Bir zamanlar Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin ürettikleri çalışmaları kamusal alana taşımak ve üniversitenin entelektüel canlılığını toplumla buluşturmak amacıyla rektörlüğün üst katındaki kütüphanede “Kitaplar Arasında Buluşmalar” düzenlenirdi. Benim de o sıralarda “Ben Leyla Gencer, La Diva Turca” başlıklı kitabım YKY yayınlarından yeni çıkmıştı. Sevgili Selim İleri de kitabı çıkar çıkmaz okumuş ve bu anlatıda moderatör olmayı kabul etmişti. Selim’in soruları ve yorumlarıyla ilerleyen etkinlikte, Boğaziçi Üniversitesi tarafından 1989 yılında fahri doktora unvanı verilen dünyanın önde gelen sopranolarından Leyla Gencer’in müzik yaşamı konuşulacaktı.
O zamanın B.Ü. Sanat ve Kültür Etkinlikleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Yenal açılış konuşmasını yaptı. Yenal 20 yılı aşkın bir süre boyunca klasik müzik konserlerinin küratörlüğünü yaptığım için bana teşekkür etti. Sözlerini Türk edebiyatının hemen hemen bütün alanlarında önemli eserler vermiş olan Selim İleri’ye de moderatörlük görevini üstlendiği için teşekkür ederek bitirmişti.
Selim İleri, “Bir kazı bilimcinin titiz çalışmasıyla ortaya çıkmış bir başyapıt” olarak değerlendirmişti kitabımı. “Yıllar yılı Evin İlyasoğlu’nun müzik edebiyatından beslenmiş bir okuru olarak buradayım” diyerek beni onurlandırdı ve şöyle devam etti: “Onun eserleri, giderek zayıflayan müzik edebiyatının önemli örnekleri arasındadır. Son kitabı da Türkiye’de eksikliği hissedilen Leyla Gencer araştırmalarını doldurmada önemli bir yere sahip olacaktır. Ben Leyla Gencer kitabının bir kazı bilimcinin titiz çalışması gibi bir emek sonucu ortaya çıkmış, gerçek bir başyapıt olduğuna inanıyorum.”
Selim’in o günkü konuşmasını özetlersek “Gencer’in araştırmacı yönüne de dikkat çeken İlyasoğlu, onun herhangi bir temsilde yer almadan önce o temsili her yönüyle araştırır, metin yazarının diğer şiirlerini okur, eseri operaya uygulayan kişiyi inceler ve bu insanların birbirleriyle mektuplaşmalarını okurdu. Eserini o insanları yeninden yaşayarak ortaya çıkarırdı” sözlerini dile getirmişti. O gün YKY, kitapları Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşmanın yapıldığı salona getirmişti. Orada sohbete katılanlarla sohbet etmek, onlara kitap imzalamak Boğaziçi Üniversitesi’nin güzel bir hizmeti olmuştu.
GENÇLİK KİTAP OKUMUYOR
O gece sohbetten sonra Selim ile Arnavutköy’de bir lokantaya gidip gece yarısına kadar eskilerden yenilerden ve gelecekten konuşmuştuk. Gençliğin kitap okumamasından yakınmıştık. Bu konuda karşılıklı çareler üretmeye çalışmıştık. Kitap okumadıkları için hayal güçleri de gelişmiyor; bırak kitabı artık gazete, dergi filan da okunmuyor, diye söylenip durmuştuk kendi kendimize.
Selim bana o gün 2019 Ocak ayında Everest Yayınları’ndan basılan “Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar” başlıklı 1130 sayfalık kitabını armağan etmişti. Hâlâ başucu kitaplarımdan biridir.
“Ben Leyla Gencer” kitabımın ilk baskısı 2019 Ocak ayında Yapı Kredi Yayınları tarafından Borusan Sanat işbirliğiyle yayımlanmıştı. Kitapta, Leyla Gencer’i konuşturduğum kurmaca bölümlerin yanı sıra Leyla Gencer’in hayatına ve dönemin müzik dünyasına ilişkin tamamlayıcı bilgiler de yer alıyordu. Gencer’in daha önce ortaya çıkmamış ve kendi eliyle hazırlayarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na teslim ettiği arşivden fotoğrafları da kitapta görmek mümkündü.
Selim İleri’ye dönersek 30 Nisan 1949’da dünyaya gelmişti, 8 Ocak 2025’te bu dünyadan ayrıldı. Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Orhan Kemal Öykü Ödülü sahipleri ve devlet sanatçısıydı