İnsan Öyküsüyle Var

07 Şubat 2012 Salı
\n

\n

Hazırlıkları aylardır süren Dünyanın Öyküsü sonunda çıktı. Grafik düzeni ve yüz doksan sayfalık dopdolu içeriğiyle göz ve gönül dolduran dergi; günlerdir elimden düşmedi. Yayın Yönetmeni Özcan Karabulut sunu yazısında, çıkış amaçlarını şöyle özetliyor: Edebiyat ortamını canlı tutmak ve öyküyü yükseltmek.” Özcanı yetmişlerin sonunda tanıdım. O yıllarda ODTÜ’de öğrenciydi, ilk öykülerini yayımlıyordu ve arkadaşlarıyla bir öykü dergisi çıkarıyordu. Sonra 2005te -yazık ki ancak sekiz on sayı süren- o güzelim İmge Öykülere hayat verdi. Dergicilik virüsü taşıyor. (Cemal Süreya da böyleydi.) Özcan bir de örgütçü. Dünyanın Öyküsü çeşitli illerimizle Lefkoşa ile Moskovada yirmiyi aşkın çalışma grubu ve temsilcilik ağı ile örgütlenmiş. Belli ki uzun ömürlü, kalıcı olmayı hedefliyor. Bizde kurum dergileri epeydir magazin çizgisine kaydı, içleri boşaldı. Oysa has edebiyat dergileri edebiyatın mutfağı, okulu, belleğidir. Ancak arkasında güçlü bir parasal destek olmayan dergiyi sürdürmek kolay değil. Bu yüzden bu kez işi sağlama bağlamışlar, Roman Kahramanları dergisini de yayımlayan Heyamola Yayınları ile çıkmışlar yola.

\n

***

\n

Öykü, şiire en yakın edebi türdür. Süzme, damıtma ve kendine özgü incelikleriyle hayatın anlam ve derinliğine yönelir. Bir toplumun ya da ülkenin öyküsü o ülkenin kendi birikiminden, gerçeğinden, yaratıcılığından beslenir ve hem geniş zamanlarda gezinir hem de günceldir. Çünkü hayatın izinde, diliyle, biçimiyle, ruhuyla sürekli yenilenmeye açık bir öze sahiptir. Edebiyatımızda yenilikçi akımların kimisi öyküden doğmuştur. Örneğin elli kuşağı öykücüleri çıkardıkları dergilerle ve açtıkları tartışmalarla eskiyi, alışılmışı zorlamış, öyküye yeni bir soluk, yepyeni yazarlar kazandırmışlardır.

\n

Sağlam, oturmuş bir öykü zemini var bizde. Bugün Türk öykücülüğü dünyanın gerisine düşmeyen özgün bir çizgide yol almakta. Kitaplaşma güçlüklerine rağmen nicelik ve nitelik açılarından bir yükseliş süreci yaşanıyor ve ortaya çıkan ürünler zengin bir çeşitlilik sergiliyor. Sanıyorum, Dünyanın Öyküsü bu gelişmeye önemli katkılarda bulunacak.

\n

***

\n

İki ayda bir yayımlanacak derginin şubat -mart sayısının konuğu Füruzan. Yazarla yapılmış söyleşi ufuk açıcı. “Dilde Özgürlük Arayışları konulu inceleme ise Kürtçe edebiyatı ele alıyor. İyi seçilmiş birçok öyküye de yer verilmiş. “İnsan öyküsüyle var!deyişiyle yola çıkan dergi, çok sayıda önemli yazar ve akademisyenin görüş ve yazıları ile gerçekten çok yüksek bir kalite ve içerik kazanmış. Bu arada öykünün ilgi alanına giren farklı türler de ihmal edilmemiş. Ödüllü yarışmalar, öykü kitabı yayımlama gibi etkinlikler canlı bir öykü belleği oluşturmada yarar sağlayacak kuşkusuz. Atölyeler, forumlar, çalışma grupları ve yüksek baskı sayısıyla her yere ulaşacak derginin, Yazarları dayatmalara eylemli kılmak, yaratma ile insan özgürlük taleplerini örtüştürmekgibi bir amacı da var. Ömer Türkeş, edebiyatta değerler ölçütünün unutulmaya yüz tuttuğu, edebiyat teorisi ve dergiciliğin ihmal edildiği, çok satarlığın değer sayıldığı bir ortamda Her dergi çıkarma girişimi edebi alana bir müdahale niyeti taşır, taşımalıdır diyerek yol haritasını çizmiş ilk yazısında.

\n

“Dünyanın Öyküsü”, edebiyat dünyamıza hoş geldi

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 8 Ocak 2013
Burhan Günel 1 Ocak 2013
Edebiyatın Sağı Solu 25 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları