Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Şüpheli Fazıl Say'
BİR DURUŞMADAN İZLENİMLER:
\n\n\n\n\n\n
Sabah. Soğuk. Adliye Sarayı’nın önü. Kalabalık. Ünlü sanatçılar. Ünlü ve sanatçı olmayanlar. Sevenleri, dinleyicileri. Yerli, yabancı basın ordusu, kameralar… En sevdiğim afiş: Notalar özgürlüğe kanat çırpıyor…
\nİçerisi: Beyaz mermer. 6. kat. Koridorun ucunda duruşma salonu değil, duruşma odası. İçeriye 15 kişi anca sığar! Hemencecik barikat kuruluyor, o odaya yaklaşılmasın diye. Geçmek yasak! Güvenlikten özel bir şirket sorumlu. Kimi sakin, kimi kraldan çok kralcı... Basın, haber alma hakkı? Yok öyle şey diyorlar.
\nKoridora bakan bir cam kapının ardında Edip Akbayram ve Ahmet Say’ı görmemle kendimi o yana atıyorum. Karşımda Fazıl Say. Sarılıp kucaklaşmalar. Heyecanlı, üzgün, bıkkın… Nasıl olmasın ki …
\nVakit tamam. Avrupa parlamenterleri için barikat aralandığında, aradan sıyrılıp içeri girebiliyoruz Nilgün ve ben. (Teşekkürler bağımsız İstanbul milletvekili Levent Tüzel!)
\nDuruşma odası 30 metrekare ya var ya yok. Yargıç kürsüsünün iki yanında iki masa: Birinde sanık avukatları ve sanık; ötekinde üç suçlayıcı ve avukatları… Avukatlar oturuyor, Fazıl ve üç suçlayıcı ayakta… Dinleyiciye ayrılmış 15 sandalye karşıda. Bir o kadar da ayakta; havasızlıktan boğulmadan izlemeye çalışıyoruz.
\nYargıç başladı: “Şüpheli Fazıl Say…”
\nAdınız? Fazıl Say.
\nMesleğiniz? Müzisyen.
\nAylık geliriniz? Belirsiz.
\nSonra iddianamenin okunması vb…
\nFazıl Say, “Şu duruşma bir an önce bitse de ben müziğime dönsem” der gibi her zamanki haliyle duruyor ayakta… O ayakta sallandıkça benim belim ağrıyor! 20. dakikada yargıç yerinden kalkıp bir iskemle getirilmesini istiyor. Fazıl oturuyor.
\nSuçlayıcı taraf saldırgan, avukat hanım haykırarak konuşuyor. Israrla, odanın bo-şaltılmasını istiyorlar… (İçimden Nâzım’ın dizeleri geçiyor: “Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robson, / Korkuyorlar korkuyorlar.”) Yargıç sakinleştiriyor. O, olumlu ve dengeli.
\nFazıl Say oturduktan sonra daha rahat. Parmakları dizinin üstünde oynayıp duruyor… Arada “Neden aynı şeyi söyleyen başkalarını değil de beni seçtiniz mahkemeye vermek için?” gibi haklı bir soru sıkıştırıyor suçlayıcılara. (Aynı soruyu dünkü yazımda ben de sormuştum!)
\nSonra yine parmaklarına kayıyor gözüm. Kıpır kıpır parmaklar görünmez tuşlara basıyor. Artık iddianameyi, Hayyam dizelerinin, sanatın, bilimin yargılanmasını dinlemek istemiyorum. Fazıl’ın parmaklarından Adalet Sarayı’na, oradan dünyaya yayılan Beethoven sonatlarını, Anadolu’nun, Mezoportamya’nın ezgilerini dinliyorum…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye Suriye'ye yönelik operasyona mı hazırlanıyor?
- Balbay, siyasetin perde arkasını açıkladı!
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- 9 aydır raporluydu...
- Akaryakıt tankeri patladı!
- 'Daha sert adımlar atacağız'