Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Fidan’ı Yoran Yalçın Akdoğan
“Yoruldum” diyerek gitti. Sonra 30 günde “dinlendi” geri geldi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın gidişi ve geri gelişi daha çok konuşulacak. Gelişin ya da getirilişin nasıl olduğunu biliyoruz. Kısaca Erdoğan efekti diyelim. Ancak gidiş ile ilgili konuşulanlar. Tabii biz de konuşulanlara kulak kabartacağız. Bir kaynaktan duyduğumuzu başka bir kaynağa yorumlatacağız. İstihbaratçıların diliyle konuşalım: Açık kaynaklara da bakacağız, kapalı kaynaklara da... “İstihbarat çarkının” işlediği her alanda...
Önce açık kaynak. Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan’ın dünkü gazetede yazdığı yazı. Tecrübeli gazetecinin yazısında öne çıkmayan bölüm, aslında çok şey söylüyor:
“Fidan’ın MİT Müsteşarlığı gibi bir makamdan istifa etmesinin gerekçelerinin, geride kalan bir aylık sürede anlaşıldığının özellikle altı çiziliyor. Güvenlik bürokrasisinin zaman zaman siyaset tarafından doğru şekilde yönlendirilmesinin ya da yönlendirilememesinin MİT üzerinde yarattığı yüke dikkat çekiliyor. Fidan’ın, ‘Yoruldum’ ifadesinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği, bu ifadeye yol açan ciddi gerekçelerinin bulunduğu kaydediliyor. Bu süre içinde, söz konusu gerekçelerin devlet katına anlatıldığı, Fidan’ın kaygılarının anlaşılmasının getirdiği bir rahatlıkla görevine döndüğü, bir anlamda ‘nikâh tazelediği’ belirtiliyor.”
Şimdi bir süredir Ankara’da konuşulan bu kulisi açalım. “Kapalı kaynaklar” diyor ki... Erdoğan Saray’a çıktıktan sonra her ne kadar ilgilenmeye devam etse de Fidan’ın eli hiç eskisi kadar rahat olmadı. Öncesinde Fidan doğrudan Erdoğan ile muhataptı. O dönem süreç koordinatörü olan Beşir Atalay ile de ilişkileri iyiydi. Ancak yeni kabinede, “çözümü koordine” eden en yetkili isimle; Yalçın Akdoğan ile sık sık karşı karşıya kaldı. Sorun kendisinin muhataplarla yaptığı görüşme ve kimi eylem planlarının hükümet tarafında “doğru zamanlama ve yeterli iradeyle ele alınmaması”, muhataplarına verdiği kimi taahhütlerin yerine getirilmemesiydi. Fidan her iki taraf için de “güvenilir adam olma” pozisyonunu kaybetmek istemiyordu. Durumu Davutoğlu ile paylaştı. Bulunan çözüm Fidan’ın siyasete adım atmasıydı. Erdoğan’ı dışarıda bırakarak yapılan hazırlık ve Fidan’ın “süreçteki özellikle kabine içinden gelen kimi sıkıntıları da” anlatması ipleri gerdi. Ancak uzak kaldığı süreçte Erdoğan ve Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerde “Fidan etkisinin” yeniden oluşacağı bir dönem için irade beyan edildi.
Yazıyı bitirirken Kürt sorununu “içeriden” bilen bir kaynakla konuştum. Yazdıklarıma bir katkı da o yaptı: 30 Ekim 2014 tarihli MGK toplantısı süreç için çok kritikti. 10 saati aşan bu toplantıda “çözüm masasının dağılmasına yol açacak” kimi riskli konulara bile girildi...
Daha da detay verdi ama şimdilik bu kadar. Kısaca Fidan’ın dönüşü kadar MİT’ten gidişi de “çözümle bağlantılı”...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu farkı açıyor!
-
Nereden çıktı bu ‘kurucu önder’ lafı?
-
Oyuncu Şinasi Yurtsever hayatını kaybetti
-
İsrail Şam'ı vurdu!
-
MSB'den açıklama geldi!
-
İmamoğlu’nun şansı
-
Özgür Özel istifasını istemişti: Yusuf Özcan istifa etti
-
Yeni Akit yazarı görevinden uzaklaştırıldı
-
AKP'li başkanın eşine ‘kritik’ atama
-
Kanserle mücadele eden Tanyeli'den kötü haber!