Şiir ve Acı Dolu Bir Hayat

Şiir ve Acı Dolu Bir Hayat

10.07.2012 03:37
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Geçen hafta TV’de Stalini konu alan bir filmi ilgiyle izledim. Sonra yazı notlarım arasında bulunan, sevdiğim Rus şairi Anna Ahmatovaya yöneldim. Bir kitapta bir anısını anlatmış şair. Yıl 1937. Tutuklu oğlunu görebilmek için Leningradda hapishane kuyruğundadır. Kuyruk uzun, hava çok soğuktur. İnsanlar uyuşmuş, dehşet içinde, sessizce bekleşirler. Arkasında duran bir kadın; şairi tanır, kulağına eğilip sorar: “Bunları, yazıp anlatabilir misin?”

\n

“Evet,” der, Ahmatova. Birkaç yıl sonra, 1940’ta Stalin karşıtı Requiemi yaratacak ve sesinin “yüz milyonluk bir ulusun bastırılmış çığlığı” olduğunu söyleyecektir:

\n

“Bunlar yalnızca ölülerin yüzleri gülerken oldu / Gülerken artık tehlikede olmayışlarına. / Sallanıyordu Leningrad kendi hapishanelerinden/ bir uzantı gibi anlamsızca./ Mahkûm kalabalıkları geceden/ geçerken - aklını yitirmiş, acı içinde/ ayrılık ezgilerine mahkum edilirken/ yalnızca ayrılık ezgilerine tren düdükleri,/ tepede ölüm yıldızları dururdu öyle.”

\n

***

\n

Ahmatova genç yaşında (1912-14) Akşam, Gül Bahçesi gibi şiir derlemeleri ile ilgi topladı. Güzelliği yanında kırılgan, düşlere yaslanan şiirleri ile dönem şairlerinin gözdesi oldu. Şair Gumilyovla evlendi. Birkaç yıl sonra Gumilyov; Sovyetlere karşı faaliyette bulunduğu iddiasıyla kurşuna dizildi. (1921)

\n

Ahmatova, Sovyet rejimince kapitalist, karamsar, bireycibulunduğu için 1925ten 1940a, şiirleri yayın yasağına uğradı. Devrim adına açlığa mahkûm edildi ve siyasi zulmün her türlüsünü gördü. Şiirleri Erotik, mistik, utanç vericiolan, kahramanlığa ve lideri övmeye uzak duran bu kadın susturulmalıydı.

\n

Baskı, engelleme ve yasaklar Stalinin ölümüne dek sürdü. Ahmatovanın, Stalinin eşi şiirlerini çok sevdiği için kurşuna dizilmediği de söylenmiştir. Ancak ölüme benzer şeyler yaşadı. Sevdiklerinden koparıldı, aylarca hapishane kuyruklarında bekledi. 1946dan sonra rejim yandaşı şairlerin etkisiyle Sovyet Yazarlar Birliğinden çıkarıldı, kitapları kül edildi. Yine de yıkılmadı, baskılardan yılıp susmadı. Savaşı, barışı, kadını ve aşkı anlatmayı sürdürdü. Heyecanını hiç yitirmedi. Duygu açıklığı, geleneğe yakınlığı ve doğallığı içinde özgün bir ses oldu, pek çok dile çevrildi.

\n

***

\n

Ahmatova, dünyadan ilgi görse de Batıya kaçmadı. Uzun bir iç sürgünyaşadı. 1935’te kocası Punin ve oğlu Lev Gumilyov tutuklanınca, Staline mektup yazdı: Onlar faşist, casus ya da karşı devrimci örgüt üyesi değiller. Bana en yakın iki insanın tutuklanması kaldıramayacağım bir darbe. Sizden kocamı ve oğlumu geri vermenizi rica ediyorum.Stalin mektubu üzerine Punin ve Gumilyovu serbest bırakınyazdı ama uygulanmadı.

\n

1939’da şairin kitaplarının yasak olduğunu ve elle çoğaltıldığını kızı Svetlanadan öğrenen Stalin, “Rus şiirine yaptığı büyük katkılar nedeniyle Ahmatovaya maddi yardım yapılmasını, kendisine Leningradda bir oda verilmesini ve altı kitabının yayımlanmasını sağladı.

\n

Oğlu on sekiz yıl çalışma kamplarında yaşadıktan sonra hayatını kaybetti. Eşi Nikolay Punin Sibiryada geçirdiği dört yılın ardından öldü. Sevgilisi Osip Mandelstam ise sürgün ve işkence yıllarının ardından Gulag Takımadalarında tükenip gitti. Ahmatova ise hem kendinin hem de ulusunun uğradığı şiddeti şiirine incelikle yansıtarak hayata tanıklık görevini yerine getirdi. Acı dolu hayatı 1966’da sona erdi. Bu yıl bahardan bu yana Rusyanın birçok kentinde düzenlenen etkinliklerle anılıyor.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Veda (08.01.2013)

Devamını Oku
08.01.2013
Burhan Günel

Devamını Oku
01.01.2013
Edebiyatın Sağı Solu

Devamını Oku
25.12.2012
İncelikli Bir Oyun

Devamını Oku
18.12.2012
Vejdi Raşidov

Devamını Oku
11.12.2012
Eleştiri Susuzluğu

Devamını Oku
04.12.2012
Eleştiriye Saygı

Devamını Oku
27.11.2012
Kitap Bayramı

Devamını Oku
20.11.2012
İyilik ve Kötülük

Devamını Oku
13.11.2012
Kurtlar Sofrasında Bir Şair

Devamını Oku
06.11.2012
İlginç Bir Müze

Devamını Oku
30.10.2012
Essen Kitap Fuarı

Devamını Oku
23.10.2012
Hayvan Cinayet Yasası

Devamını Oku
02.10.2012
Uganda'nın Gerisindeyiz

Devamını Oku
25.09.2012
Tek Başına Ölmek

Devamını Oku
18.09.2012
Eylülde Ölmek

Devamını Oku
11.09.2012
Eski Sevgili

Devamını Oku
04.09.2012
Hayat Yaşadığımız Şey midir?

Devamını Oku
28.08.2012
Knidos Akademisi

Devamını Oku
21.08.2012
Hayatın Anlamı

Devamını Oku
14.08.2012
Savaş Başladı

Devamını Oku
07.08.2012
Sevgi Köprüsü

Devamını Oku
31.07.2012
Maya İçin

Devamını Oku
24.07.2012
Kitaplar Sonsuzdur

Devamını Oku
17.07.2012
Şiir ve Acı Dolu Bir Hayat

Devamını Oku
10.07.2012
Sivas Yangını Sönmedi

Devamını Oku
03.07.2012
Edebiyat ve Sinema

Devamını Oku
26.06.2012
Klasikleri Niçin Okumalı?

Devamını Oku
19.06.2012
İslami Burjuvazi Var mı?

Devamını Oku
12.06.2012
Tanıklık

Devamını Oku
05.06.2012
Ne Şark Ne Garp

Devamını Oku
29.05.2012
Ölümsüz Fuentes

Devamını Oku
22.05.2012
Hulda ve Zaman

Devamını Oku
15.05.2012
Fethiye'de

Devamını Oku
08.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Bauhaus ve Köy Enstitüleri

Devamını Oku
24.04.2012
Yazma Rekortmeni

Devamını Oku
17.04.2012
'Yeşil Gece'ye Yeşil Işık

Devamını Oku
10.04.2012
Dul Kalmak

Devamını Oku
03.04.2012