Egemen Berköz

Çoksesli müziğin iyileştirici gücü

25 Nisan 2014 Cuma

Ülkenin içinde bulunduğu alacakaranlıkta yitip gitmiyorsak sanata borçluyuz bunu. Şiire, resme ve özellikle çoksesli evrensel müziğe. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İDSO) Fulya Sanat Merkezi’ndeki 18 Nisan konserinden çıkarken iyi ki gelmişim diyordum kendi kendime, çünkü gerçekten özellikli ve çok nitelikli bir konserdi.
İki 19. yüzyıl bestecisinin birer yapıtı yer alıyordu konserin izlencesinde. Yüzyılın ilk yarısında yaşayan Mendelssohn da, ikinci yarısında yaşayan Dvorak da dinlediğimiz yapıtlarını ülkelerinden uzakta, başka ülkelerde, üstelik o ülkeden ve o ülkenin müziğinden esinlenerek bestelemişlerdi. Çek besteci Dvorak (1841- 1904) 2. Viyolonsel Konçertosu’nu Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunduğu sırada, “Yeni Dünya’dan” adlı 9. Senfoni’sinin ardından yine Amerika’da bestelemiş. Yapıt, bestecinin ülkesinin yanı sıra bulunduğu ülkenin müziğinden de izler taşır. Alman besteci Mendelssohn (1809-1847) ise 4. Senfoni’sini bestelemeye İtalya gezisinde başlamış, Berlin’de tamamlamış. İtalya’nın mavi göğünün, denizinin, müziğinin etkisi altında bestelediği bu yapıtına bestecinin verdiği ad da zaten “İtalya”.
Konserin ilk bölümünde dinlediğimiz Dvorak 2. Viyolonsel Konçertosu’nun solisti 28 yaşındaki genç Macar çellocu Istvan Vardai yaşıyla ve çalışıyla 3 yıl önce aynı yaştayken yitirdiğimiz Benyamin Sönmez’i anımsattı bana. Onun gibi tutkulu bir çalış biçemi olan Vardai’nin adını, kazandığı ödüllere, birlikte çaldığı orkestra ve şeflere ve daha da önemlisi Dvorak Konçerto’daki yorumuna bakılırsa, gelecekte çok duyacağız sanırım.
Macaristan’da yaşayan ve çok yakın geçmişte yaşamını yitiren ünlü İtalyan şef Claudio Abbado’nun 2011’den bu yana müzik asistanı ve yardımcı orkestra şefi olan Alpaslan Ertüngealp’in ayrıntıları vurgulayan, incelikli yönetimi altındaki İDSO da, hem Vardai’ye eşliğinde, hem de konserin ikinci bölümünde seslendirilen Mendelssohn’un 4. Senfoni’sinde çok iyiydi.
19 Nisan Cumartesi akşamı da Pera Müzesi’nin Mehmet Mestci’nin sanat yönetmenliğinde düzenlediği Küçük Gece Müzikleri’nin nisan konseri aynı duyguları yaşattı bana. Müzenin ikinci katında “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar” sergisinin tabloları arasındaki konserde Çağatay Akyol (arp) ile Cem Önertürk (flüt), Bora Akyol (klarinet), Özgür Baskın (keman), Nurperi Yücesoy (keman), Barış Uluçınar (viyola), Onur Şenler (viyolonsel) ve Umur Koçan’dan (kontrbas) oluşan Ankara Filarmoni Orkestrası Solistleri, Cras, Rossini, Weber ve Ravel’in ülkemizde az bilinen, birbirinden güzel yapıtlarını seslendirdiler.

>Yaşıyla ve çalışıyla 3 yıl önce aynı yaştayken hayatını kaybeden Benyamin Sönmez’i anımsatan 28 yaşındaki genç Macar çellocu Istvan Vardai’nin ismini, kazandığı ödüllere, birlikte çaldığı orkestra ve şeflere bakılırsa çok duyacağız.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları