Piyanist Üçbaşaran ünlü müzisyenin 1847 İstanbul konserini seslendirdi
Geçen hafta bir zaman yolculuğuna çıktık, 28 Haziran 1847 gününe gittik, ünlü Macar besteci ve piyanist Franz Liszt’in İstanbul’da Rus Elçilik Sarayı’nda verdiği konseri dinlemeye. Ama gittiğimiz yer, Liszt’in İstanbul’da konser verdiği yerlerden biri olan Rus Elçilik Sarayı değil, Anadoluhisarı’nda Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’ydı.
Dinlediğimiz sanatçı da Liszt değildi elbet, ama nerdeyse Liszt’le özdeşleşmiş genç bir Türk piyanistti. Budapeşte Franz Liszt Müzik Akademisi’ni bitirmiş ve Liszt’in 200. doğum yıldönümü olan 2011’de, 1847’de İstanbul’da çaldığı yapıtlarını bir konserde seslendirip daha sonra “Liszt İstanbul’da” adlı bir yoğunçalarda toplamış olan Zeynep Üçbaşaran.
28 Haziran 1847 ile 20 Mayıs 2014 arasındaki ilişki ya da yakınlık bu kadar da değildi. Konserden önce kısa bir sunuş konuşması yapan, yalının sahiplerinden -Hekimbaşı’nın torun torunlarından- Süveyda Birışık’dan öğrendiğimize göre Liszt İstanbul’da bulunduğu sırada Salih Efendi saray doktoruymuş. Yani bu konserlerden en azından birine çağrılı olduğu düşünülebilir.
(Meraklıları bilir, Liszt 1847 yılının 8 Haziran günü geldiği İstanbul’da 13 Temmuz’a kadar kalmış ve sarayda Padişah Abdülmecit’in huzurunda verdiğin konserlerin yanı sıra Rus Elçilik Sarayı ve Büyükdere’deki Franchini köşkünde de konserler vermişti.)
Konserin izlencesi Zeynep Üçbaşaran’ın “Liszt İstanbul’da” yoğunçalarındaki yapıtlardan oluşuyordu.
Bizi günümüzden 167 yıl önceye götüren bu güzel konserin günümüzle bağını ise konser öncesi konuşmasında “Bizim için klasik müzik eğlence değildir, o nedenle bu konseri yapıyoruz” diyerek yalının sofasını dolduran, kuşkusuz onunla duygudaş müzikseverleri Soma’da canını yitiren işçilerimiz için saygı duruşuna çağıran Süveyda Hanım kurdu.