Çerkezler, Abazalar ve Kuzey Kafkasya dostları Sakarya’nın Akbalık köyünde buluştu\n

\n\n\n

\n\n\n

Duygu yüklü “Kuzey Kafkasya” geleneklerini yaşatan “Abaza” ve “Çerkez” yurttaşlarımız, 30 Eylül’de Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki Akbalık köyünde buluşarak “Abhazya’nın bağımsızlığının 19. yılı”nı kutladılar...\n

“Ayaayra Amş” denilen “Zafer ve Özgürlük Günü” için Kafkas Dernekleri Federasyonu Abhazya Çalışma Grubu ile Sakarya, Kocaeli, Düzce ve Hendek Kafkas Kültür Dernekleri seferber olmuşlar, Akyazı ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi de desteklerini esirgememişlerdi...\n

İstanbul’a 185 km’deki (Ankara’ya 270 km) Akbalık’a varınca, tanıdığım en çalışkan Abazalardan mimar Osman Güdü’nün ısrarıyla önce “yemek ikramı”na katıldık. Şık ve zarif “çağdaş” hanımlar, masamızı inanılmaz lezzetteki geleneksel yemeklerle donattılar.\n

En az üç bin katılımcıya da çimenlerdeki masalarda aynı içtenlikle sunulan yemeklerden ünlü “Çerkez Tavuğu”nun ne denli zor hazırlandığını bilenlerimiz dediler ki; “Bu ikram aynı zamanda özverili bir emektarlığın ürünü. Bayram böyle kutlanır; poşetlerde hazır sandviç ve kola dağıtılarak şenlik mi olur?”\n

Nitekim ekmek yerine, mısır unundan yapılan “abısta” bile sade değil “abaza peyniri”yle sofraya geldi. “Akud” adlı fasulye ezmesi; “abaza otları” karışımı; “cevizli karalahana”; yine ceviz, biber, kişniş, sarımsak ve kokulu otlarla yapılmış “pırpılcıka”yla tatlandırılan yiyecekler...\n

Ziyafeti, ağızda eriyen cevizli baklava ya da ince kadayıf üzerinde muhallebiyle tamamlarken, şenliğin gözdesi “Kafkas At Yarışları”nın da son turları atıldı. 2 km’lik parkurda İngiliz atlarından “Prodotör” ile Arap atları A sınıfından “Büyülü Göl”, B sınıfından da “Dörtnala” şampiyon oldular. “Yerel köylü atları”nın birincisi ise “Selçukhan”dı... İlk üçe girenlere kupaların törenle verildiği yarışı “Türkiye Jokey Kulübü” de destekliyordu.\n

Sesli referandum\n

Gösteriler başlarken yapılan “sesli referandum” ise binlerce kişilik katılımın “manevi neden”ini özetliyordu.\n

Gürcistan’dan 1993’te ayrılan “Bağımsız Abhazya’”yı hâlâ tanımayan ülkeler arasında Türkiye’nin de olması Abaza ve Çerkez yurttaşlarımız için en derin gönül yarası... Hümeyra Yılmaz’la sunuculuğu paylaşan Sezai Babakuş’un izleyicilere seslenerek “Ülkemizin de Abhazya’yı tanımasını istiyor musunuz?” sorusuna binlerce kişinin en içten haykırışla “evet” demelerini işitmek yetmez, yaşamak gerekirdi.\n

Nitekim yine Babakuş’un “Bu sesi artık duy Ankara!” demesi de Abhazya’dan gelen konukların da katılımıyla dakikalarca alkışlandı.\n

“Çerkez kimliği”yle konuşan eski bakan Abdüllatif Şener dedi ki; “Kuzey Kafkasya’daki tek bağımsız ülke Abhazya’nın tarihi onuruna burada ev sahipliği yapılıyor...”\n

İstanbul’un Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz’ün de katıldığı şenliği destekleyenlerden Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise düzenleyenleri kutladı; Ayaayra Amş Organizasyonu Komite Başkanı Av. Recep Yılmaz ise Abhazya’nın Türkiye’yle “kan kardeşliği”ni siyaset görmese bile yüreklerinde yaşattıklarını söyledi.\n

Sakarya Derneği Başkanı Muharrem Saran, şenliğe ev sahipliğinin onurunu taşıdıklarını belirtirken, Vali Mustafa Büyük, Sakarya’daki farklı kültürlerin ortak yaşam zenginliğini anımsatarak dedi ki; “Abaza ve Çerkez vatandaşlarımızın bayramı hepimizin bayramıdır.”\n

‘Ayhabı’ların korosu\n

Kuzey Kafkasya’nın “kafe” denen sanatsal halk oyunları ve çılgın “Çeçen Dansları”yla birlikte Kafkas şarkılarının söylendiği şölende en anlamlı gösterilerden biri ise “Ayhabı”ların koro oluşturarak “azar” denen en eski Abaza nağmelerini “enstrümansız” seslendirmeleriydi...\n

Çoğu 75 yaşı aşkın emekli emniyet amirinden avukatlara, çiftçilerden emekli belediyecilere dek her meslekten saygın kişilerden oluşan “görmüş geçirmiş” Ayhabılar, ellerindeki çubukları tahtaya vurarak söyledikleri “ritmik” parçaların eşliğinde özgün oyunlarını da sergilediler.\n

Sırası gelen Ayhabı sahnenin kenarında bekleyen genç kızların yanına giderek birini kibarca dansa davet etti; birlikte geleneksel “Apsuva”yı oynadılar. Tüm Ayhabıların ayrı ayrı kızlarla dans ettikleri gösteride, 85’lik dedenin torunu yaşındaki “dans arkadaşı”na nezaketi, Abaza ve Çerkez kültürünün eşsiz inceliğini sergiliyordu...\n

“Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Folklor Ekibi Amra” ile “Sakarya Kafkas Kültür Derneği Folklor Ekibi Nartlar”ın nefes kesen gösterilerinin ardından ses sanatçısı Gülcan Altan özgün Kafkas şarkılarıyla herkesi duygulandırdı; “Folkethnica” ve solisti Seda Özdemir de aynı duyguları doruğa çıkarttı... Bağımsızlık coşkusunu simgeleyen ateş balonları gökyüzüne bırakılırken, Abhazya’da çekilen “Bizi Zafere Ulaştıran Şarkılarımız” belgeseli nemli gözlerle izlendi.\n

Akşam Abhazya dostlarıyla vedalaşırken, Sakarya Üniversitesi’nde “Kuzey Kafkasya Dilleri ve Edebiyatı” bölümü açıldığını da sevinerek öğrendik. “Pişine” denen Çerkez mızıkası eşliğinde aynı coğrafyanın müziğini de yaşatacak bir “Kuzey Kafkasya Konservatuvarı” kurulmasını da ortak dileklerimiz arasına ekledik. \n

\n\n