Bir müzik kuyumcusu

13 Haziran 2012 Çarşamba

Onun yaşamında her şeyden önce müzik ve bestecilere saygı gelir. Yalnız Batı müziğine değil, Türk halk müziğine ve tasavvuf müziğine de derin bağları vardır. Mozartın 40. Senfonisinin girişini ıslıkla çalan gençlere, Biraz saygı, besteciye saygıdiye seslenirken, ezanları bir türlü doğru makamda okuyamayan köşebaşındaki caminin müezzinine de çıkışabilir. Her ezanın ayrı makamı olduğunu ilk kez ondan öğrenmiştim.

Daha ilk buluşmamızdı. Yıl 1978. Serencebeydeki apartmanında bir radyo söyleşisi için hazırlanıyorduk. Öğlen ezanı okunmaya başladı. Hemen susup kulak kesildi: Yine yanlış makamda okuyor, kaç defa ikaz ettimdediğinde öyle bir hayretle bakmışım ki, hemen beni de aydınlattı: Her ezanın ayrı makamı vardır, mesela sabah saba, öğlen rast, ikindi hicaz gibi...

1926’da bestelediği Anadolu Türküleri Parisin Pleyel Salonunda çalındığında büyük ses getirir. Fransız eğitimiyle yetişmiş bir bestecinin yerel müziğini onların biçeminde ama kendi dilinde sunması, o yılların orientmeraklısı Parislilerini etkilemiştir. Çağdaş Türk müziğinde ilk senfonik şiir örneği veren de Cemal Reşit olmuştur. Senfonik şiir, bir şiirin, bir tablonun, bir izlenimin müzikte de tıpkı resim sanatındaki gibi işlenmesidir.

Reyin Enstantaneleri İstanbuldan izlenimleri resimler. Fatih Senfonisi, Çağrılış, Türk Manzaraları, Türkiye adlı senfonik yapıtları hep resimsel müziklerdir. Başta Lüküs Hayat olmak üzere ağabeyi Ekrem Reşit ile hazırladıkları operetler İstanbulun toplumsal yaşamında bir dönemin simgesi olmuştur. Cemal Reşit Bey için ilk kitabımı yazdığımda ne çok yapıtı kayıptı. (YKY-1997) Zaman içinde Yalçın Tura ve Aydın Karlıbel sayesinde teker teker yitikler ortaya çıkarıldı. Kitabın ikinci baskısında (Dünya Kitapları-2005) bunların çoğunu ekleyebildiğim için mutluyum.

Anısına arşiv kayıtları

Son günlerde Cemal Reşit için harika bir arşiv çalışması piyasaya çıktı. Harika diyorum çünkü: İki CD ve bir video kaydı, özenli basımı, elden geldiğince düzeltilmiş ses kayıtlarıyla tarihe kalacak bir albüm. Bugüne dek Cemal Reşit için hazırlanan en değerli seçki.

Arşiv kayıtların yorumcuları dünyaca ünlü sanatçılar: Pierre Fournier gibi bir çellist ilk kez Konsertant Parçaları (Rey/İstanbul Şehir Orkestrası), Alirio Diaz gibi bir gitarcı ilk kez Gitar Konçertosunu (Strugala/CSO) çalıyor. Bunları TRT kayıtlarından araştırıp bulan Aydın Karlıbele ne kadar teşekkür etsek azdır. Kayıtlar yalnız Reyin arşivi için değil, aynı zamanda bu yorumcuların kendi arşivleri için de büyük değer taşıyor. Bu büyük sanatçılar ve onlar gibi niceleri o zamanlar Cemal Reşitin yakın dostları ve hayranları.

Diğer arşiv kayıtları arasında Cemal Reşit Reyin kendi yönettiği Fransız Radyo Senfoni Orkestrasından Sazların Sohbeti, Hikmet Şimşek yönetimindeki Belgrad Radyo Senfoniden Çağrılış Senfonisi, Budapeşte Senfoni eşliğinde Suna Koratın sesinden Üç Anadolu Türküsü ve Rey / İDSO kayıtlarından Vokaliz Fantezi yer alıyor. En yeni kayıtlar ise Rahbari yönetimindeki İDSO eşliğinde Bahar Biricikin solist olduğu Keman Konçertosu ve Karlıbelin ilk kez gün ışığına çıkardığı İki Piyano Parçası var. Bunlar iki CDye yerleştirilmiş. Sonra bir DVD sürprizi geliyor: Halit Refiğin 75 Yaşında Orkestra Başında adlı belgeseli. İşte orada Cemal Beyin bugün unutulmuş eski İstanbulcasını ve eskilerin nezaketini izliyorsunuz.

Seçkinin özenle hazırlanmış kitapçığında Karlıbelin anılarla örülmüş ve derin kültür birikimini içeren yazısı keyifle okunuyor. Cemal Beyin en yakın öğrencilerinin izlenimleri de ayrı bir değer taşıyor.

Bütün bu seçkinin hazırlanması, teker teker her bir sanatçıdan ya da vârisinden ve de uzak yakın bütün orkestralardan izinlerin alınması nasıl zor bir süreçtir, bilirim. Bu zorluğun üstesinden gelip kitapçığı da özenle hazırlayan Dilek İçinsele, elimizdeki albümü bizlere armağan eden Oya Narine ve Lila Müzike müzik dünyamız adına teşekkürler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları