Müjdeler var yurduma...

21 Ekim 2015 Çarşamba

Hani derler ya “müjdeler var yurduma”... ABD desteğinde Türkiye ve Suudilerin başını çektiği Sünni cephe, “Suriye’deki iç savaşın bir an önce bitmesi için başında Beşşar Esad’ın bulunduğu süreli geçişe” ikna olmuş. Bildik “Esad sembolik rol üstlensin, gidişi kesinleştirilsin” şartlarıyla Rusya’ya öneri sunulmuş. Henüz Moskova’dan yanıt yokmuş. Tabii Ruslar, İranlı ortaklarıyla “gizlice” kurguladıkları müdahale eşliğinde Sünni cephenin “iyi çocuklarını” vurarak hasımlarını rencide etmeye devam ederlerken acaba yanıtları ne olabilirmiş?

***

Bu “anlatı” için söylenebilecek çok şey var da, önce “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyelim. Bütün yaz Batılı ve Rus/İran kaynaklarından okuduklarımız “Ankara uzayda bir yerlerde mi” sorusu doğurmakta.
Beğenin yahut beğenmeyin Rusya stratejik önceliklerini de askeri taktiklerini de çok net ortaya koydu. Tek kurşun atmadan de facto “uçuşa yasak bölge-NFZ” kurdular. Hadi onu geçin, elekleşmiş sınırımızın hava sahası da uçan kaçan kuşlarla doldu. Rusların ABD argümanlarını ustaca nasıl tersine çevirdiklerini misal ben Amerikalı yorumculardan okuyorum. Amerikalılar iki ay önce “yoklar” diye feryat ettikleri “ılımlılar” tezini yine “ÖSO” adıyla piyasaya sürerken kendileri bile ikna olmuyor. Ki zaten Rus faktöründen sonra hepsinin El Kaide’nin Suriye kolu Nusra ile elbirliği ettiğini de onlardan öğreniyoruz.

***

Amerikalılara bu koşullarda tıpkı Afganistan’daki gibi Rusya ile sıcak temasa girmeden sahada işini zorlaştırmak düşebilir. Yani, “mücahitlere” tanksavarlar, uçaksavarlar... Bir de Suriye ordusu ile birlikte IŞİD’le savaşan tek hakiki güç olan Kürtlere yatırım. Geçenlerde 50 ton silahı boşuna atmadılar. ABD açısından sorun Suriye Kürtlerinin salt kendilerinin sahadaki elemanları olamayacağı hakikati. Rusya en baştan beri Kürtleri dışlamayan tek güç. Şimdi PYD’nin Moskova’da ofis açacağı haberinde de şaşacak bir şey yok...

***

Hal böyleyken, bakınız Ankara’dan görünüme: “ABD Esad’a karşı Türkiye gibi ÖSO’yu meşru güç görüyormuş ama IŞİD’e karşı PYD ile de işbirliği yapıyormuş. Şimdi bir de PYD’yi Rusya da meşru güç görmeye başlayınca Türkiye kızmış.” Yine “Mesela Rusya havadan vuruyor, İran’ın kara desteğiyle PYD Halep ve Efrin arasında koridor açmak istiyormuş”. Hatlar karıştı ama geçelim. Neden? “ÖSO’yu sıkıştırmak için.” Tabii Halep’in Şeyh Maksud Mahallesi’ndekiler, tepelerine Nusra bombaları düşerken çekirdek çıtlayacaklardı. Ve hatta “Nusra IŞİD’e PYD’den çok daha fazla hasar veriyormuş”. Kargalar yine “kahkaha attı”.

***

Geçiniz. Suriye’da savaş var. İsterseniz Ruslara okkalı küfürler edin. Adamlar açıkça “Suriye’nin BM’de temsil edilen meşru yönetimi var. Şam, IŞİD ve cihatçı gruplara teslim edilemez” diyor, ülkenin doğusunu gasp etmiş IŞİD’e karşı iki güç görüyor: Suriye ordusu (bağırarak İran, Afganistan ve Irak’tan 7 bin milisin desteğiyle) ve kuzeydeki Kürtler, Rusya Sünni cephenin “iyi çocuklarını” vuruyor zira bu iki gücün IŞİD’in işini bitirebilmesi için önce önlerindeki “taşların temizlenmesi” gerektiğini söylüyor. Bu kadar basit.

***

Putin, Yuri Andropov misali Afganistan- 2’ye yol açar mı bilmem. Bildiğim ABD’yi şaşırtan asimetrik bir savaşa giriştiği, elinin Suriye içinde de Ortadoğu’da da sağlam göründüğü. Körfez şeyhleri boşa Moskova’nın kapısını aşındırmıyor. Peki, liberal müdahalecilikten özü itibarıyla hazzetmeyen Obama bu batağa fazla bulaşmama kararlılığını, içeride “madara olduk” söylemi yüzünden değiştirir mi? Pek sanmıyorum.
Hal böyleyken Ankara’nın neresinden tutsak elimizde kalır. İncirlik kozu yenilip yutuldu. Tampon bölge ısrarını reddeden Avrupa’ya sığınmacı salma şantajının bumeranga döneceği aşikâr. Suriye işinin yüze göze bulaştırıldığı ayan beyan ortadayken, gelinen nokta net: Ayıkla pirincin taşını...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları