Dul Kalmak

Dul Kalmak

03.04.2012 03:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Öyle bir saat öyle bir dakika vardır ki sonsuza kadar hatırlanır.Yazar için bu, kocasını düşkün, ateşler içinde bulduğu bir şafak vaktidir. Kalkmış, rahatsızlığına rağmen yıkanıp giyinmiş, iştahsızca bir şeyler yemeye çalışmaktadır. Eşini, karşı çıkmasına aldırmadan hastaneye götürür. Zatürree tanısı konur. Hasta tam düzelirken hastane mikrobu kapar. İkinci bir enfeksiyonla iyice kötüleşir. 77 yaşında, spor yapan, o güne kadar hiçbir sağlık sorunu olmayan adam bir hafta içinde ölür.

\n

Joyce, bir gece yarısı telefonuyla hastaneye koştuğunda kırk yedi yıllık bir beraberlik bitmiştir. Ray az ötede cansız yatarken bir hemşire kocasının eşyalarını toplamasını ister ondan. Ceset morga kalkacak, yatak boşaltılacaktır. Bir robot gibi isteneni yapar, katılmıştır, ağlayamaz. Hayatının tek erkeğini orada bırakıp sersemlemiş halde beş kat aşağı iner. Kapı görevlisi cenaze işi için sarı sayfalara bakmasını önerir. Geliş telaşı sırasında arka lastiği beyaz çizgiyi geçmiş arabasının ön camında ise kaba bir not vardır. Önce park etmeyi öğren aptal kadın!En savunmasız anlarda başkalarının kişisel felakete kayıtsızlığını bir kez daha görür taze dul Joyce Smith.

\n

***

\n

Joyce Carol Oates, Amerikanın en verimli, en önemli yazarlarından biri. Cinsel şiddet, ırksal gerilim, kötülük, cinayet gibi riskli kurgular ve evrensel insani olgularla harmanlanmış elliden fazla romanı, yüzlerce kısa öyküsü ve yaratıcı yazın-eleştiri türlerinde 150 kitabı, birçok da ödülü var.Dul Kadının Öyküsünde yazar bu kez eşini kaybettiği süreci ve sonraki aylarda yaşadığı yoksunluk ve kederi anlatmış.

\n

Oatesin ölen eşi R. Smith editör, edebiyat eleştirmeni. 1961de evlenmişler, uyumlu, huzurlu, kişisel alanlara saygılı bir birliktelikleri olmuş. İç karartıcı, üzücü şeyleri değil güzellikleri paylaşmaya özen göstermişler. Çocukları yok. Princeton yakınlarında iki dönümlük güzel bir bahçe içindeki zarif bir cam evde yaşıyorlar. Bu servet, ün, entelektüel arkadaşlık ile dolu ortak yaşam, ansızın gelen ölümle sevgisiz, korunmasız, yapayalnız kalan Oatesi yere seriyor. Yazar ölümden sonraki ilk dört beş ayı o çarpıcı, ağrılı, ağır dönemi yakın anılara yaslanarak aktarıyor. Yas karanlığındaki körleşmeyi, düştüğü perişanlığı, intihar saplantısına savruluşunu içtenlikle sayfalara döküyor. Dul kadın kimliği Smithle veraset işlerinden bıkkın, amansız yası içinde yıkık bir otoportre oluşturuyor. Yazar JCO ise zor da olsa, bir başkası olarak akademik yaşamını aksatmadan sürdürüyor. Onunla evdeki tükenmiş dul arasındaki gerilimi açıkça yansıtan Oates, Şimdi ne olacaksorusundan ancak kocasının birinci ölüm yıldönümünde kurtulacak ve o gün,Hayatta kalabildimdiye düşünecektir.

\n

***

\n

Bir eşin ölümü sürükleyici bir konu olmayabilir ama Oates, okuru yine sayfalar boyunca kendine bağlamayı başarıyor. Sıkı bir izleyeni olarak beni şaşırtan şeylerden biri sarsıcı, karanlık, ölümcül şeyler yazan çılgın bir yazarın derli toplu yaşamı oldu. Kitapta, 22 yaşında evlendiğini ve özel hayatının Laura Ashleyduvar kâğıdı gibi sakin, ölçülü ve zevkli olduğunu söyleyen yazar için kurduğum fantezilerin tümü yıkıldı!

\n

Dul Kadının Öyküsünü ilgiyle okudum. İnsanda sarsıcı sorular, kaygılar uyandırıyor elbette. Ama bir ömrü bölüştüğümüz birinin kaybıyla geride kalan olmanın acısını tüm ruhsal ve fiziksel boyutlarıyla ortaya koyuyor.

\n

***

\n

Dul Kadının Öyküsü/Joyce Carol Oates

\n

Kırmızı Kedi Yay. 2012 / 416 S.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Veda (08.01.2013)

Devamını Oku
08.01.2013
Burhan Günel

Devamını Oku
01.01.2013
Edebiyatın Sağı Solu

Devamını Oku
25.12.2012
İncelikli Bir Oyun

Devamını Oku
18.12.2012
Vejdi Raşidov

Devamını Oku
11.12.2012
Eleştiri Susuzluğu

Devamını Oku
04.12.2012
Eleştiriye Saygı

Devamını Oku
27.11.2012
Kitap Bayramı

Devamını Oku
20.11.2012
İyilik ve Kötülük

Devamını Oku
13.11.2012
Kurtlar Sofrasında Bir Şair

Devamını Oku
06.11.2012
İlginç Bir Müze

Devamını Oku
30.10.2012
Essen Kitap Fuarı

Devamını Oku
23.10.2012
Hayvan Cinayet Yasası

Devamını Oku
02.10.2012
Uganda'nın Gerisindeyiz

Devamını Oku
25.09.2012
Tek Başına Ölmek

Devamını Oku
18.09.2012
Eylülde Ölmek

Devamını Oku
11.09.2012
Eski Sevgili

Devamını Oku
04.09.2012
Hayat Yaşadığımız Şey midir?

Devamını Oku
28.08.2012
Knidos Akademisi

Devamını Oku
21.08.2012
Hayatın Anlamı

Devamını Oku
14.08.2012
Savaş Başladı

Devamını Oku
07.08.2012
Sevgi Köprüsü

Devamını Oku
31.07.2012
Maya İçin

Devamını Oku
24.07.2012
Kitaplar Sonsuzdur

Devamını Oku
17.07.2012
Şiir ve Acı Dolu Bir Hayat

Devamını Oku
10.07.2012
Sivas Yangını Sönmedi

Devamını Oku
03.07.2012
Edebiyat ve Sinema

Devamını Oku
26.06.2012
Klasikleri Niçin Okumalı?

Devamını Oku
19.06.2012
İslami Burjuvazi Var mı?

Devamını Oku
12.06.2012
Tanıklık

Devamını Oku
05.06.2012
Ne Şark Ne Garp

Devamını Oku
29.05.2012
Ölümsüz Fuentes

Devamını Oku
22.05.2012
Hulda ve Zaman

Devamını Oku
15.05.2012
Fethiye'de

Devamını Oku
08.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Bauhaus ve Köy Enstitüleri

Devamını Oku
24.04.2012
Yazma Rekortmeni

Devamını Oku
17.04.2012
'Yeşil Gece'ye Yeşil Işık

Devamını Oku
10.04.2012
Dul Kalmak

Devamını Oku
03.04.2012