Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhura başkan mı gerekir?
Demokrasi ve politika konularında eserleriyle tanınan Walter Lippman, “Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir” demişti. Demek ki bazıları da farklı şeyler düşünseler iyi olur.
Albert Einstein da “Yeni sorular sormak, yeni olasılıklardan söz açmak, eski sorunlara yeni açılardan bakmak, yaratıcı bir imge gerektirir ve bilimde ilerleme sağlar” demiştir. Girişimcilik konusunda kitapları, konuşmaları ile ünlü James Althucher, böyle davranarak yani eski sorunlara yeni açılardan bakarak “Cumhurbaşkanlığının gereksiz olduğu” sonucuna varmıştır.
Gerekçeleri güçlüdür: “Gidin Google’a bakın” demektedir, “Clinton’ın, Bush’un, Obama’nın (ABD nin) kara, hava ve deniz kuvvetlerinin başkomutanı olmak şöyle dursun bir izci oymağının başkanı olabilecek donanıma bile sahip olmadıklarını görürsünüz.”
İsviçre’de bu yolda yararlı adımlar atmıştır: O ülkede uzun süre başkanlık yapan biri yoktur. Meclis ve Senato’dan seçilmiş 7 kabine üyesi sırayla yılda bir Cumhurbaşkanlığı yapar ve o süre boyunca kabinedeki görevini de sürdürür.
Cumhurbaşkanlığının lüzumsuzluğu konusunda ileri sürülen başka gerekçeler de var. Bakın Waking Times yazarlarından G. McGee 30 Ağustos 2016’daki makalesinde ne demiş:
• Güç, yozlaşmanın yolunu açar: Bizim güçlü başkanlara değil gücün özelliğini kavramış olan önderlere ihtiyacımız var. Bize, peşinden koşulmasını isteyenler yerine daha iyi liderler yaratmaya niyetli olanlar gerekir. Güç ve hiyerarşi (yani toplumları büyük balıklardan küçüğüne doğru sıralayan bir düzen) lanetlenmelidir.
• Dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlarına çok fazla yetki verilmektedir. Başkanlık uzun sürdüğünde bu gücün yozlaşmaya yol açması olasıdır.
• Cumhurbaşkanı olmaya teşne olanlar özellikle cumhurbaşkanı yapılmamalıdır. Çünkü bunların yoldan çıkma olasılıkları fazladır.
• Çok sayıda yetkinin tek bir kimseye devredilmesi, vatandaşların olana bitene kayıtsız kalmalarına yol açar. Sorumluluk duygusunun yitimi ise tepede durana başeğilmesiyle sonuçlanır.
• Aldous Huxley, “Türümüzün sağlıklı ve sürdürülebilir gelişiminin, eskimiş geleneklerle engellenmesine müsaade etmememiz gerektiğini” söylemişti. G. McGee’ye göre Cumhurbaşkanlığı da bu modası geçmiş geleneklerden biridir!
Bizce bu gerekçelere daha yüzlercesi eklenebilir. Mesela, “YÖK üyelerinden, rektörlerden Anayasa Mahkemesi üyelerine, daha bir sürü önemli mevkiye neden o kurulların üyeleri dururken hep bir kimsenin atamalar yapması akla daha yatkın olsun” diye sorabiliriz.
Bu görüşe karşı çıkanlar, “Peki, dost devletlerin kralları, başkanları öldüğünde cenazelerine kim katılır o zaman” diye sorabilirler. Aslında bu dert olmaz: Sağlık Bakanı “Baş sağlığı” telgrafları çeker, Meclis Başkanı’nı da cenazelere yollarız, sorun çözülür.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği