Karper işçisi kararlı

12 Ağustos 2021 Perşembe

27 ülkede faaliyet gösteren Bel Karper fabrikası, yalnız iki ülkede sendikaya karşı tavır aldı: Mısır ve Türkiye. 25 ülkede ILO normlarına uyan şirket, Türkiye’de sendikal hakları tanımamak için altı yıl direndi.

Yıllar süren sendikal mücadele sonucu Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler, işverenin sözleşme masasına oturmaması nedeniyle 87 gündür grevde. 118 çalışanın 70’i grevde. Bu süreçte üretim kalitesi düştüğü için halk sağlığı da hiçe sayılıyor.

Bir şirket düşünün, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip. Dünya genelinde 27 ülkede faaliyet gösteriyor. Marka bilinirliği yüksek. Karper ve Lavaş kiri markalarının yanı sıra zincir marketlere ve pizza şirketlerine onların istediği isimle üretim yapıyor. Faaliyette bulunduğu her ülkede işçiler sendikalı, toplusözleşmelerini yapıyor. Haklarını alıyor. Şirket, Tekirdağ Çorlu Bel Karper fabrikasını aldıktan sonra ilk iş, işçilerin ücretlerini düşüyor. Öyle ki 20 yıllık işçiler bile asgari ücretle çalıştırılıyor.

Hal böyle olunca işçiler Tekgıda-İş’te örgütlenmeye başlıyor. Kısa sürede örgütleniyor ama şirket bu kez de yasal boşluklardan yararlanarak her türlü davayı açıyor. Sonunda Yargıtay bile duruma isyan ediyor ve sendikanın yetkili olduğunu itiraz hakkı tanımaksızın onuyor. Şirket bu kez de görüşmeye yanaşmıyor, çağırdığı görüşmelerde tutanaklar tutuluyor görüşmelerin başlamadığına dair. İşçinin aleyhine ne varsa yapılıyor ve sonunda işçiler grev kararı alıyor, greve çıkıyor.

İşçilerin greve çıkmasıyla önce stoklara güvenen şirket, grevin uzaması üzerine, grev kırılacağı, haksız adama alma, grevdeki işçiyi işten atmak yerine adam alma, salgın döneminde, işten atma yasağı olduğu için 12 işçiyi Kod 29’dan atma gibi akla gelebilecek her türlü usulsüzlüğü yapıyor.

180 YERİNE 40 DERECE

Tüm makineciler ve üretim kadrosu grevde olduğu için 180 derecede pişmesi gereken eritme peynirler 40-50 derecede pişirilmeye başlanıyor. Halk sağlığı açısından ciddi sıkıntılar oluşuyor. Zaten tüketici durumu fark edip şikâyetvar.com şirketine peynirlerden kıl, küf ve ne olduğu bilinmeyen maddeler çıktığını yazıyor.İlkay İnam, Yunus Durdu, Yunus Emre Gözmen, Özkan Akmar

SENDİKA OLDUKÇA BİZ DE BURADAYIZ

Sekiz yıllık işçi İlkay İnam... Daha önce tekstilde çalıştığını söyleyen İnam, burada paketleme bölümünde çalıştığını, altı yıldır sendikalı olmak için mücadele ettiklerini dile getirdi. “Sendikalı olduk, sözleşme imzalamak istedik ama işveren bir türlü yanaşmadı. 17 yaşında bir oğlum var. Anne hakkınızı mutlaka almalısınız. Biz seninleyiz” diyen İnam, ailesinin ve sendikanın yanlarında olduğunu, böyle olduğu sürece de direnmeye devam edeceklerini söyledi.

SENDİKA DÜŞMANI TAVIR

Konuştuğumuz 19 yıllık işçi Özkan Akman ve altı yıllık işçi Yunus Emre Gözmen, işverenin sürekli sendika karşıtı bir tutum takındığını, örgütlenme başladıktan sonra, sendika üyesi işçilere karşı bir yıldırma yaşandığını dile getirdiler. Sürekli ikna odalarına çekildiklerini, işten atıldıklarında ne kadar zor durumda kalacaklarının anlatıldığını dile getiren işçiler, sendika ve işçilerin birliği ile her türlü zorluğun üstesinden geleceklerini belirtti.

PATRON İŞÇİYE SALDIRDI

Lüleburgaz’daki Denim Kumaş-çılık’ta sendikalaştıkları için işten atılan ve fabrika önünde direnişe geçen işçiler, patron Kamil Coşkun hakkında kendilerine saldırdığı için suç duyurusunda bulundu. DİSK/Tekstil’e üye olan DYNAMO Denim işçileri 12 Temmuz’da işten atılmaları üzerine fabrika önünde direniş çadırı kurdu. İşçiler direnişlerini sürdürürken patron Kamil Coşkun, fabrika yöneticileri ve güvenlik görevlileri çadıra gelerek işçilere hakaret etti. İşçilerin buradan gitmesini isteyen patron, işçiler tarafından engellenmesi üzerine çadırdan ayrıldı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emekçi refah istiyor 28 Ekim 2021

Günün Köşe Yazıları