Türkiye yeni teknik direktörü ile Hırvatistan karşısına çıktı. Kuntz’un arkasından bol bol ve tatlı tatlı (!) konuştuktan sonra. Umarım aynı şeyler Montella’nın da başına gelmez. Çünkü değişen sadece teknik direktörümüz. Geriye kalan her şey, yani “biz” aynıyız. Bizde takımlarda işler iyi gitmediğinde yapılan tek uygulama zaten teknik direktörü değiştirmek değil mi? Milli Takımımız da aynı yoldan geçiyor kısacası. 

Bizim ise değişmeye hiç niyetimiz yok; futbolseverler, medya, futboldan sorumlu olan yöneticiler. Yine sabırsızız, yine fazla emek harcamadan kısa yoldan başarı peşindeyiz, yine uzun vadeli planlarımız yok. Olsa da hemen başında çeşitli bahanelerle engelliyor ve eski ayarlara çekiyoruz her şeyi. 

Şimdi hoca yeni ya, Kuntz’u gönderme başarısının (!) ardından geldi ya, herkes pek bir olumlu yaklaşıyor kendisine. Katılmamanın imkânsız olduğu Euro 2024’e gideriz gitmesine de, umarım orada alınacak olası istenmeyen sonuçların ardından da aynı “anlayışlı” tutumlarımız devam eder.

Sürekli teknik direktör değiştirmek yerine kendimizi kökten değiştirsek nasıl olur? Futbola ve futbolun yapılanmasına bakışımızı değiştirsek mesela. Her başarısız sürecin ardından hoca değiştirerek yeniden boşuna umutlanmasak.

Tüm bunların ardından tabii ben de Montella’nın iyi bir hoca olduğunun ve takıma yeni bir hava katacağı konusunda hemfikirim. Derdim şu ki takımı da hocayı da her sonucun ardından yargılamayalım artık. Sabretmeyi öğrenelim. Montella, taktik disiplini iyi uygulattı, Milli Takım son yılların formda ekibi Hırvatistan’ı 1-0 yendi. Devamı gelsin...