Hepimiz vergi kölesiyiz çok zenginler hariç
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Hepimiz vergi kölesiyiz çok zenginler hariç

23.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım hepimiz biliyoruz ki kapitalist sistemle yönetilen bir ülkede vergilemenin ne kadar adil olduğu dolaylı vergilerle dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı karşılaştırılarak belirlenir. Kısaca şöyle, zenginlik, servet ve kazançtan alınan dolaysız vergilerin oranı tüketim ve harcamalardan alınan dolaylı vergilerden yüksekse orada az da olsa vergi adaletinden söz edilebilir. Ne yazık ki biraz sonra vereceğim bilgiler ülkemizde vergi adaletinden söz etmenin mümkün olmadığını göstermektedir.

Kısaca şöyle, TÜSİAD üyeleri de dahil olmak üzere ülkemizde zenginlerden alınan dolaysız vergiler ne yazık ki tüm vergi ödemeleri içinde hemen hemen yok sayıdadır.

Çünkü her yeri adeta istila eden adaletsizlik bu alanda at koşturmaktadır. Şöyle düşünelim, butiğe gidiyoruz bir elbise alacağız, devlet bu elbise parasından tık diye dolaylı vergisini kesiyor, her şey için bu tık vergi işliyor, köprüden geçerken de maydanoz alırken de!

Peki bu tıkların neler yaptığına bir bakalım. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı 2025 yılının ilk bütçe verilerine göre Türkiye’de ocak ayı içinde toplanan vergilerin yüzde 69.5’ini dolaylı vergiler, yüzde 30.5’ini de dolaysız vergiler oluşturmuş. Yani verginin üçte ikisinden fazlası tüketim ve harcama üzerinden bizlerden alınırken ancak üçte biri zenginlerden alınmış. Üstelik dolaysız vergiler içindeki en önemli kalemi oluşturan gelir vergisinin yüzde 99’u, yani neredeyse tamamı stopaj yoluyla tahsil edilmiş bu da vergi gelirinin yüzde 19.5’ini oluşturmuş. Bu gelirin tamamına yakını da ücretlilerden yapılan vergi kesintileriyle bordroları üzerinden peşin olarak alınmış. Öte yandan kazancını beyanname ile bildirip vergi ödeyenler yani tüccarlar, esnaflar, serbest çalışanlar gelir vergisinin yüzde 1’ni ödemiş, kısaca hiç vergi vermemiş.

Bir de şu var ocak ayı içerisinde toplanan 777 milyar 667 milyon TL verginin sadece 7 milyar 994 milyon lirası kurumlar vergisi olarak tahsil edilmiş. Kısaca TÜSİAD sözcülerinin övündüğü gibi örgütlerindeki 4000’in üstündeki şirketlerden tahsil edilen vergiler vergi gelirlerinin sadece ve sadece yüzde 1’ini ödemişler.

Kısaca bütçe gelirlerinin yüzde 69.5’ini oluşturan dolaylı vergilerin üzerine çalışanların ödediği yüzde 19.58’in gelir vergisini koyduğumuzda vergilerin yüzde 90’ı halktan, emekçiden, ücretlilerden tahsil edilmiş. Bankalar, holdingler, şirketler neredeyse hiç vergi ödememiş. Kısaca bilinçli sınıfsal bir tercihle tüm vergi yükü sermaye sınıfının değil, halkın sırtına bindirilmiş.

Bu değerli bilgiler için Sol Haber’de yazan Fatih Yaşlı’ya hepimiz adına teşekkür edip bir başka bilgiye geçelim. Gaziantep’te AKP milletvekili aynı zamanda kardeşleriyle birlikte Çelikkan Tekstil’in sahibi İrfan Çelikaslan’ın şirketlerinde grev yapan işçilerin sözcüsü BİRTEK-SEN başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı. Aynı günlerde de TÜSİAD başkanı ve sözcüsü kelepçe takılmadan adliyeye sevk edildi. Soruşturmaları hiç beklemeden yapıldı ve yurtdışına çıkışları yasaklanarak serbest bırakıldılar. Tuhaf bir durumu hep birlikte izliyoruz. Peki tutuklanan sendika başkanı Mehmet Türkmen fabrika sahibi Mehmet Çelikkan’a ne demişti: “İşçiyi kendisine bırakın. İzin verin aralarında özgürce konuşup karar versinler. Senin karşında özgürce konuşamıyor. Bunu bilmen lazım. İşçilerinden biri ‘Dört fabrikan var’ dedi, adamı pişman ettin söylediğine.”

Fabrika sahibi Mehmet Çelikaslan yanıt verdi: “Ama bak edep lazım edep!” Türkmen yanıt verdi: “Bu edepsizlik mi? Sen bu kadar para kazandın, zengin oldun, bu işçinin de hakkını ver, demek edepsizlik mi?” Çelikaslan haykırdı: “Allah verdi , Allah verdi!” Türkmen biraz düşündü: “Ya nasıl Allah verdi? Allah tek size mi verdi?”

Arkadaşlar gündemimiz o kadar sık değişiyor ki yetişemiyoruz. Sabah operasyonlarıyla apar topar soruşturmaya alınan 50 yurttaşın 30’u tutuklanmış. Sevgili şair Sennur Sezen’in ve Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner’in ve benim de manevi kızım Ayşe Bengi de tutuklananlar arasında. Açıkça “Oturun oturduğunuz yerde, makarna pilav yiyip yaşamaya alışın, yoksa ham yaparım!” Küçükken Gaziantep’te oturduğumuz mahallenin arkasında meyan köküyle şerbet yapıp satan bir Happa bacı vardı. Biz çocuklar ellerimizde bakraçlar şerbet almaya gider, sıraya giderdik. Çocukluk bu, asla durduğumuz yerde durmazdık. Happa bacının yemenisini çeker onu peşimizde koştururduk. O da bize bağırırdı: “Durmazsanız Allah’ıma sizi ham yaparım!” Birden bu anıyı hatırladım. Bu arada ülkemizde ham yapılanlar çok çeşitlendi. “Oturduğunuz yerde oturun ham yaparım ha, Işıl sen de iktisat fakültesinde okudun diye vergi işlerini çok kurcalama!” Nasıl yani turizm ve kültür bakanımızın şu sözlerini de mi unutayım: “Evet şirketlerim için vergi affından yararlandım. Ne olmuş? Ben de yurttaşım!”

Yazarın Son Yazıları

Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025