Baas aslında alevi değil, arap milliyetçisidir
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Baas aslında alevi değil, arap milliyetçisidir

25.01.2017 03:34
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye ile Suriye arasında 2011 yılında vize uygulaması kalktığında ne çok sevinmiştim. Bunu fırsat bilip Doğu Akdeniz’in tarih ve kültür zenginliğinden payını fazlasıyla almış Suriye’ye daha sık gider oldum. Komşu ülkeme, Antakya’dan bindiğim dolmuşla gitmek ne güzeldi! Fakat bu mutluluk uzun sürmedi...

Suriye’de yıllarca süren çatışmalar yüzünden binlerce insan öldü, milyonlarca insan yerinden- yurdundan oldu ve sadece burasının değil dünya ortak mirası olan tarihi mekânlar yerle bir oldu!

Radikal İslamcı örgütlerin “cihat” yeri gördükleri Suriye’de, sloganları “Aleviler mezara, Hıristiyanlar Beyrut’a”ydı. Bizde ise “Müslüman Kardeşler” odaklı, neo-Osmanlı soslu politikasının borazanlığını yapan yandaş medya sıklıkla Suriye’deki Alevileri hedef aldı, almaya da devam ediyor.

Oysa, Esad yönetimi Alevilerin statüsünü pek çok yönden yükseltmiş olsa da, Alevilerin hepsi ekonomik açıdan ihya olmuş değillerdi, çoğu diğer Suriyeliler gibi ekonomik açıdan zor durumdaydı. Anadolu’da olduğu gibi yüzyıllar boyu zulümden kaçmak için dağlık alanlarda yaşayan ve yeni yeni şehirleşen Aleviler, bir de radikal İslamcı örgütlerle karşı karşıya kaldılar. Suriye’de Alevilerin çoğu büyük kentlerin kenar mahallelerinde ya da köylerde yaşıyorlardı. Ayrıca sisteme ters düşen birçok Alevi düşünür ve aydın Hafız Esad zamanında hapse düşmüştü.

Kurucu üç arkadaş

Ayrıca Suriye’de 46 yıldır iktidarda olan Baas, mezhep değil Arap milliyetçiliği temelinde kurulmuş sosyalist bir partidir. Baas Partisi’nin fikir babaları farklı dinden ve mezhepten gelen üç arkadaştı: 1910’da doğumlu Rum Ortodoks Mişel Eflak, 1912 doğumlu Sünni Müslüman Saláh Bitar ve 1908 İskenderun doğumlu Alevi Zeki Arsuzi.

İskenderun’daki Alevi Arapları temsil eden Zeki El Arsuzi’nin başında olduğu Sancak Savunma Komitesi daha Arap milliyetçisi, daha bağımsızlıkçı ve laik bir politika yanlısıydı. El Arsuzi, Hatay’ın 1939’da Türkiye’ye katılmasıyla Beyrut’a geçmiş ve Suriye’de iktidara gelecek Baas partisinin kurucuları arasında yer almıştı.

Mişel Eflak ve Saláh Bitar ve Zeki Arsuzi üçü de Paris’te felsefe okumaya gitmişlerdi. 1943’te “El Baas el Arabi” yani “Arap Dirilişi” adını verdikleri hareket, Şam’da, 1947’de siyasi partiye döndü. “Baas Partisi” böylelikle resmen kurulmuş oldu ve genel sekreterliğe Mişel Eflak seçildi. Tüzüklerinde, kuruluş amaçları “Arap dünyasını tek bir bağımsız devlet haline getirmek için mücadele” diye yazılmıştı.

Saláh Bitar ve Mişel Eflak, sonraki yıllarda önemli görevler alsalar da sürgüne gönderilmekten kurtulamadılar. Gidişattan hoşnut olmayan Alevi subayların yer aldığı gizli bir askeri komite, 1963’te darbe girişiminde bulundu. Bu subaylardan Hafız el Esad ve Salah Cedid, 1966’da Eflak ve Salah el-Bitar’ı devre dışı bırakarak Arsuzi’yi, yenilenen Baas Partisi’nin “Sokrates”i olarak göreve çağırdılar. Arsuzi’nin görevi, Suriye ordusuna Baas doktrinini aşılamaktı.

Hafız el - Esad

Suriye’de 1940’lardan itibaren, pek çok hırslı Alevi genci orduya ya da Humus Askeri Akademisi’ne girdi. Bunlardan birisi de Hafız el - Esad’dı. 1930’da Türkiye’ye sınır olan Lazkiye’nin Kardaha bölgesinde doğdu. Kalabiya aşiretindendi. 16 yaşında Baas Partisi üyesi oldu. Hafız Esad, azınlık bir mezhepten olup da okuyan ve hava kuvvetlerine giren ilklerdendi. 1958’de eğitim için SSCB’ye gönderildi. 1963’te genç bir subay olarak ilk darbesine karıştı. 1966’da Baas’ı iktidara getiren darbede Hava Kuvvetleri Komutanı olan Hafız Esad, Milli Savunma Bakanlığı görevini üstlendi. Ve Baas Partisi’ndeki gücünü artırıp 1970’te kansız bir darbeyle iktidarı ele geçirdi. Bir zamanların yoksul, hırslı genç Alevi subayı, yönetimi ele geçirdikten sonra “muhaberat”ı kurdu; ülkenin farklı güvenlik ve istihbarat birimleri birbirini gözlüyor, kontrol ediyordu. Sokakta, gizli polis halkı takip ediyor, bu gizli polisi de bir başkası...

Hafız Esad, döneminde Ortadoğu’nun ve hatta uluslararası siyasetin ustası olarak kabul gördü. Suriye’nin 1967’de İsrail’e kaptırdığı Golan Tepeleri’ni geri alamadı ama kendi imajını öyle inşa etti ki, “Ortadoğu’da Suriye’siz barış olmaz” düşüncesini yerleştirdi. Çok sayıda Aleviyi, Baas Partisi’nin güvenlik birimlerinin en üst mevkilerine ve ordunun kilit noktalarına getirdi. O zaman, her üç askeri akademi öğrencisinden ikisi ve ordudaki yüksek rütbeli subayların yarısından fazlası Alevi kökenliydi.

Alevilerin statüsü, Hafız Esad’ın 1970’te devletin başına geçtikten sonra az da olsa yükselmeye başladı. Daha önceki iktidarlar tarafından Müslüman olarak görülmeyen hatta “kâfir” denilen Aleviler için dönemin önde gelen Şii liderlerinden Ayetullah Musa el - Sadr, 1974’te Alevileri gerçek Müslüman olarak gördüğünü söyledi.

Yanlış ve eksik bilgi

Bu arada, Baas Partisi Arap milliyetçiliği üzerine kurulu bir parti olduğundan özellikle Hafız Esad döneminde sadece Alevilerden değil herhangi diğer bir azınlıktan bahsetmek tabuydu. Pragmatik çıkışlarıyla hafızalara kazınan Hafız Esad, rejimini tüccar sınıfı, Sünni din adamları ve asker arasındaki tarihi birliktelik üzerine kurmuştu.

Kanal kanal dolaşıp hemen hemen her konuda uzmanlık taslayan şahıslar taraflı, yanlış ve noksan bilgileriyle ne yazık ki kendilerini dinleyenleri de yanlış yönlendiriyorlar. Bu da sonradan düzeltilmesi zor olan sonuçlara neden oluyor...

GÜL ATMACA

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025