekeli yıkılıyor.
HOLLANDA’NIN YARI İLETKEN DEVİ
Bu tür çiplerin üretimi yarı iletken devi bir Hollanda şirketine ait. Aslında bu şirket hiç de bize yabancı değil: Aselsan başta olmak üzere üst düzey şirketlerimizden 1000’i aşkın mühendisin gidip yerleştiği ASML şirketi.
Çin’i yarı iletken bu çipleri üretme aşamasına getirenlerin de bu şirketin eski mühendisleri. Aralarında Türk kökenli var mı bilmiyoruz.
Reuters’e göre, EUV adı verilen bu makineler, teknolojik Soğuk Savaş’ın kalbinde yer alıyor. Bu makineler, insan saçından binlerce kat daha ince devreleri silikon levhalar üzerine işlemek için aşırı ultraviyole ışınları kullanıyor; bu yetenek şu anda Batı’nın tekelinde. Devreler ne kadar küçük olursa, çipler o kadar güçlü olur.
ZAMANI ÇOK KISALTTI
Batılı uzmanlar Çin’in bu teknolojiyi geliştirmesi için çok uzun yıllara ihtiyacı var, diyorlardı. Ama bir hedefi olan, yasaklı olan bir ülke, yeterli ve konuya odaklı mühendisleri ve bilimcileri varsa bunu başarır, zorluğu aşar.
Çin yönetiminin önceliklerinden biriydi bu üretim. Amaç yarı iletken konusunda kendi kendine yeterliliği sağlamaktı.
Çinli elektronik devi Huawei’nin “ülke genelinde binlerce mühendisin yer aldığı bir şirketler ve devlet araştırma enstitüleri ağının koordinasyonunu” yürüttüğü haber veriliyor.
3 nanometrelik çip üretimi için kullanılan makinelerin üretimin yapıldığı fabrikada son derece gizlilik kurallarının alındığı ve en gizli alanlarda çalışanların orada yatıp kalktığı ve telefonla konuşmalarına da sınırlı izin verildiği Reuters’in haberinde yer alıyor.
Hollanda istihbaratı bir raporunda, Çin’in Batılı ülkelerden ileri teknoloji ve bilgi edinme amacıyla casusluk programları kullandığını, ayrıca bunun yanı sıra Batılı bilim insanlarını ve yüksek teknoloji şirketlerinin çalışanlarını işe aldığını bildirmişti.
Bu projeye ne kadar önem verdiğini anlamak için Çin’in, transfer ettiği yarı iletken uzmanlarına 420 bin ile 700 bin dolar arasında “transfer ücreti” ve ayrıca ev satın alma olanağı sunduğu kaydediliyordu. Haberin ayrıntısı şu linkte.
https://www.reuters.com/ world/china/how-china-built-itsmanhattan-project-rival-west-aichips-2025-12-17/
Bu çiplerin kullanımına başlamasıyla Çin’in savaş sanayisinde de sıçrama yapması bekleniyor.
BU HABERİ NİYE YAZDIM?
Çin olsun, Güney Kore olsun, hatta Hindistan olsun, 1970’ler gibi yıllarda Türkiye ile hemen hemen benzer az gelişmiş koşullara sahipti.
Sonra bu ülkeler “Yapabilirim” iradesini devreye soktular.
Üçer beşer yıllık planlarla, hedefledikleri üretime güç yığarak birer birer engelleri aştılar ve bugün dünya arenasında başa güreşiyorlar.
Hele Çin...
Türkiye’ye hiç bakmayın, laf bile söyleyemiyorum bu konuda.