AKP-CHP ve K. Derviş sözleşmesi

23 Haziran 2015 Salı

Tanıdığın her insanın içinde, mutlaka tanımadığın bir insan daha vardır!
Liderler henüz yakın temasa geçmediler.
Açıkta elense çekişip duruyorlar.
Koalisyon görüşmeleri başlayınca belli ki birbirlerinin içinden pırtlayacak yeni kişiliklerle tanışma şansını yakalayacaklar.

***

Görüşmelere başlamadan kesinleşti:
Yüzde 60’lık Muhalefet Bloku”nun bir araya gelme şansı artık sıfır. (Bu oran ile Aziz Nesin’in verdiği yüzdenin yine de tesadüf olduğuna inanalım gitsin!)
Bu arada koalisyonun 1. ve asli ortağının Tayyip Bey olacağı da daha ilk günden kesinlik kazandı.
Koalisyon turlarına bir iki gün içinde başlayacak olan Ahmet Davutoğlu’na ise “sahibinin sesi” deyip geçemeyiz.
Sahibi” bile bu hususa tam olarak kanaat getirmiş değil.
Seçimin en muzafferi HDP’li Demirtaş sessiz ve derinden belli ki vahşi bir muhalefet sergileme hazırlığı ile meşgul.
Parti “Türkiye partisi” oldu.
Şimdi asıl hedefi “ana muhalefet partisi” olsa yeridir.
Çünkü HDP dışındakiler ona göre “düzen partileri”dir.
CHP’nin atacağı yanlış bir adım, HDP’ye bunu sağlayacaktır.
CHP, 1997’de Mesut Yılmaz başkanlığındaki (ANASOL-D) azınlık hükümetini dışarıdan destekledi.
O dönemin CHP’si uzlaşmacı adımıyla biraz takdir ve puan kazandı.
Ama bir süre sonra Mesut Yılmaz’ın Türkbank ihalesine karıştığı iddiaları nedeniyle, alelacele bir gensoru verip hükümeti düşürdü. Gensoru sonrasında siyasetin kilitleneceği ve erken seçime gidileceğini hesap edemedi.
Ardından gelen 1999 baskın erken seçiminde de barajı geçemedi.
Ve böylece “Cumhuriyeti kuran koskoca CHP” TBMM dışında kaldı.
DSP iktidar, lideri Ecevit de başbakan oldu.
CHP’nin “küme düşmesi”ne bahane arayanlar Apo’nun paketlenip teslim edilmesini gösterdiler. Ama devletlerin (ve partilerin) yaşamında her an beklenmedik hadiseler patlak verebilir. (Baykal’a kaset komplosu gibi) Asıl mesele liderlerin ve partilerin sandıktan çıkan kartları nasıl oynayacaklarıdır!
Dün AKP-CHP formülü öne çıktı.
Bunun işaretleri aslında seçim yapılmadan belirmeye başlamıştı.
Örneğin, Kemal Derviş ile Kılıçdaroğlu’nun yaptığı “dışardan bakanlık sözleşmesi”!..
Ama noterde yapılmadığı için CHP Parti Meclisi bu sözleşmeyi, “muta nikâhı” gibi, “mutlak butlan ile batıl” sayabilir.

***

Merhum Ecevit, koalisyon “uzlaşı kültürü” der dururdu. Bu kültürün ilk koşulu elbette “siyasi pazarlık kültürü”.
Koyun pazarlığı” bile usul-erkân, nezaket ve tatlı dil gerektiriyor.
Paşanın biri “Kasaptaki ete soğan doğramam!” demişti.
CHP’nin MHP liderine yaptığı “başbakanlık” teklifine de Bahçeli böyle bir yanıt verebilirdi.
Ama tam tersi oldu.
Partisinden açıklama geldi:
Devlet Bahçeli, siyasi rüşvet kabul edecek bir lider değildir!

***

Tayyip Bey’in nadanlığından, nobranlığından yakınıp durduk.
2. parti, 3. çıkan partiye bir teklif yapıyor.
Kılıçdaroğlu’nun amacı belli ki biraz fedakârlık jesti yapmak ve kamuoyuna “olamayacak olanı gösterip” muhtemel bir AKP ortaklığında CHP içinde patlak verecek eleştirilere karşı önlem almak.
Ama heyhat, “Her kuşun eti yenmez. Ben senin bildiğin liderlerden değilim!” diye feryat!
Mübarek koalisyonun ve şu ramazanın yüzü suyu hürmetine ve de hiç değilse, fitre, zekât niyetine biraz nazik olunamaz mıydı acaba?
Mesela:
Acaba Kılıçdaroğlu, herkesten habersiz Cumhurbaşkanı’ndan vekâlet ve yetki mi aldı ki başbakanlık teklif ediyor?” falan denilemez miydi?

***

Koalisyonlar oluşturulurken çoğu kez, önce neler olamayacağını göstermek gerekir.
MHP, bu mekanizmayı iyi değerlendirmesi sayesinde son kırk yılın en uzun (hem sağ- hem sol) koalisyonlarının değişmez ortağı olmuştur.
Örnek çoktur..
(Bizzat tanığı ve sonra da bendenizin de üyesi olduğu) 56. Azınlık Hükümeti’nde Ecevit’e başbakanlık teklifini (yoksa rüşvetini mi?) daha sonra MHP milletvekili de olan İçişleri Bakanı Bekir Aksoy götürmüştür.
Bu “rüşveti” alan Ecevit, Bahçeli’yi daha sonra 3.5 yıl sürecek olan Başbakan Yardımcılığı görevine atamıştır.
Halkımız, Tayyip Bey’i “dili yüzünden” cezalandırdı deniyor; liderlerin de dillerine azıcık özen göstermeleri gerekmez mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları