Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dil ve Durum
\n\n\n
BİR dildeki çok eski deyimlerin çok yeni durumlara uygun düşer duruma gelmesi endişe verici olmalı. Örneğin, doktorunuz “Abur cubur yemekten çocuğunuzun sindirim sistemi ya da büyüme temposu bozulmuş” dese endişe duymaz mısınız? Sizin açınızdan, abur cuburluk güncelleşmiş demektir. Yahut, politikanın “saçma sapan” sözlerle dolması ya da oğlanın okullarda “dikiş tutturamayışı” ailede yeni bir güncellik yaratmaz mı?
\nÇağ atladığı, hızlı büyümesiyle dünyaya parmak ısırttığı söylenen bir ülkede bu tür eski deyimlerin gitgide daha çok kullanılır olmaya başlaması sahiden düşündürücü değil mi?
\nHele bunların “süper”, “dört çeker” türünden son yılların gözde deyimleriyle iç içe geçmiş ve birlikte kullanılır olması toplumdaki tutarsızlıkların belirtisi sayılmalıdır.
\nDoğu’yla Batı arasına sıkışmış melez bir kültürümüzün olduğu su götürmez. Ama bunu bir kusur olmaktan çıkarıp bir çeşit üstünlüğe dönüştürmek de bizim elimizdedir. Öte yandan, bunun sadece edebiyatla, sanatla sağlanabileceğini, daha doğrusu o alanlardaki sentezlerin yeterli olabileceğini düşünmek de büyük yanılgıdır.
\nBirçok konuda olduğu gibi bu konuda da melez kültürün gerçek bir atılım kaynağına dönüştürülmesini aslında üniversiteler düzeyinde sağlanabilecek bilimsel bir sorun olarak görmek gerekiyor. Medreseler sisteminin yıkılması, hatta İstanbul Darülfünun’un özerk üniversiteye dönüştürülmesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin kurulması gibi yakın tarihin reformları hep bu sorundan kaynaklanır. Cumhuriyet, eski-yeni sentezini bu topraklar üzerinde kurulmuş bütün uygarlıkların sentezi biçiminde sağlamayı amaçlamıştı. Şimdi, bırakın öyle bir anlayışı, çocuklara camileri sevdirmek ya da evlere imam ziyaretleri düzenlemek gibi acayip uygulamalarla ne olduğu pek anlaşılamayan bir döneme girmek üzereyiz.
\nBöyle geçiş dönemlerinde, neyin ne olduğunu kestiremeyen insanlar yol gösterici ışık arar. Bu ışık henüz ana muhalefet partisinden gelmedi. Ya da geliyor da fark edilmiyor.
\nÜniversiteler sessiz. Oysa, asıl bilimsel “tanı”yı koyması gereken onlar.
\nSes çıkarmalarının zamanıdır.\t
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
En Çok Okunan Haberler
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı seçim anketini paylaştı
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
Saray'dan çok konuşulacak 'Yavaş' çıkışı
-
Edip Akbayram hayatını kaybetti
-
Ayşe Barım'ı tahliye eden hakim hakkında flaş gelişme
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
Edip Akbayram'dan kötü haber
-
Tüm kredi kartlarında limitler değişiyor!
-
İddia: Bahçeli'den, Demirtaş'a telefon