Bülent Ecevit Parkı'nda Ecevit'le Birlikte...

06 Kasım 2012 Salı

Belediye Başkanları arasında adı Parkçı Başkana çıkan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Allende, Deniz Gezmiş, Nâzım Hikmet parklarından sonra, Bülent Ecevitin 6. ölüm yıldönümünde Bülent Ecevit parkını Ataşehirlilerin hizmetine sunarak, hem bir vefa örneği sergiledi hem de kurtarabildiği her alanı, yeşile çevireceğini cümle âleme ilan etti.

\n

Park yapmak nasıl bir tutkuya dönüşür? Vallahi ben de şu günlerde bir park sevdası başladı, nedeni son derece basit, epeyce uzun bir süredir Londra ve Edinburgdaydım, soğuk havaya rağmen, yeşilden sarıya dönüşen parklarda uzun uzun yürüdüm, öyle ki, vakit geldi dökülmüş ve görevliler tarafından kümeleştirilmiş yaprakların üstünde yuvarlandım.

\n

Hele de Edinburgda her mahallenin kendi parkı olduğunu gözlerimle görünce vallahi kıskanmadım desem yalan olur. Kendi yaşadığım kenti düşündüm, yine bizim karşı taraf biraz şanslı ama öyle semtler var ki, hani Allah korusun bir deprem olsa insanların sığınacakları tek bir yeşil alanları yok. Örneğin Şişli, o koskoca otobüs terminali yeşil alan yapılmayıp, betonlaşmaya adeta hibe edildi ya, hâlâ bu durum içime oturur.

\n

Ataşehir şanslı, hem yeni kurulduğu için hem de park yapmaya tutkulu bir belediye başkanları olduğu için. Arada sırada kaçamak yapıp Deniz Gezmiş Parkına gidiyorum, Denizin heykelinin karşısında neşeyle oynayan çocukları, çekirdek çitleyen anneleri, bir hoşsohbete dalmış yaşlıları gördükçe, her seferinde ne yapalım yufka yürekliyim ağlayasım geliyor.

\n

Arada Nâzım Hikmet Parkına da uğruyorum ve sessizce Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesinedizesini okuyup iman tazeliyorum.

\n

Şimdi bir sevdiğim daha bir parkta beni bekliyor; Bülent Ecevit. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, Eceviti çok özlüyorum. En çok da bağımsızlığa vurgunluğunu, bu ülkeyi çok ama çok sevmesini özlüyorum.

\n

İşte parktaki heykel bana gülümsüyor ama gülümsemesi biraz buruk. Nasıl buruk olmasın, onun yaşamı boyunca mücadele ettiği bağımsızlıkhoyratça çiğnenmiş. ülkenin adeta bütün kaleleri ele geçirilmiş. Onun kişisel olarak en büyük erdemi dürüstlük ise çoktan tedavülden düşmüş. Ama o gene de gülümsüyor, yaşlı bir kadın ağlayarak yaklaşıyor heykeline, onun için, o, Karaoğlan”. O maden işçilerinin, tekstil işçilerinin, tersane işçilerinin, otomobil işçilerinin, tarım işçilerinin Karaoğlanı. O, büyük şirketlerin baskısına, sömürüsüne karşı koyanların bunun için darağaçlarında ölenlerin, Karaoğlanı. O, Türkiyenin Karaoğlanı!

\n

Parkın önündeki havuzda onlarca küçük taka yüzüyor ve Doğan Canku, Ecevitin şiirinden yaptığı Takalar geçiyor allı yeşilli/Takalar geçiyor dümenleri Lazlışarkısını söylüyor ve parkı dolduran her yaştan her kesimden insan hep birlikte şarkıya eşlik ediyor Takalar geçiyor allı yeşilli..

\n

Ve güvercinler uçuyor, bir değil, üç değil sanki tüm yitirdiklerimiz birer güvencin olmuş da bize selam gönderiyor.

\n

Az ötede iki oğlan çocuğu, belli ki, dersi kırmış gelmişler, herkes gitsin de kendileri için yapıldığını bildikleri basket sahasındaki potada günlük çalışmalarını yapsınlar. Gelecekte iyi bir basketbolcu olmayı düşlüyorlar, öyle ya henüz on yaşında var ya da yoklar, en sevdikleri oyun potadan topu geçirmek... Kim bilir belki bir gün biri Hidayet olacak, belli mi olur.

\n

Ataşehiri seven parklarına vurgun pek çok kişi, pek çok sanatçı orada. Tarık Akan, Edip Akbayram, Halit Akçatepe, Sadık Gürbüz ve diğerleri. Kılıçdaroğlu her zamanki, gibi mütevazı bir tavırla Ecevit heykelinin kurdelesini kesiyor, belli ki, onun ilkeleriyle büyümüş, onun yolunda ilerlemenin önemini öylesine güçlü bir biçimde hissediyor ki, Ecevitin yüzündeki gülümseme bir an ışık saçıyor

\n

Ve müzik başlıyor, park demek biraz da eğlence demek Ve bu günlerde hepimizin en çok türkülere, şarkılara ve neşeye ihtiyacı var!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları