Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vurun ulan vurun, biz kolay ölmeyiz
Fark eden fark etti; başlığı Ahmed Arif ağabeyimden ödünç aldım. Yattığı yerden “İyi ettin, iyi uydu” dediğini duyar gibiyim.
“Biz” dediğim, biziz işte, Cumhuriyet’iz...
Vurmak için kolları sıvayanlar da onlar işte, Cumhuriyet’in susmasını, olmazsa bugünkü çizgisini değiştirmesini, milliyetçilik batağında debelenmesini tutkuyla isteyenler...
“Onlar”ın tümünü aynı sepete koyamayız.
Kimileri sallanan, ülke yönetimini yüzlerine gözlerine bulaştıran AKP iktidarının altındaki zeminin kaydığını iliklerinde, kemiklerinde ve bilinçlerinin derinliklerinde sezen, ortalıkta “Gazeteciyim” diye dolanıp “trol” denen sosyal medya sülüklerine taş çıkartanlar...
Yalanı inandırıcı kılacak yetenekten bile yoksunlar. Mesleklerinin en sıradan kurallarını uygulayıp sorup soruşturmaya bile ihtiyaç duymuyorlar.
Haydi bunlar varlıklarını AKP’ye, kimileri AKP’ye bile değil Tayyip Erdoğan’a bağlamış, POS cihazına sokulan kartlarının “yetersiz bakiye” vermesinden ölümüne korkanlar. “Onlar öyledir ve ne yazsalar yeridir” deyip geçebiliriz.
***
Gel gör ki Cumhuriyet’e yönelen saldırılar salt medya asalaklarıyla sınırlı kalsaydı bu Tırmık elbette yazılmazdı; çünkü değmezdi.
Ancak AKP iktidarının tepeleri, hele hele en tepesi de Cumhuriyet’i susturmayı, yönetimdeki arkadaşlarımızı bir kere daha içeri tıkmayı (“tıktırmayı” diye de okunabilir) neredeyse birincil hedef bellemiş gibiler. Üstelik bunu yapabilecek bir devlet gücünün dizginlerini de ellerinde tutuyorlar. Kalemin sapı, bilgisayarın tuşundan öte “silahı” olmayan Cumhuriyet’in devletin zorba gücü karşısında direnmesi kolay değil.
Evet kolay değil, ama bu diz çökmemize, boyun kırmamıza, ürküp sesimizi kısmamıza elbette yol açmaz. Yol açarsa ortalıkta gazeteciyiz diye dolanamayız ve kendimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza böyle bir ayıbı miras bırakamayız.
Bu köşede birkaç kez yazıldığı gibi:
“Duvarınız, zindanınız, mapus damınız, vız gelir bize vız!..”
Bir de iktidarın tepelerinden, eteklerinden, trollerinden, trolden beter gazetecilerinden, hasılı dört yandan gelen saldırılar iyiden iyiye azgınlaşmışken sürüp gitmekteyken ve dur durak bulacağa benzemezken, “Cumhuriyet bizim ideolojik tercihlerimizden farklı bir eksende yürüyor” diyen, kendi doğrularını tek doğru sanıp ve sayıp kolları sıvayanlar oldu.
O pek aşınmış nitelemeyi kullanıp “Zamanlaması manidar” demeyeceğim.
Zamanlama manidar filan değil. Tam tersine iyi seçilmiş bir zamanlama...
***
Bunlara bir cevap gerekir mi?
Bence hayır.
Bizim ödevimiz, demokrasiyi, özgürlükleri, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde anlamını ve anlatımını bulan değerleri, uluslararası hukukun ilkelerini ödünsüz savunmayı sürdürmek; halkın haber alma hakkını (ihtiyacını değil hakkını) ete kemiğe büründürmek; bunu yaparken kimin tavuğuna kış dendiğini, birilerinin “doğruları”na uyup uymadığını umursamaksızın işimizi yapmak.
O yüzden bu yazının başlığı Ahmed Arif ağabeyimden ödünç alındı:
Vurun ulan vurun, biz kolay ölmeyiz...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık