Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Fethullah Gülen’e karşı Amerika’da özel hukuk büroları ile anlaştı. Hukuk bürolarının isimleri Amsterdam & Partners LLP ve Fox Rotschild LLP. Bu iki firma, Türkiye’den aldıkları paralarla Fethullah Gülen ve 50 kişi hakkında 6 ayrı ilk davayı açmış.

Davanın açıldığını, iki hukuk bürosunun temsilcileri basın toplantısı ile anlattılar. Dünkü Sabah gazetesinde Robert Amsterdam’ın şu sözleri yer aldı: “Gülen Cemaati Türkiye’de haksız tutuklamalar yaptı. Haksız tutuklamalar konusunda onlara dava açacağız. Gülen, uzun bir süredir Türkiye’deki takipçilerini haksız ve saldırgan tutuklamalar yürütmeye yönlendirdi."

Bu sözleri okuyunca aklımıza hemen Can Dündar’la Erdem Gül’ün haksız tutuklamaları geldi. Kendisine sesleniyoruz: Mr. Amsterdam, sizin ücretiniz Türkiye’de elde edilen vergilerle ödeniyor. Yani sizden bir şey rica etme hakkımız var. Şu anda Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül de haksız olarak tutuklular. Onlar için de dava açabilir misiniz?

Düşünmesi için bile para ödüyoruz

Bu arada Türkiye’nin Mr. Amsterdam’ın şirketine kaç para ödediği de belli değil. Çünkü bu açıklanmadı. ABD’yi iyi bilen Dış Haberler Müdürümüz Pınar Ersoy’a sorduk, şu bilgileri verdi:

“ABD’de bu tür avukatlık büroları yüz binlerce dolarlık fatura keser.Saatle çalışırlar. Dava üzerinde düşündüğü saati bile fatura ederler. Bu saatlik ücretler 400-500 doları bulur. Yani adamlar düşünürken bile para kazanırlar.” Artık Türkiye’nin bu avukatlara ödediği parayı siz tahmin edin.

‘Suudi Arabistan’dan geldim böyle giyinmek istedim’

Türkiye Şeffaflık Derneği’nin kurumsal ödülü önceki gece Cumhuriyet’e verildi. Aynı ödül töreninde başka ödüller de sahiplerini buldu. Avon Kozmetik Şirketi ise “Renkli ve Uyumlu” isimli mail uygulamalarının teşvik edici ve dikkate değer olması nedeniyle Kurumsal Özel Ödülü’nü aldı.

Ödülü alması için Avon’u temsilen törene gelen Hande Karakülah şöyle dedi: “Sevgili arkadaşlar, ödül için teşekkür ederim. Ben bugün Suudi Arabistan’daydım. Uçaktan yeni indim ve buraya yetiştim. Suudi Arabistan’da şunu fark ettim.Orada kadınlar çarşafı biraz da kendilerini korumak için giyiyorlar. Ve bu psikoloji ile eteğimin boyunu özellikle böyle seçtim, bunu giymek istedim.”

Fazla söze gerek yok.

Televizyonda nefret suçu

Beyaz TV, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’e ait. Önceki gece Kadir Mısırlıoğlu’nu çıkarmışlar. Bir saat boyunca, ne kadar farklı din varsa, suçluyor. Ne kadar kötülük varsa, yok Yahudilerden, yok Ermenilerden.

Nefret suçu Türkiye’de henüz net tanımlanmadığı için, istediğini söylemek serbest. Oysa başka ülkede biri televizyona çıkıp, “Yok Türkler böyle, yok Almanlar böyle” dese, anında ceza görür, kampanyalar yapılır, TV sahipleri inanılmaz cezalarla yüz yüze gelirler.

Pişman olurlar. Bizde öyle bir şey yok. İstediğin kadar nefret suçu işle, yanına kâr kalır. Çünkü bu ülkenin en tepesindeki isim bile “Affedersin Ermeni” diyo

Hakaret davalarında bedava avukat

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret edenlerin davaları giderek artıyor, sayının 900’e ulaştığı yazıldı geçenlerde. Bursa Mudanya’da bir hukuk bürosu, hem Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarını, hem de gazetecilere açılan davaları ücretsiz almaya başladı.

Hukuk bürosundan avukat Baran Güneş, “Şu ana kadar 20’yi aşkın müvekkilimiz oldu. Bu tür davalarda ücretsiz hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi. Davalar arttıkça dayanışma da kendiliğinden geliyor. İhtiyacı olanlara duyurulur.