Egemen Berköz

Orhan Veli ve müzik

13 Nisan 2014 Pazar

Ruşen Güneş’in Orhan Veli Konseri bugün

Değerli viyolacımız Ruşen Güneş yaklaşık 40 yıldır Londra’da yaşamasına ve bu kentin Londra Filarmoni, BBC Senfoni gibi dünyaca ünlü orkestralarında solo viyolacı olarak çalmasına karşın ülkesiyle ilişkisini hiç koparmamış, Türkiye’de de sürekli konserler vermiş, Adnan Saygun’un Viyola Konçertosu’nun dünya ilkçalınışını yapmış bir sanatçı. Ruşen Güneş bu günlerde yine Türkiye’de. Bu kez geliş nedeni büyük şair Orhan Veli’nin şiirleri için bestelediği müzikleri seslendirmek. İlk konser 9 Nisan Çarşamba Ankara’da Mozarthaus Müzikevi’nde, ikinci konser 10 Nisan Perşembe İzmir’de Yaşar Üniversitesi’ndeydi. Üçüncü konser ise bugün İstanbul’da, Beykoz’da Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nda. Çünkü bugün Orhan Veli’nin doğum günü ve Beykoz da Orhan Veli’nin doğduğu semt.

Ruşen Güneş’le ağarası (internet) aracılığıyla yazışarak bir söyleşi yaptık. Orhan Veli, şiir, müzik ve Orhan Veli konserleri üzerine…

Orhan Veli’ye ilginizin nedeni? Neden başka bir şair değil de Orhan Veli?

Benim Orhan Veli sevgim babamla başlar, çok erken yaşlarda. Ankara Lisesi’nde aynı zamanda okumuş şair ve benim peder bey. Orhan Veli’den sık sık söz ederdi,  tanışmam böyle oldu şiirleriyle. Orhan Veli ile aynı sınıfta okumaktan büyük onur duyuyordu. Bana aldığı şiir kitabı yoluyla Orhan Veli’nin şiirleriyle tanışmamı sağladı. Anı olarak hiçbir şey anlatmadı veya ben hatırlamıyorum.

Şiirleri nasıl besteliyorsunuz?

Ben besteci değilim ama müziğin içindeyim, yıllardır müzikle yaşıyorum. Ne zamandan beri Orhan Veli’yi müzikle birleştirmek istiyordum. Birçok denemem oldu, birçok değişik biçim denedim. 10 yıl önce yazdığım müzikleri kaydedip üzerlerine şiirleri söyledim. 50 kaset yaptım, oraya buraya dağıttım. Bende yok. Beğenmedim. Piyanoyla bestelemeye 7 yıl önce başladım. Önce şiiri viyola ile piyano eşliğinde çalıyorum, sonra piyano bana eşlik ederken şiiri okuyorum. “Recitativ” olarak...

Konserlerde de böyle mi çalıyorsunuz?

Konserde de şiire yazdığım müziği viyola ile piyano eşliğinde çaldıktan sonra piyanonun çaldığı kendi yazdığım eşlik müziğiyle şiiri okuyorum. Piyanistim Tülay Gürerk. 20’yi aşkın yıldan beri birlikte çalışıyoruz.

Orhan Veli bestelerinizi ilk kez mi konserde çalacaksınız?

Hayır, daha önce yaklaşık on kez çaldım, değişik yerlerde. İzmir, Kapadokya, Beypazarı, vb. Ama bu kez farklı. Çünkü kendi başıma şairin 100. yılını kutlamaya karar verdim.

Peki, Orhan Veli’nin hangi şiirlerini bestelediniz? Bugün konserde hangilerini dinleyeceğiz?

Konser izlencelerimiz bir klasik yapıt, dört beş şiir, bir klasik yapıt dört beş şiir biçiminde. Böylece şiirlerle birlikte birkaç da klasik yapıt dinleterek bir taşla iki kuş vuruyoruz. O yüzden konserin adına “Orhan Veli ve Müzik” diyorum. Orhan Veli’nin o tür müziği sevdiğini sanarak, daha doğrusu bilerek. Konserlerde Orhan Veli’nin şu şiirleri var: Yalnızlık Şiiri, Bayrak, Ölüme Yakın, Eskiler Alıyorum, Pazar Aksamları, Anlatamıyorum, Tren Sesi, Kitabe-i Seng-i Mezar 1-2-3, Kapalı Çarşı, Bedava, Dağ Başı, Eski Karım, Vatan İçin, Sol Elim, Söz, Ayrılış ve istekler için İntihar, Sereserpe.

Şiirle ilginiz sanırım Orhan Veli ile sınırlı olmamalı. Sevdiğiniz başka şairler hangileri?

 Olmaz mı! Bildiğiniz gibi Türkiye şairler hazinesi. İlk aklıma gelenler Cahit Sıtkı Tarancı, Cemal Süreya, Nazım… Çok var. Cahit Sıtkı’nın Memleket adlı şiirini besteledim ve geçen yıl Diyarbakır’da Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’nde küçük bir orkestra eşliğinde viyolayla çaldım, örneğin.

Başka besteleriniz var mı?

Ben hep yazdım, besteledim ama ortaya çıkarmadım nedense. Son zamanlarda yaptıklarım çoğunlukla aramızdan ayrılan arkadaşlar için yazdığım, gidenin karakterini anlatan solo viyola parçaları…

KENDİ AĞZINDAN KISA YAŞAMÖYKÜSÜ

1940 Beypazarı doğumluyum. Annemin müziğe ilgisinin sonucu olarak önce mandolin, sonra keman çalmaya başlayıp 1952’de Ankara Devlet Konservatuvarı’na girdim. 1960’da son yılımda viyolayı seçtim. 1961’de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na girdim. Sonra iki yıl İngiltere’de, bir yıl Amerika’da ustalarla çalıştım. Birçok Türk ve yabancı bestecinin viyola yapıtlarını ilk kez çaldım. Askerlikten sonra İngiltere’ye göçtüm. İngiliz Oda Orkestrası, Londra Filarmoni, BBC Senfoni’de birinci viyola olarak çalıştım yıllarca.Suna Kan, İdil Biret, Gürer Aykal’la birlikte cd’ler çıkardık. 2008’den beri Yaşar Üniversitesi’nde hocalık yapıyorum. Ülkeyle ilişkimi hiç kesmedim.

 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları