Galip Derviş Türk mü?

24 Mart 2013 Pazar

“Galip Derviş”ten Türk polisi olur mu? Olmaz. Şekilde görüldüğü gibi olmuyor işte!
Daha doğrusu obsesif kompulsif kişilik bozukluğunun yanı sıra, saymakla bitmeyecek kadar çok takıntı ve fobiye sahip, bir hayli zor ama o denli de zeki, sıradışı ve yetenekli bir hafiye olan
“Monk”tan Galip Derviş olmaz!
Kanal D’nin Perşembe akşamları ekrana getirdiği
“Galip Derviş’’ Amerika’da 8 sezon yayımlanan ve izlenme rekorları kıran, Altın Küre ve Emmy ödüllü fenomen dizi “Monk’’tan uyarlanan bir komedi polisiye. Başrollerinde Engin Günaydın (zehir hafiye Galip Derviş) ve onun yardımcısı Algı Elke (hemşire Hülya) oyunculuklarıyla döktürüyorlar ama bir o kadar da bu topraklardan uzak ve bize yabancılar. Sanki uzaydan misafirliğe gelmiş karakterleri canlandırıyorlar. Dizinin çakma değil, format hakları satın alınan bir uyarlama olduğunu sürekli vurgulayan “Galip Derviş’’in “yaratıcıları’’ açıkça ana karakterlerde çuvallamışlar.
Ancak gelişmiş kapitalist toplumlarda gözlemlenen aşırı bireyselleşme ve yalnızlık hastalığından mustarip kendinden bile korkan bir karakteri Türkiye’ye getirerek İstanbul polis teşkilatının eski müfettişi yapmak hangi aklın ürünü acaba? Galip Derviş’in hiç yakını, akrabası yok mu? Tamam, karısı bir suikast sonucu öldürülmüş ama hiç olmazsa bizim gibi geniş aile toplumlarında bir halası, teyzesi veya yeğeni olmaz mı bu adamın? Ücretli bir hemşire (Hülya) bakıyor bizim hafiyeye.
“Hülya’’sı olmayınca da mahvoluyor “Galip Derviş.’’ Dışarı çıkamıyor. Yemek bile yapamıyor. Katili yakalamak için sokaktaki insandan yardım alamayacak kadar aciz. Sesi kısılıyor. “Monk’’u Türkleştirmek için cenaze namazı bile kıldırıyorlar “Galip Derviş’’e, ne var ki namazda tabutun üstündeki örtüyü düzeltme takıntısından dua edemiyor garibim.
Dizinin senaryosu ve çekimleri aslının neredeyse birebir tıpkısı. Yan karakterler başarılı bir şekilde Türkleştirilmiş. Başkomiser
İzzet rolünde Orhan Güner ve komiser Ahmet’i canlandıran Ersin Korkut (ne yazık ki yine kendini oynuyor) bizden birileri. Ama Galip Derviş Amerikalı bile değil, uzaylı olmuş.
Uyarlamalara karşı değilim. Televizyonların reyting güvencesi olsun diye kurtarıcı olarak neredeyse tüm yeni dizileri uyarlamalardan seçmelerine karşıyım. Ayrıca
“adaptasyon” yapacaksan bunu doğru dürüst yapacaksın, Can Yücel’in belirttiği gibi yabancı dilden şiir çevrilmez, ancak Türkçe yeniden söylenir. Biraz daha ileri gidelim. Ben çakma işlere de karşı değilim. Örneğin “Suskunlar’’ dizisinin birinci sezonu aslından (Sleepers) daha iyiydi. Hem de alkışı hak edecek kadar. Uyarlasan da, kopyalasan da veya çakmasını yapsan da bu işi iyi yapacaksın, yoksa gülünç oluyor.
“Monk”u uyarlamak zor iş. Böyle bir karakter, bize özgü, bizim kültürümüze uygun, zaafları, iyi ve kötü yönleriyle yeniden yaratılabilir mi? Olabilir. Bizim topraklarımızdan çıkmış, örneğin Behzat Ç.’de olduğu gibi hastalıklı ama sevimli bir Türk polis karakteri yaratılabilirdi.
Bu şekliyle Galip Derviş’ten Türk polisi olmaz! Olsa olsa komik bir komedi kahramanı olur. Bütün olumsuzluklarına rağmen
“Galip Derviş’’ sevildi ve ilk bölümünde iyi reyting aldı. Hem de gece 23.00’te yayımlanmasına rağmen. Muhtemelen seyirci istanbul emniyet teşkilatına düşen uzaylı Engin Günaydın’ın maceralarını absürd ve komik buldu. Yolu açık olsun.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları