Eskiden orkestraların mevsime başlarken ilk konserleri için “Daha üyeler yaz mahmurluğunu üstlerinden atamamış” diye eleştiriler çıkardı. Oysa geçen hafta BİFO’yu ve İDSO’yu dinlerken karşımızda “jilet” gibi topluluklar vardı. Artık orkestra sayımız, deneyimli şeflerimiz arttı ve orkestra üyeleri son derece titiz çalışıyor. Eski yıllarda orkestra üyelerinin, topluluğun çalacağı yapıtları bile bilmeden, nota kitaplığından kendi partilerinin notalarını aldığını ve çoğunun konser gününe kadar eserin ismini, bestecisini, çağını öğrenmeden konsere çıktıkları söylenirdi. Yıllar içinde artık konserlere bilinçle hazırlanan üyeler oluştu. Toplulukların yaz aylarında gittikleri turneler de onlara ayrı mekânlarda çalmak ve değişik dinleyici kitlelerine seslenmek olanağı veriyor.
BİFO’nun daimi şefi Carlo Tenan’ın enerjik ve alabildiğine duygusal yönetimindeki konseri dinlerken biz de “manen” buralardan uzaklaşmıştık. Kabalevski’nin coşkusuyla açılan dinleti, Dimitri Şostakoviç’in (1906-1975) 2. Piyano Konçertosuyla devam etti. Genç Rus piyanist Ilya Maximov’u başarılı yorumunu ve hiç nazlanmadan çaldığı bisleri unutamayacağız. Şostakoviç kimi yapıtında kendi adının Rusçadaki baş harflerinden oluşan bir imza kullanmıştır. Bu konçertodaki Re, Mi bemol, Do, Si bekar’dan oluşan imzası da etkin öğelerdendir. Bunu bilen dinleyici o ölçüler geldiğinde bir “eve dönüş” duygusu yaşar!
Klasik dönem bestecisi F. Joseph Haydn (1732- 1809) senfonilerine isim koymakla ünlüdür. Böylece dinleyici için daha alımlı kılmış olur. 106 tane senfoni yazmıştır. Olgunluk çağındaki 100. senfonisine “Askeri Senfoni” başlığını vermiştir. Konserin sonunda bu konser için genç besteci Paolo Marzocchi’ye ısmarlanan “Beş İşkodra Şarkısı”nı dinledik. Yer yer folklorik, yer yer post romantik, alımlı bir çalışmaydı. Genç besteci de selam verirken coşkusunu, mutluluğunu gizlemiyordu.
ESKİ DOST PİROLLİ
Ertesi akşam da şef Antonio Pirolli yönetimindeki İDSO, AKM’de çok özenli bir dinleti sundu. “Denizbank”ın bu topluluğa desteği için bir kez daha teşekkürler. Pirolli ile, bu eski dost ile yeniden buluşmak güzeldi. Solist, piyanist Nikolai Lugansky, Maurice Ravel’in Sol majör konçertosunu seslendirdi. Ravel’in bir piyano konçertosu daha vardır; o da savaşta sağ elini yitirmiş dostu için yazdığı “Sol El” konçertosudur. Her iki konçertoda da savaş yıllarının darbelerini duyarız. Ravel, müzik tarihinde Debussy ile birlikte ikiz besteciler olarak anılır. Mozart’a bağlılığı, Fransız Barok müziğinden, özellikle Couperin’den ve piyano müziğinde Liszt’ten esinlenmesi ayrıcalıklıdır.
ARA ALKIŞLARINA BİR ÇARE ÖNERİSİ
Biliyorum artık program notu basılamıyor, kâğıt çok pahalı. Ama izin verin ben de yine birçok dinleyici gibi yakınayım: Acaba baştaki anonsa şöyle bir deyiş eklense: “Şef yüzünü, biz dinleyicilere dönmedikçe eser bitmemiştir, lütfen bölüm aralarında alkışlamayın.” Yanımda oturan genç kıza bunu anlatmaya çalıştım. “Ama herkes alkışlıyor, baksanıza” dedi! Neyse, belki o anlamıştır.