Şampiyonluk yarışındaki bir takımın berabere kalması puan kaybı olarak değerlendirilir. Ama Galatasaray’ın Eskişehir deplasmanından çıkardığı bir puan bile kazanç sayılmalıdır.

Galatasaraylılar, Eskişehirspor maçının -Fenerbahçe ile oynayacakları maçı saymazsak- ligin bitimine kadar oynayacakları en zor karşılaşma olduğunu çok iyi biliyordı. Buna rağmen Galatasaray hiçbir önlem alamadı. Oynayan, pres yapan, top çeviren, pozisyon bulan taraf hep Eskişehirspor’du. Galatasaray 90 dakika boyunca taraftarını ayağa kaldıracak tek gol pozisyonu bile bulamadı. Buna karşın Eskişehirspor’un gollük vuruşlarını ya kaleci Muslera önledi ya da direkler...

Orta saha üstünlüğü tamamen ev sahibi takımdaydı. Alper, Hürriyet, Veysel gibi oyuncular öyle pres yaptılar ki, Selçuk topu ayağında bile tutamazken Sneijder bu baskı karşısında kaybolup gitti. Herkes ilk 45 dakika bu kadar baskı kuran Eskişehirspor’un ikinci yarıda yorulacağını sandı ama Ersun Yanal’ın öğrencileri aynı tempoyu sürdürdüler. Hatta baskıyı daha da artırdılar ama son vuruşlarda beceriksizdi Eskişehirspor. Hele son dakikalarda direklere nişanladıkları toplar, onlar adına büyük şanssızlıktı.

Kısacası bir puan bile piyango oldu Galatasaray’a. Eskişehirspor’dan bir puanla dönüyorlarsa önce rakip takım forvetlerinin becereksizliğine, sonra Muslera’ya, en son da direklere teşekkür etsinler.