Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yanıltmalar
Bu bayram havasını anlamak kolay değil.
Atılan manşetleri, yapılan yorumları da...
AKP mahkûm edildi mi, edilmedi mi?
Laiklik karşıtı eylemlerin odağı durumuna geldiği en yüksek yargı organınca bire karşı on oyla hükme bağlandı mı, bağlanmadı mı?
On üyenin altısı parti odak durumuna geldiği için kapatılması yönünde, dördü de yine odak durumuna geldiği için kapatılması yönünde değil de ödenek kesintisi biçiminde oy kullanmış.
Ama, kesin olarak belli ki, üyelerden onunun da kanısı partinin odak durumuna geldiği yönündedir ve karardaki özün özü budur.
Dört üyenin niçin “nispeten daha hafif” bir yaptırımdan yana oldukları ancak gerekçeleri karara ekleyecekleri açıklamalarla belli olacak.
“Parti odak durumuna gelmiş ama öyle pek kapatılacak ölçüde değil” düşüncesi mi? Yoksa, “Kapatılırsa AB umudu söner, ekonomi çöker, demokrasi gider” endişesi mi?
Yoksa, yoksa kapatılma olasılığı karşısında içte ve dışta koparılan yaygaranın, içten ve dıştan gelen baskıların etkisi mi? Bu sonuncu olasılık söz konusuysa, o zaman yaygaraların ve baskıların sahiplerini kutlamak gerekir; AKP kapanmasını önlemekte başarılı olmuşlardır. Ama onlar bile “Parti odak durumuna gelmemiştir” diyemezler.
O halde, İstanbul medyasındaki bu yanıltıcı telaşın anlamı nedir?
O halde, Sayın Başbakan nasıl oluyor da karardan sonra “Partimiz laiklik karşıtı eylemlerin odağı durumuna gelmemiştir” diyebildi? Bu nasıl bir devlettir ki, “Anayasa Mahkemesi kararları… yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” diyen bir anayasaya karşın bir devlet adamı böyle konuşabilmektedir?
Aslında, endişe verici bir durum söz konusu. İtiraz ve temyiz yolu da bulunmadığına göre, Yüksek Mahkeme kararına aldırış etmeyişle başlayan bir tutum yavaş yavaş “demokratik bir yeni anayasa” tamtamlarıyla birlikte Cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirmeye yönelik girişimler yeniden gündeme gelecektir. 2007 genel seçimlerinin öncesinde bu yolda sipariş almış olanlar herhalde yine kolları sıvamak üzeredirler.
Şu gerçekliği akıldan çıkarmamak gerekiyor: Türkiye daha bir süre “laiklik karşıtlığı mahkemece hükme bağlanmış” bir iktidarca yönetilecek.
AKP’yi yönetenlerin kararın gerisindeki uyarı anlamını sezememiş olmaları tehlikeyi daha da arttırıyor. Dolayısıyla, bundan sonraki iktidar mücadelesinde Cumhuriyetçi siyasal güçleri bir araya getirerek toplu ağırlıkla başarı kazanma zorunluluğu da aynı ölçüde artmış oluyor demektir.
Okurlarımdan bir müddet daha izin istiyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu'ndan YÖK raporuna suç duyurusu!
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
İktidarın 'anayasa' hesapları
-
Çakarlı cipin sahibi ne kadar vergi ödedi
-
Özel'den TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'süreç' çağrısı
-
Okuyan'dan kritik değerlendirme
-
O şartı sağlayanların aylıkları artacak!
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Yılmaz Erdoğan'dan Bahçeli'ye 'teşekkür' telefonu
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı