Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gençlerin gözünden milli eğitimimiz - Erdal Atıcı
Dün karneler alındı. Öğretmenliğe başladığım yıllarda her karne tatili öncesinde öğrencilerimden bana da “karne” vermelerini isterdim. Birer boş kâğıt dağıtarak, kendi adlarını yazmadan olumlu ve olumsuz gördükleri davranışlarımı açıkça yazmalarını isterdim. Bu yöntem sayesinde onların gözünden kendimi görür, olumsuz davranışlarımı düzeltmeye çalışırdım.
Eleştiri olmadan insanların, toplumların gelişmesi olası değil. Keşke milli eğitim bakanından okul yöneticilerine, herkes eğitimle ilgili eleştirilere kulak verebilse yanlış uygulamalarını, kararlarını değiştirebilse.
Ne yazık ki eleştiriler kulak arkası ediliyor. Demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, öğretmenlerin, öğrencilerin, eğitim çalışanlarının eleştirileri dikkate alınmadığı için eğitimiz solunum odasında can çekişiyor. Sorunlar çözümsüz hale geliyor.
DİN VE SİYASET BASKISI
Milli eğitim bakanı, büyük eleştirilere karşın tarikatlarla protokoller imzalamayı sürdürüyor. O da yetmiyormuş gibi siyasal partilerle doğrudan bağlantısı olan siyasi oluşumlarla protokol imzalıyor. Artık öğrenciler okul çıkışı bu oluşumlara taşınacak!
Aslında eğitimde sorunlar belli, çözüm belli. Her yerde yazılıp söyleniyor. Öğrencilere sorunca bir çırpıda söylüyorlar. Çünkü okullardaki sorunları görüyorlar, duyuyorlar, yaşıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde, bir etkinlik sonrasında gençlere “eğitimin sorunlarını” sorduk. Anadolu lisesi 10. sınıf öğrencisi Mustafa bize sorunu özetledi: “2025’te bu eğitim sistemi değişmelidir. Örneğin, dersler alacakaranlıkta değil, saat 10.00’da başlamalıdır. Günde sekiz saat olan ders saati sayısı altıya indirilmelidir. Çünkü okul bana gerekli bilgiden çok, gereksiz derslerde bir sürü işe yaramaz bilgi yüklüyor. Okul bize düşünme, sorun çözme becerisi ve doğruyu bulma yöntemini öğretsin yeter!”
Serhat, okuldan usanmış: “Fen lisesine ve puanla alınan liselere giremedin mi, diğerlerinde okumak boşuna. Alacağımız diplomanın çok da anlamı yok. Yarın beni patron işe alırken çok şey bildiğim için değil, kendisini zengin edebilecek mi, iyi bir ‘köle’ olur muyum, diye bakacak! Arkadaşlarımın birçoğu okuldan o kadar soğudu ki ya açık liseye ya da MESEM’e kaçtılar. MESEM de kolay değil, çalıştığı yerde baskıya, şiddete uğrayan, ölen öğrenciler oldu. Şimdi oradan da kaçıyorlar.”
ÖĞRENCİLER NE İSTİYOR?
9. sınıf öğrencisi Ali ise eğitim sorunlarını değerlendirirken ekonominin kötülüğünden yakınıyor. Babasının asgari ücretle çalıştığını, kantinden bir şey alamadığını, ücretsiz olarak bir öğün yemek verilmesinin bir zorunluluk haline geldiğini anlatıyor. Babasından harçlık istemeye utandığını söylüyor.
Bir başka öğrenci Özge, yöneticilerin lüks harcamalarını anlatıyor. “Devlet kurumlarının gereksiz harcamaları kısılsa, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilemez mi?” diye soruyor.
Hayri, “Bize gelecekte en gerekli olacak şey, teknoloji. Ama teknoloji kullanımıyla, yazılımla ilgili ders yok. Genetik, genetik mühendisliği, robotik kodlama, yapay zekâ diyorlar ama bu alanlarda da ders yok! Varsa yoksa dinsel eğitim!” diyor.
Kimi öğrenci, seçmeli derslerle birlikte haftada dört saat din dersinin çok fazla olduğundan, kimi sanat ve felsefe derslerinin az olmasından yakınıyor. Kimi öğrenci de okulda bir gereklilik olan güvenlik, sağlık, temizlik elamanlarının bulunmamasını eleştiriyor.
Görüldüğü gibi gençler, ÇEDES uygulamalarıyla sınıflarda mezar taşı görmek yerine, bir öğün ücretsiz yemek istiyor. Sınıfta hayali ölü yıkamak, kefenlemek yerine teknoloji kullanımı, yazılım, yapay zekâ dersleri istiyorlar. Kanlı, silahlı, cihat müsamereleri yerine bilginin kullanıldığı, çağdaş, bilimsel, parasız, laik eğitimin uygulandığı, hoşgörünün hâkim olduğu, gülüp eğlenebilecekleri, eğlenirken öğrenebilecekleri ve üretebilecekleri çağdaş okullar istiyorlar.
ERDAL ATICI
EĞİTİMCİ, YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
MHP, anket sonuçlarından 'rahatsız oldu'
-
TÜSİAD YİK Başkanı'na soruşturma!
-
En yüksek emekli promosyonu veren banka belli oldu!
-
Öcalan'dan üç adrese mektup!
-
CHP'den flaş anket açıklaması
-
Deniz Yücel'den Bakan Tunç'a TÜSİAD tepkisi
-
Mansur Yavaş'tan Erdoğan'a 'çamur' yanıtı
-
Bakanlığın tepki çeken '14 Şubat' paylaşımına yanıt
-
Bir belediyeye daha kayyum atandı!
-
Tüzel kişiler için KKM sona erdi