Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devlet Sırrının Sırrı...
“Devlet Sırrı Yasa Tasarısı” ile ilgili değerlendirmeyi, köşemin sınırlarını aştığı için tamamlayamadım.
\nBugün tamamlamaya çalışacağım.
\n***
\nCeza Muhakemesi Yasası’nın “Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklık” başlıklı 47’nci maddesinin başlangıç bölümünü önceki yazıda alıntılamıştım.
\nBir alıntı daha yapıyorum: “2- Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliği taşıması halinde, tanık sadece mahkeme hâkimi veya heyet tarafından zabıt kâtibi dahi olmaksızın dinlenir. Hâkim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir.”
\n***
\nCeza Muhakemesi Yasası “devlet sırrı” söz konusu olduğunda bu madde ile yetinmemiş. Bir de “İçeriği devlet sırrı niteliğindeki belgelerin mahkemece incelenmesi” başlıklı 125’inci maddeyi getirmiş.
\nBu madde de (herhalde rastlantı değildir) şöyle başlıyor:
\n“Bir suç olgusuna ilişkin belgeleri içeren bilgiler devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz.”
\nBu maddeye göre de belgeleri sadece hâkim ya da mahkeme heyeti inceleyebiliyor. Bu madde de 14 Aralık 2004’te kabul edilen yasanın maddelerinden biri.
\n***
\nOkurlarımız anımsayacaklardır. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast düzenlendiği iddiası ile açılan soruşturmada, Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki “Kozmik Oda” 2009’da mahkeme kararı ile aranmıştı.
\nAramayı da görevlendirilen yargıç tek başına yapmıştı.
\nOdada “devlet sırrı niteliğindeki belgeler bulunduğu için aranamayacağı” görüşü de kabul görmemişti.
\nYani yasadaki kurallar uygulama olanağı bulmuştu.
\nAKP iktidarının hazırladığı ve 22 Nisan 2008 tarihinde TBMM’ye sunduğu “Devlet Sırrı Tasarısı”na bu nedenle sahip çıkmadığı iddiaları da o dönemde gündeme getirilmişti.
\nŞimdi de “AKP’nin kendi kozmik odalarının aranmasını istemediği” iddiaları gündemde.
\n***
\nKöşedeki yazılarımda alıntıladığım Ceza Muhakemesi Yasası’nın maddeleri, anayasanın “Yargı Yolu” kenar başlıklı 125’inci maddesindeki kurala da uygunluk taşıyor.
\nÇünkü andığım anayasa maddesi de şöyle başlıyor:
\n“İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”
\nBekleyelim bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşacağız...
\n***
\nİlk yazıda gazetecilerin “kamu görevlisi konumunda” yargılanacağını ve onlara verilecek cezanın yarı oranında arttırılarak uygulanacağını belirtmekle yetinmiştim.
\nAyrıntı isteyen okurlar oldu.
\nTasarıda, yasaya aykırı davranan gazetecilerin Türk Ceza Yasası’nın 258’inci maddesine göre ve hapis süreleri arttırılarak cezalandırılacağı vurgulanıyor.
\n258’inci maddenin başlığı “göreve ilişkin sırrın açıklanması” ve madde suçu tanımlarken “görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle gizli kalması gereken belge, karar ve emirleri açıklayan kamu görevlisinden” söz ediyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!