Her maç gol yemek gelenek Galatasaray için. Davinson’un formsuzluğu, sağ bek karabasanı, Abdülkerim'in savrukluğu ve Nelsson'un kaybolması  savunma sendromunun nedenleri. 

Orta alanda Gabriel Sara yokken takımın futbol zekâsı düşüyor, tempo yok, ritim hak getire!

 Ve UEFA sınavları öncesi maç seçiyorlar. 

Hatay maçının ilk yarısı böyleydi. Yine de milimle ofsayta takılan bir golü, Torreira ile direğe giden topu, Yunus-Barış’ın kaçırdığı goller var. Hatay az geldi, Cemali’nin karambol golüyle öne geçti. Aslan 2. yarı Kerem’le Sallai’yi sahaya sürdü, oyunu da skoru da dengeledi. Mertens’in düşürülüşü, Osimhen’in kaleciye karşın attığı penaltı, sonrasında tonla kaçan fırsat, laubali tercihlerle değersizleşen hücumlar. Barış bir pozisyonda topu dağlardan denize yolladı, bir başkasında vursa gol olacak, karambole pas verdi, Yunus'un şutlar cılızdı. Osimhen kaleciyi geçemedi.

Ve kaleci Bekaj’ın kurtarışları. Güya yedekmiş, Murat Şahin Hoca bence Üsküplü kaleciyi kesmez. 

Maçın sonlarında Okan Hoca’nın Batshuayi hamlesi de sonuç getirmedi.

Ortalarda olmayan Yusuf'un sahaya sürülüşü garipti. Keza Jelert de öyle üstelik 90 artı 5'te.

Hakim Ziyech nerede bilen yok. Kulübede gençler var, tonla gol kaçıyor, 8 puanlık fark 2. yarının ilk resmi açında 6'ya iniyor.

İşte tablo bu.