Miyase İlknur

Tekelci medya tekelci menajere savaş açtı

18 Ocak 2025 Cumartesi

Böylesi ancak bizim memlekette olur zaten. Bir haftadan beri sinema, dizi ve reklam sektöründeki tekelleşmeyi konuşuyoruz. Peki bu sektörlerdeki tekelleşme ve kast sistemi iddiasını gündeme getiren kim?

Kim olacak, tekelci medyamız. Görende sanır ki tekelleşme ve kast sistemi sadeci dizi ve reklam sektöründe var. Diğer sektörlerde katiyen böyle şeylere izin verilmiyor. Hemen anti-tekel yasalarımız karşılarına dikiliyor.

Bu savı sakız gibi bir hafta süredir işleyen medyaya göre “Bazı menajerlik ve cast ajansları, sektörde bir kast sistemi oluşturarak bütün dizi ve reklamlarda kendi oyuncularını oynatıyormuş”.

Zaten ajansların adı cast olduğu için kast sistemi oluşturmasında anormal bir şey yok bence.

TRT dizilerindeki kast sistemini de dile getirseler ya. Bizim vergilerimizle çekilen milyarlarca bütçeli dizilerde hep aynı yüzler, hep aynı oyuncular. Suçladıkları cenahın oyuncularından bir teki bile bir TRT dizisinde rol almış mı ya da alabilir mi?

Tencere dibin kara, seninki benden kara misali.

Hele bir de solcuların jargonu olan tekelcilik üzerinden konu tartışılmıyor mu?

İşin en komik tarafı burası.

Müzik sektöründe kast sistemi ve tekelcilik yok mu?

Hele de gazinoların olduğu yıllarda bazı menajerlerin, mafya bağlantıları sayesinde kendi sanatçısına rakip olacak ya da olması muhtemel sanatçıların önlerini nasıl kestikleri camiada hâlâ konuşuluyor.

Bugün AKP belediyelerinin konser ve festivallerinde hep aynı sanatçılar boy göstermiyor mu? Muhalif duruşu olan bir tek sanatçının bu festivallere çağrıldığı görülmedi.

TEKEL GİTTİ BAŞKA TEKELLER GELDİ

Liberal ekonomiye teslim olmadan önce bizim kuşağın siyasal tartışmalarında en çok kullanılan sözcüktü tekelcilik. Tekel diye tek bildiğimiz, içki ve sigara üreten kamu kurumuydu. Fabrikalarında binlerce işçinin çalıştığı, binlerce tütün ve üzüm üreticisinin ekmek yediği bir kuruluştu. 1980 sonrasında “Devlet bakkal ya da market mi, içki sigara satsın kardeşim” dendi ve özelleştirildi. Fabrikaların çoğu kapandı. Arazilerine AVM’ler ya da rezidanslar dikildi. Yerli tütün yerine virginia tütünü kullanıldı. Yerli tütün ve üzüm üreticileri perişan oldu. Ama sorulduğunda cevap: “Tekelciliği ortadan kaldırdık.”

Alkol ve sigara sektöründe evet ya diğer sektörlerdeki tekelciliği ne yapacağız?

Kamu ihalelerini alan beşi bir yerde dışında kaç müteahhit sayabiliriz. İhaleye bile çağrılmazlar. Davet usulü verilen ihaleler o yüzden hep aynı kişilere gider.

Siyasette bile kast sistemi oluşmuş, genel başkan ve adamları kendine yakın halka dışında kalan kimseye hayat hakkı tanımazlar.

Sendikalaşmada bile tekelcilik vardır. Kamuya ait işyerlerinde Hak-İş ve Türk-İş dışında bir sendikanın örgütlenmesi mümkün değildir. DİSK hele kamuya ait bir işyerinde örgütlenmeye kalksın bakalım ne oluyor?

Sanatçılara ve menajerlerine yönelik suçlamalardan en komiği ise para karşılığı reklam aşkı yapmaları. Allah Allah!

Size ne, bize ne bundan? İster gerçekten aşk yaşasınlar ister koftiden. Kimi ilgilendirir? Bunun için para da alabilirler. Kamuyu ilgilendiren tek tarafı o paranın vergisinin verilip verilmediği olur ancak. AKP’li siyaset erbabı ile bürokratların sevgililerine aldıkları evler, arabalar ya da pahalı takılar için de soruşturma açılsın o zaman.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eceli gelmiş iktidar... 1 Şubat 2025

Günün Köşe Yazıları