100 yıl sonra...

20 Mart 2016 Pazar

İnsanları şaşırtmak artık zor. Onca bilimkurgu filminden sonra insanları nasıl şaşırtabilirsiniz ki? Hele bir de bilimkurgu edebiyatına merak sarmışlarsa, Isaac Asimov, Stanislaw Lem, Arthur C.Clarke okumuşlarsa...
Bugün bir bilim adamı çıksa “Ben ışınlanma teknolojisini hayata geçirdim” dese, dediğini de yapsa, bu sizi ne ölçüde şaşırtır?
Bana sorarsanız, şaşırmak bir yana, “Ohoo. Biz bunu yıllar önce uzay yolu dizisinde zaten görmüştük” diyen bile çıkar. Hani Kaptan Kirk, Mr. Spock vardı. “Işınla beni Scotty” diyordu Kirk.
Samsung’a ait SmartThings firmasının geçenlerde yayımlanan “Gelecekte Yaşam” başlıklı raporu da benzer tepkilerle karşılandı. Raporda, 100 yıl sonraki dünyayı, kentleri, insanların yaşantısını betimlemişler. Geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmuşlar. Ciddi bir çalışma. Üstelik sadece rapor yazmakla kalmamışlar. Geleceğin dünyasının kısa bir filmini de hazırlamışlar. İlginç.
Google’a bağlanıp “SmartThings future living” diye yazıp arama yaptığınızda rapora ve filme ulaşabiliyorsunuz.
Rapora göre geleceğin “akıllı kentleri”nde mega gökdelenler de olacak, yeraltına 25 kat inen binalar da. Denizin içinde kentler kurulacak. İnsanlık, ay ve Mars’ı kolonileştirecek. 100 yıl sonra insanlar oturdukları evlerde topraksız tarım yapacak, ihtiyaç duydukları ürünleri yetiştirecekler.
3D yazıcılar çok gelişecek. Bu yazıcılarla ünlü aşçıların tariflerini kolayca hazırlayabileceğiz. Kullandığımız eşyalar kendi kendilerini tamir edecek ve temizleyecekler. Vücudumuzun içinde dolaşacak minik robotlar sağlığımızla ilgilenecek, hastalıklarımızı tedavi edecekler.
Evlerin duvarları tümden ekran olacak. Hangi manzarayı görmek istiyorsak onu seçebileceğiz. Sanal dekorasyonlarımız olacak. Dünyada yenilenebilir enerji kullanılacak. Akıllı kentler ve yaşantılarımız “sürdürülebilir” olacak. Daha “çevreci” olacağız yani. Ulaşım önemli ölçüde dronelarla sağlanacak.
Raporla ilgili sitelerde yorum yapanların bir bölümü, “Bunları zaten biliyoruz” demiş, “Geleceğe yön verecek teknolojiler belli: Nesnelerin interneti, 3D yazıcılar, big data, yapay zekâ, nano teknoloji, yenilenebilir enerji... Bu teknolojilerin yaratacağı bir dünyayı anlatmışlar.”
Bir diğer grup ise raporu “fazlasıyla iyimser” bulmuş. Bir yorumcu şöyle demiş:
“Dünya ülkeleri iklim krizini bile aşabilecek politikaları hayata geçiremediler. Kapitalizm ortadan kalkmadığı sürece, parlak bir gelecek mümkün değil.”
Bir başkası 100 yıl sonraki dünyayı betimleyen bir fotoğraf yayımlamış: Bacalardan gazlar yükseliyor. Kirlilik güneşi gölgelemiş. Dünya cehenneme dönüşmüş.
Hangisi gerçek olacak? Daha güzel bir dünyayı tek başına teknoloji yaratamaz. O teknolojiyi kullanan insanlar yaratabilir. Bunu başarabilecek miyiz?
Samsung’un raporunu okurken Jules Verne’nin romanlarını anımsadım birden. Onları okurken nasıl da heyecanlanırdım...
Ne diyordu Umberto Eco, “Hiçbir atom denizaltısı Nautilus’tan daha teknoloji harikası, hiçbir jumbo jet Fatih Robur’dan daha büyüleyici olmayacak.”
Sanırım haklı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları