Avrupa Ligi’ne katılım için iki takım da müthiş mücadele verdi. Beşiktaş, yıldızlarıyla kazanmak için teknik kapasitesini kullanmak istedi. İstanbul BŞB. ise fizik gücü ile rakibini oynatmadan, beklenmeyen bir baskıyla Beşiktaş yarı sahasında mücadele etti. Bu nedenle de çok koşan taraf oldu ve defansta hatalar yapıldı. Oyunun kaderini etkileyecek isimler olarak Simao, Quaresma ve Almeida düşünülüyordu. Ancak Hasagic 90 dakikanın sonlarına doğru ve uzatmalarda kalesinde devleşirken Beşiktaş, beraberliği Sivok’un duran topta vurduğu kafa ile sağladı.

Savunmada sıkıntılı olan İBB. karşısında Beşiktaş’ın hücumcuları, orta alan baskısının yoğun yaşandığı süreçlerde kazandıkları topları değerlendiremedi. Siyah - Beyazlıların uzatmalarda daha diri görünmesinin nedeni; 90 dakikada yorulan Belediyesporlu oyuncuların pas hataları yapmasıydı. Yine de açık futbol sergileyen iki ekip, kazanmak için sürekli pozisyona girdi, fakat iki kale arasında gidip gelen top, teknik üstünlük ve taktiksel başarı getirmedi. Bu karşılaşmanın en özel olan tarafı belki de dünyada ilk kez bir belediye takımının kendi ülkesinin kupa finalini oynama başarısıdır. Abdullah Avcı ve öğrencileri gerçekten büyük iş yaptılar. Maç öncesi Beşiktaş’ın rahat kazanacağını düşünenler, Kadir Has’ta bu futbol karşısında şaşırdıkları anlar yaşadı. Dikkatimi çeken en önemli konu; duygusal empati ile profesyonellikte yeri olmayan bir uygulama sonucu Holosko’nun ilk 18’de alınmayışı oldu.

Penaltılar Beşiktaş’a kupayı getirirken kaybeden İBB.’nin gerçeği; genç ve acemi oyuncularının, deneyimliler karşısında sonuca yansıyan heyecanıydı. Cihan ve Metin’in direkten dönen penaltılarını şanssızlık olarak yorumlayabiliriz. Dikkat çeken bir başka nokta da; maçın kaderini etkileyen beyaz noktanın, çukur ve müsait olmayan durumuydu. İşte bu anda daha tecrübesiz olan isimler, penaltıları atamayarak 120 dakikalık mücadelenin neticesini tayin etti