Ülkemizdeki kamu kurumlarının hepsinin bir görev tanımı var ve personelleriyle birlikte bu görevleri yerine getiriyorlar. Ama en fazla iş yoğunluğu olan hangi kamu kurumudur derseniz herkesin aklına ilk Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gelir. SGK gerek misyonu, gerek bütçesi, gerekse personel sayısı ve iş hacmi ile ülkemizin en önemli kamu kurumlarının başında geliyor. 

SGK internet sitesi 2022/Aralık dönemi verilerine bakıldığında;

Personel sayısı merkezde 4 bin 292, taşrada 28 bin 990 olmak üzere toplam 33 bin 282 kişi olup bunun 1114’ü sözleşmeli, 5 bin 904’ü işçi, 26 bin 264’ü ise kadrolu personelden oluşmakta. 

SGK’nin yine aynı dönem itibarıyla iş yükünü oluşturan sigortalı, emekli ve sağlık sigortası yönünden bağımlıların sayılarına bakıldığında neredeyse tüm Türkiye’ye hizmet verdiği görülmekte. 

2022 yılında kamuoyunda 3600 ek gösterge çalışması olarak bilinen aslında tüm memurların ek göstergelerinde değişiklik meydana getiren yasal düzenleme, emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilişkin beklenen yasal düzenleme nedeniyle sigortalılarca eksik prim ödeme gün sayılarının tamamlanması amacıyla yapılan hizmet borçlanmalarına ilişkin işlemler, 2023 yılında EYT düzenlemesi ve nihayetinde yapılandırma kanunu derken zaten rutinde iş yoğunluğu çok fazla olan SGK çalışanlarının, 5 milyon 613 bin 946 memur için ek gösterge, EYT’ye ilişkin 600 bin civarında olan borçlanma başvurusu ve 2 milyon civarında aylık talep iş yükü ve son olarak da yapılandırma kanunu ile nefes alamaz hale getirildiği ve normal mesai saatleri dışında ve hafta sonunda çalıştırıldığı, buna karşın çalışanların vatandaşın mağdur olmaması için insanüstü bir gayret ve çaba gösterdiği görülmekte. 2 milyona yakın EYT’li aylık talebinde bulundu ve iktidar EYT’lilerin emekli aylıklarının bir iki ay içinde bankaya yatırılacağını duyurdu. Acaba bu dediklerine kendileri de inanıyor mu? Her işin bir realitesi ve yapılabilirliği var. Bu durum emekli aylığı bağlama işlemleri içinde geçerli. Üstelik bu işlerin bir de özlük hakları ellerinden alınmış ve motivasyonları sıfırlanmış SGK çalışanlarıyla tamamlanmasının beklenmesi gerçekten büyük haksızlık. 

SGK personelinin sırtına bindirilen bu kadar iş yüküne göz yuman yetkililer, personelin feryadına kulak tıkamış hiçbir şeyi duymak istemiyorlar. Hatta personelle alay edercesine saati 27 TL olan fazla mesai ücreti ile motivasyonlarını yerle bir etmişler. Mesaiye kalan tüm personel yemek ve yol paralarını bile cebinden karşılıyor. Artık bu gidişata son vermek ve SGK çalışanlarının feryadını duymak gerekiyor. 

SGK çalışanı; 

• Özel hizmet tazminatlarının 100 puan artırımlı ödenmesine yönelik sosyal güvenlik hizmetleri tazminatını, 
• Ek ödeme oranlarının yüzde 50 oranında artırılmasını, 
• Yılda iki kez ikramiye ödemesi yapılmasını, 
• Merkez ve taşra teşkilatı için sosyal sigorta uzmanlığı ve yardımcılığı kadrolarının ihdas edilmesini, 
• İl müdür yardımcısı, şube müdürü, merkez müdürü ve yardımcılarına makam/görev tazminatı verilmesini, 
• Fazla mesai ücretlerinin yenilenmesini istiyor. 

Bu talepler SGK personeli için asla ayrıcalık olmayıp yaptıkların işin önemine ve yoğunluğuna, hatta 666 sayılı KHK ile ellerinden alınan haklarının verilmesi anlamına geliyor. 

SGK özeli dışında, yine birçok kez dile getirdiğim Türkiye genelinde bir haksızlığı belirtmek gerekiyor. Yönetim hizmetleri grubunda yer aldığı halde makam/görev tazminatı almayan tek idareci grubu müdürlerdir. Burada da büyük bir mağduriyet bulunuyor. 

Gerek SGK çalışanlarının özlük haklarına gerekse müdürlerin makam/ görev tazminatlarına ilişkin talepleri bu kadar haklı ve makul iken bu işin muhatabı Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları niçin direniyor? Evet, bu direnç konusunda bir açıklama bekleniyor.