Sen derdini Putin’e anlat

Sen derdini Putin’e anlat

14.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Tayyip Bey Kanal İstanbul’u yeniden gündeme getirdiğinde kıyamet koptu. Kamuoyundan yükselen akla bilime aykırı, Montrö’nün kurduğu dengeyi tendit etmesi olasılığı güçlü, doğaya, çevreye, kente zararlı, çok maliyetli, savunma açısından sakıncalı yollu itirazlar; yapma etme çığlıkları, yalvarmalar, yakarmalar fayda etmedi, Tayyip Bey kestirip attı:

- İsteseniz de, istemeseniz de, Kanal İstanbul yapılacak!

Bu dayatma Kanal İstanbul’un halkoylamasına götürülmesinin de önünü tıkayarak “Sandık öyle istiyor” dönemini de kapattı. Daha doğrusu, kutsal sandık dönemi, AKP son yerel seçimlerde Türkiye’nin en üretken en dinamik odakları olan, başta İstanbul olmak üzere büyükşehir belediyelerinde, AKP’yi sandığa gömdüğü andan itibaren, “ben sandığı beni sevdiği ölçüde severim” denerek kapatılmıştı. Ama ardından gelenin ne dönemi olduğu bilinmiyordu. Kanal İstanbul tartışmalarının sonunda gelen dayatma yeni dönemin de adını koydu: “İstesen de istemesen de dönemi.

Sandık bir kere AKP’ye iktidarı verdikten sonra, işlevini tamamlamış oluyordu. Artık, iktidar, sandık dahil herkese istesen de istemesen de diyerek, her istediğini yapabilirdi.

Kanal İstanbul dayatmasıyla başlayan yeni dönemde, onu hemen Libya’ya asker gönderme tartışması izledi.


* * *


Orada da durum aynıydı. Kamuoyu bu dış harekâtı istemiyordu, ama AKP kararlıydı, parlamentoda MHP’nin oylarını da yanına alarak kamuoyuna restini çekti:

- Arkadaş istesen de istemesen de ben Libya’ya askeri gönderiyorum.

Ve nitekim gönderdi de...

Bu sırada “Asker gönderdiniz bari arabuluculuk rolüne soyunun da taraf tutarak iç savaşın girdabına düşmeyelim” diyenlere karşı da tavır kesindi:

- Orada bir taraf meşru, öbürü değil. Meşru ile gayri meşru arasında arabuluculuk olmaz. Bizden bunu istemeyin!

İşte işler bu minval üzere gider, Libya’ya istesen de istemesen de asker gönderilir, arabuluculuk istemleri kesin dille geri çevrilirken Vladimir Putin, Türk akımı hattının açılışı için ülkemize geldi.

Türkiye ve Rusya’nın devlet başkanının görüşülecek Türk Akımı projesinin yanı sıra çok daha önemli konuları vardı.

Baş başa kapandılar ve görüştüler. Toplantıdan sonra iki liderin de yüzlerinde güller açarak yaptıkları açıklamada vurgulanan hususlar içinde herkese en şaşırtıcı geleni şu oldu:

Türkiye ve Rusya, Libya’da arabuluculuk misyonunu yükleneceklerdi.

Hani Tayyip Bey, arabuluculuk önerilerine karşıydı ve meşru ile gayri meşru arasında arabulucuk da nasıl olacakmış diyordu üç gün öncesine dek?

Ne olmuştu da, Tayyip Bey fikir değiştirmişti?

Anlaşılan baş başa kalınca, Putin’in yüksek ikna gücü etkili oluvermişti ve Tayyip Bey üç gün önce isteseniz de istemeseniz de olmaz, dediği konuda görüş değiştirmişti.

Bu olay, AKP’nin yeni isteseniz de istemeseniz de döneminin panzehirini de göstermiş oldu:

Putin’in yüksek ikna yeteneği.

Bundan böyle, bir konuda derdini anlatamayıp istesen de istemesen de duvarına toslayan kim olursa olsun, bilmeli ki, direnmeyip derdini Putin’e anlatsın, o yüksek ikna gücüyle, bizimkinin Türkçesiyle iyi anlatamadığı derdini daha iyi anlatır.


* * *


Şaka bir yana, denge ve denetim mekanizması iflas etmiş olan toplumlarda, dış dinamikler iç dinamiklerden daha ikna edici oluyorlar.

Bunda da fazla şaşacak bir yan yok. Çünkü demokrasilerde iç kamuoylarının ikna edici güçleri o denge ve denetleme mekanizmalarından doğuyor. Başka bir deyişle, iç dinamiğin ikna için denge ve denetleme mekanizmalarında yatandan başka yaptırım gücü yoktur.

Türkiye’de de durum budur.

Kamuoyu, sistemin denge ve denetleme mekanizmaları iflas ettiğinden, Putin kadar ikna gücüne sahip değildir. Tabii bir konuda ikna gücü Putin olurken, başka bir konuda bir başkası, örneğin Trump olabilir.

Putin ile Trump’ın ikna güçleri arasındaki denge de, AKP’nin dış politikasındaki hareket marjını belirler.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023