Olaylar Ve Görüşler

Planlama, inşaat ve ekonomi

07 Şubat 2020 Cuma

Doğan Hasol,

Dr.Y.Müh. (Mimar)

Bir süreden beri ülkemiz ekonomisi için büyüme motoru olarak seçilmiş olan “inşaat yoluyla büyüme” modeli başarısızlığa uğradı. Seçilen modelin yanlış olduğunu ekonomistler daha başta belirtmişlerdi. Ne var ki söylemleri etkisiz kalmıştı.

Ülke böyle bir durumla, 1958 yılında da karşılaşmıştı. Nedeni, Başbakan Adnan Menderes’in “İstanbul’un imarı” tutkusuydu. O tutku Türkiye’ye pahalıya mal olmuş, parasal kaynakların tükenmesi, hükümeti dış borç arayışlarına ve 1958 devalüasyonuna zorlamıştı. Resmî devalüasyon kararıyla dolar kuru 2.83’ten 9.02 TL’ye yükselivermişti.

27 Mayıs 1960’tan sonra Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurulmuş ve yatırımlar planlı ekonomiye göre düzenlenmişti. 

Planlamak, geleceği tasarlamaktır. Sık sık karşılaştığımız ciddi sorunlar genelde, plansız gidişin doğurduğu sonuçlardır.

Öncelikle ekonomik, sosyal ve fiziksel alanda stratejik planlara gereksinim var. Nüfusun ve ekonomik üretimin ülke çapında dağılımının bir plan sistemine uygun olarak belirlenmesi gerekir. Aksi halde gidiş, liberalizmin “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” formülüne ayak uydurur. İşte bugün yaşadığımız sorunlar da plansızlığın sonuçlarıdır.

Plansız kentleşme

Bölge planlaması, kentsel planlama ve kentsel tasarımın ülke yönetimince göz ardı edilmesiyle karşımıza şu sorunlar çıktı:

Plansız başıboş kentleşme, kentlileşememe,

Büyük kentlerde nüfus patlaması,

Kentlerin yağ lekesi gibi büyümesi.

Kentlerde bütüncül planlama yerine parçacıl planlarla yoğun ve yüksek yapılaşma,

Arsa sahibine özel plan değişiklikleri,

Arsanın imarla artan değerinin kente değil de arsa sahibine bırakılmasıyla arsa yağması,

Arsası uğruna, mimari değerine bakılmaksızın değerli yapıların yıkılması,

Yeşilin hatta deprem sığınma alanlarının yok edilmesi,

Plansız kent içi ulaşım yüzünden zaman, para, emek kaybı, hava ve çevre kirliliği.

 “Dünyada üretilemeyen tek şey topraktır” denir. Bizde, yapılan plan değişiklikleriyle elde edilen yeni imar hakları ve artırılan inşaat alanlarıyla bir bakıma toprak da üretilmiş olmaktadır. Sonucu, halk dilindeki “çarpık kentleşme” ve kentin yaşanabilir olmaktan uzaklaşmasıdır.

Kentsel dönüşüm

Kentsel dönüşümün amacı, depreme dayanıklı olmayan binaların belirlenip sağlıklı hale getirilmesi şeklindeydi. Bu işin de bir plan disiplini içinde yapılması gerekirdi, olmadı. 

Kentlerde ciddi planlama örgütleri kurulmadığı, kurulanlar da İstanbul Metropoliten Planlama Bürosu (İMP) örneğindeki gibi yok edildiği için, spekülatif kazanca yönelik plan değişiklikleriyle kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştü. Ne var ki sonuçta, konut arzı, talebi çok aşınca, biriken stoklar girişimcileri, müteahhitleri zora soktu. Konutlarını bekleyen hak sahipleri de mağdur durumda. 

Öte yandan, kaçak yapıların bedel karşılığında affedilmesi için çıkarılan imar barışıyla da süreç sulandırıldı.

Planlamada yetki kargaşası

Plan ya da plan değişikliği yapma yetkisi konusunda ülke çapında bir kargaşa var. Belediyelerin yanı sıra bazı bakanlıklar, TOKİ, ÖİB, Milli Emlak vb. pek çok kurum resen plan ve plan değişikliği yapma konusunda yetki sahibidir. 2009 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın düzenlediği geniş katılımlı Kentleşme Şûrası sonucunda, KENTGES adlı bir yol haritası hazırlanmıştı. KENTGES de bu yetki kargaşasının önlenmesini hedefliyordu. Ne var ki, kargaşa hâlâ sürüyor. Sonucu, kent kimliğine ve ölçeğine aykırı, tutarsız uygulamalar...

Mega projeler

Özellikle büyük kentler için, iktidarın çok iddialı, ancak, çoğu plan dışı, doğruluğu tartışılır yol, köprü, tünel, kanal (örn. Kanal İstanbul), havalimanı ve şehir hastaneleri gibi mega (!) projeleri sürekli olarak gündemde. Bu süreçte kimi yatırımların yanlış projeler ve tutarsız finansman modelleriyle ekonomiyi çıkmaza sürüklediği de yaşanan örneklerle görülmekte. Bunlara, İstanbul AKM örneğinde olduğu gibi, mevcut değerli yapıları yıkıp yeniden yapma kararlarını da ekleyebiliriz.

Son söz: Önce planlama ve plan... Ancak, dayatmacı planlama değil, bilimsel ve paylaşımcı, uzlaşmacı planlama.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları