Arif Kızılyalın

Biz kaç kişiyiz?

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Türkiye’de kaç kişi yaşıyor? Bu soruya net yanıt verebilen birileri yok!

İçişleri Bakanlığı’na göre ülke nüfusu 84.7 milyon, TÜİK 85.2 milyonu işaret ediyor. Ama bir gerçek var ki 783 bin 562 kilometrekarelik vatan toprağında şu an en az 100 milyon kişi varız. Hatta geçenlerde Göç İdaresi bir açıklama yaparak kayıtlı yabancı sayısının nüfusun yüzde 20’sini aştığını açıkladı. Kabaca bir hesapla 17 milyonluk bir kalabalıktı bu. Konu başta CHP ve Zafer Partisi tarafından gündeme getirilince aynı kurum geri adım atıp kayıtlı göçmen sayısını 4.8 milyon olarak duyurdu. İthal nüfusun ağırlıklı olduğu büyükşehirlerdeki veriler ise 17 ile 20 milyon arası bir kayıtlı veya kayıtsız konuğun ülkede “öyle ya da böyle” yaşadığını belgeler nitelikte. Örneğin nüfusu 1.6 milyonu bulan Hatay’ın deneyimli belediye başkanı Lütfü Savaş geçenlerde, “Şu an itibarıyla nüfusun yarısı Suriyeli” açıklamasını yaptı. İstanbul’daki ulaşım ve su kullanımındaki sayılar kentte 21 milyon kişinin yaşadığının kanıtı. İzmir, Antalya, Mersin, Gaziantep’te de durum pek farklı değil. Hatta Trabzonlu bir arkadaşım, “Uzungöl’deki Arap sayısı Türkleri geçti” dedi.

Evet, kabul etmeliyiz ki üretim, barınma gibi konularda 84 milyonluk nüfusa bile zar zor yeten Türkiye, şu an 100 milyonu aşan dev bir nüfusu taşıyor topraklarında. O yüzden kimse, hayat pahalığına isyan etmesin. Kiralar ucuz bile yüzde 20’lik ek yük düşünüldüğünde! Arz/talep dengesi, “ipini koparıp” Türkiye’ye gelen ve özellikle parası olan göçmenlerce bozulmuş durumdayken hakça paylaşımdan söz etmek yersiz!

Muhalefete mektup

Levent Örnek, bir Cumhuriyet okuru. Başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin, milletvekili seçildiği halde serbest bırakılmayan TİP’li Can Atalay için düzenlediği protestolara katılmış, “Gezi tutuklularına özgürlük” diye bağırmış ve bir mektup kaleme almış: “...Can Bey’e de aynı mektubu yolladım. Onun özgür kalması için, adalet için ailece sokaklardayız. Ama ülke yanarken enerjimizi Can Atalay’ın özgürlüğüne mi vermeliyiz yoksa torba yasa ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile hayatımızı karartan ÖTV artışları ile akaryakıt zamlarına karşı eylem mi yapmalıyız bilemedim? Bu zamların dörtte biri Yunanistan’da olsa insanlar sokaklardaydı! Bizde siyasetçi bile sokağa inmiyor! Seçimden bu yana her şeye yüzde 50 zam geldi, emekli maaşım yüzde 25 arttı. Şimdi Can Bey dışarıda olsa eminim, ‘Dayatma zamlara, ÖTV artışına hayır; emekliye hakça maaş artışı’ diye bağırırdı, kendisi için yapılan eylemleri ikinci plana bırakırdı. Buradan CHP ve tüm muhalefet partilerine sesleniyorum, evet Can Atalay serbest kalsın ama toplumun önceliği hayat pahalılığı, zamlardır. Siyasiler sahaya inmekten kaçtığı sürece muhalefet olduğu yerde sayar.”

Yorumu sizlere bırakıyorum. Özellikle Can Atalay darılmasın ancak okurumuz Levent Bey farklı bir açıdan bakmış konuya. Ne var ki muhalefet partilerinin birkaç milletvekili dışında sokak siyasetini rafa kaldırdığı, o açılış senin, bu açılış benim dolaştığı da yadsınamaz bir gerçek. Başka bir gerçek de AKP’nin dayattığı torba yasaya, komisyonda itiraz edip Meclis’te “Hayır” oyu vermemek. Hatta 1 CHP’li “Evet” oyu vermiş, yanlışlıkla atılmış bir oy olsa da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bunun ve yasa oylamasına katılmayan 69 milletvekilinin hesabını sormalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sadece 3 puan değil 6 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları