Yaz yavaş yavaş bitiyor. Sonbahar, rüzgârları ve yağmuruyla yüzümüzü kış mevsimine çevirmekte. Yeni mevsimin sanat etkinlikleri de birbiri ardından başladı: Resim sergileri, operabale temsilleri, tiyatrolar, konserler ve resitaller, hepsi yeni programlarıyla perdelerini açıyor.
Bu yılki İstanbul konserlerinden en güzel haber, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) konserlerinin artık nitelikli bir akustiğe sahip, kendi ününe yakışır bir salonda, İstanbul Lütfü Kırdar’da dinletilerine başlaması. Yıllardır Zorlu PSM’nin içinde yer alan salondaki konserler, akustik koşulların zorluğu nedeniyle topluluğun gerçek değerini yansıtmıyordu. BİFO’nun bu yılki açılış konseri, 9 Ekim 2025 tarihinde (yarın akşam) daimi şefleri Carlo Tenan yönetiminde Kabalevski’nin Colas Breugnon Uvertürü ile başlayacak. Şostakoviç’in iki numaralı muhteşem piyano konçertosunu genç Rus piyanist Ilya Maximov’un solistliğinde dinleyeceğiz. Joseph Haydn’ın 100 numaralı Askeri Senfonisi’nin ardından Marzocchi’nin Shkoder’den “Beş Şarkı” başlıklı yapıtın ilk çalınışına tanık olacağız. BİFO’nun siparişi üzerine bestelenen ve geleneksel Türk müziği ile Güney Avrupa müziğinden esinlenen bir çalışma. BİFO’nun kasım ayı konserini şef Gürer Aykal yönetecek ve hocası Adnan Saygun’a armağan edecek.
İDSO KONSERLERİ
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 80. yaşını kutluyor. Cemal Reşit Rey’in bu orkestranın ilk kuruluşunu anlatan sesi kulaklarımda. Topluluğun üyeleri çoğunlukla amatör müzisyenlerden oluşmaktadır. İşte o tohumlar serpilip İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı oluşturdular. Bu hafta cuma gecesi İDSO konserinde topluluğu eski bir dost, İtalyan şef Antonio Pirolli yönetecek. Solist ünlü Rus piyanist Nikolay Luganski, Ravel’in sol Majör piyano konçertosunu çalacak ve ikinci yarıda Brahms’ın görkemli 4. Senfonisi seslendiriliyor.
İBB CEMAL REŞİT REY SALONU BU YIL KAPALI
En güzel akustiğe sahip salonlarımızdan İstanbul Belediyesi Cemal Reşit Rey Salonu’nun bu yıl kapalı olması çok üzücü bir haber. CRR salonu 36 yıldır İstanbul’un kültür-sanat hayatında çok önemli bir yer tuttu. Ancak geçtiğimiz temmuz ayından bu yana salonun kapıları kapalı. Yetkililer binanın altyapısının yenilendiğini ve güçlendirildiğini söylemişler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanı Volkan Aslan: “Hem deprem dayanıklılığı hem yangın yönetmeliğine uygunluğu gibi özel çalışmalarla birlikte bütün mekanik sistemini ve tesisat altyapısını yenileme sürecine gittik. Bu bir restorasyondan ziyade altyapı güçlendirme çalışması” demiş. Çalışmalar mayıs ayında başladığına göre umarız 2026’nın ilk günlerinde yeniden programlar başlar. Zira bu kurumun kültür dünyamızdan eksikliği derinden hissedilecektir.
İDOB’DE YENİ MEVSİM
İstanbul Devlet Opera ve Balesi müdür ve sanat yönetmeni Caner Akgün (bariton) sezonun AKM’de Kuğu Gölü Balesi ile açılacağını belirtmiş. Süreyya Operası’ndaki Nevit Kodallı’nın Hürrem Balesi; Çetin Işıközlü’ye ısmarlanan Deli Dumrul ve genç bestecimiz Mensur Savaş’a ısmarlanan Tehlikeli Oyun, mart ayında Caner Akın’ın sahneye koyacağı “Medusa” operası mitolojik konusuyla sahne efektlerinin uygulanmasına çok elverişli bir yapıt. Bir başka mitolojik konulu sahne kantatı “Apollo Dafne”. Geçen yıl hayran kaldığımız Gilgameş operası yine sahneleniyor. Rey kardeşlerin yazdığı “Deli Dolu” opereti bir sürpriz. Rey kardeşlerin operetleri hem akılda kalıcı ezgileri hem esprili sözleriyle tam da bu günlerde ruhumuzu aydınlatacak yapıtlar.